ÖMÜR AKKOR’DAN MİLLET KÜTÜPHANESİ’NDE SÖYLEŞİ

ŞEF, seyyah ve araştırmacı Ömür Akkor, Ketebe Yayınları’ndan çıkan ve 25 yıldaki seyahatleri sonucunda çizimleriyle oluşturduğu ‘Türkiye Gastronomi Atlası’ ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi‘nde söyleşi gerçekleştirdi.

Şef Ömür Akkor, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde Anadolu yemek kültürü üzerine söyleşi gerçekleştirdi. Türkiye’nin yedi coğrafik bölgesini ve bütün kentlerini karış karış gezen Ömür Akkor’un kendi keşfiyle ortaya çıkardığı lezzet noktalarını ve seyahat rotalarını, harita ve çizimleriyle anlattığı ‘Türkiye Gastronomi Atlası’nın ayrıntıları da söyleşide davetlilere aktarıldı.

DÜNYADAKİ EN ESKİ HAYVAN FOSİLİ ÇANKIRI‘DA

Şef Ömür Akkor, söyleşide yaptığı konuşmada, yazmış olduğu ‘Türkiye Gastronomi Atlası’nın 400 sene sonra da okunmasını hedeflediğini söyledi. Akkor, ‘Bütün bu coğrafyada yaşamanın bir bedeli var. Bu coğrafyayı anlamak zorundasınız. Anadolu’yu anlamak ve Anadolu’ya hizmet etmek zorundasınız. Ben iki şeye çok dikkat ediyorum. Son iki kitabımda da bunu işleyeceğim. Dünyadaki en eski hayvan fosili Çankırı‘da. 8 milyon yıla eşitleniyor. Anadolu, hayvanların birinci yaşadığı yer diyebiliriz. Biz birinci insanlık faaliyetlerini Göbekli Zirve sayesinde Anadolu’ya inşa etmişiz. Anadolu hem hayvanların hem de insanların dünyasının gelişimini tamamlamasında birinci başlayan merkez’ dedi.

‘HEDEFİM 400 SENE SONRA DA OKUNMAK’

Türkiye topraklarının değerini anlamayı hedeflediğini aktaran Akkor, ‘İnsanlar bugün bize kültürden, sanattan, yemekten bahsedeceklerse, biraz daha saygılı ve kibar davranmak zorundalar. Zira biz burada kentler kurarken, yemekler yaparken, devlet kurarken, sistem kurarken, Avrupa’da ve Amerika’da yerleşim bile yoktu. Ortamızda asgarî 4 bin yıl var. Bizden 4 bin yıl sonra her şeyi öğreniyorlar. Benim gayem bu topraklarda yaşayarak, yurt dışındaki insanların, bilhassa bu topraklara olan hürmetini tazelemek ve bize gereken kıymeti göstermek istiyorum. Bizim de en büyük sakıncamız, kendimiz de bu işi bilmediğimiz için biraz ayana dönüp kendimize bakmak ve itimadımızı sağlamaktan yana katiyen. O yüzden aslında tam olarak gayem 400 sene sonra okunmak ve bu toprakların değerini hem bizim insanlarımıza hem de dünyadaki insanlara anlatmak’ diye konuştu.

‘MEMLEKETLERİ ÇİZEREK ANLATTIM’

25 yıldır Türkiye’yi gezdiğini anlatan Akkor, ‘Aslında ben yalnızca yemek için seyahat ediyorum. Mesela Kayseri’yi anlatmak isterken bağ üzerinden anlattım. Zira bağda yapılan yemekler kent yemeklerinden daha farklı. Gezerken de ufak notlar yazıyordum. 11 sene evvel de seyahat ederken, gittiğim kentler ortası yolların kaç kilometre olduğunu, çizip gösteriyordum. Sonra o yol üzerindeki lokantaları yazıyordum. Derken bunlara, Van Gölü’nün etrafı, Büyük Doğu seyahatnamesi üzere şeyler eklenince, bunları toplumsal medyadan paylaşmaya başladım. Sonra bu bir anda gündem oldu. Herkes daha sonra ‘bu haritaları bize de gönderin’ dedi. Bu ortada pandemi de başlayıp Avrupa’ya da çıkamayınca, memleketi gezelim dedik. Ben de daha çok memleketin gezilebilmesi için rotalar yazdım. Memleketleri de çizerek anlattım. Bu biçimde Türk kültürünü de tanıtacak bir eser istemiştim. Gastroloji Atlası diye dünyada bir tabir yok? sözlerini kullandı.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı