Kayra Zabcı: Sadece yetenekle bir yere gelmek risk

Kayra Zabcı, çocuk yaşlarından beri izleyici karşısına çıkıyor. Birçok fenomen projede yer alan Zabcı, “Çocuk oyuncu olarak mesleğime başladım, münasebetiyle setlere ve büyük bütçeli projelere alışkınım” diyor. Oyuncuyla projesini, kesimi ve hobisini konuştuk.

– Bölüme çocukluk yaşlarında girdiniz. Şu anki mesleğinizden mutlu musunuz?

Evet, 12 yaşında başladım oyunculuğa… Usta isimlerle çalışmak oyunculuğa küçük yaşta başlayan biri olarak benim için hoş ve unutulmaz bir tecrübeydi. Hepsinden çok şey öğrendim. Setteki disiplin, oyunculuk, teknik bilgiler ve daha fazlası… Okulla birlikte bu vakte kadar geldiğim için çok keyifli ve mutluyum.

– 20 yaşında olmanıza karşın fenomen işlerde yer aldınız, bunun sorumluluğu sizi huzursuz ediyor mu?

Natürel ki hayır… Çocuk oyuncu olarak mesleğime başladım münasebetiyle setlere ve büyük bütçeli projelere alışkınım. Tam aykırısı iş disiplinini erken yaşlarda almak şimdiki yaşlar için çok büyük bir kolaylık sağlıyor.

– Hem dizi setleri hem de İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Oyunculuk Bölümü’nde eğitim görüyorsunuz. İkisini birebir anda yürütmek güç değil mi?

Şayet maksatlarınız varsa onlara ulaşmak için natürel ki de çabalamak gerekiyor. Ben hem öğrenci hem çalışan biri olarak kendimi düşündüm. Okulda öğrencisiniz ve öğrenci olarak da sorumluluklarınız var. Sette çalışansınız ve sette de sorumluluklarınız var. İkisi birbirinden çok farklı. Ben bu şuurla yola çıktım, çok şükür sonuna kadar başardım.

– Oyuncuların eğitim alması gerektiğini düşünüyor musunuz?

Her meslekle eğitim nasıl kuralsa bu dalda de o denli bence. Elbette sanatta yetenek de olması gerekiyor. Yetenek ve eğitim birlikte yoğurulmalı, yalnızca yetenekle bir yere gelmek günümüz için büyük risk. Başarılı olmuş oyunculara baktığımızda hepsi hem yetenekli hem de bu işin eğitimini almış, gerçek yönlendirilmişler.

– 2013 Best Model Çocuk Türkiye ve Best Child Model of the World yarışında birinci oldunuz. Bu size neler kazandırdı?

Bu müsabakada öncelikle kalabalık içinde sahne heyecanımı yendim. Türkiye birinciliğim sonrasında Bulgaristan’a gittik, orada 54 farklı ülke farklı kültür ve farklı din vardı. Her ülkeden gelen arkadaşlarla kaynaşmak, birlikte sahne almak mükemmel bir histi.

‘Sanat insan ömründe olmazsa olmazlardan’

– Günlük dizide rol alıyorsunuz. Pekala günlük dizinin temposu nasıl?

Günlük dizi temposu güç elbette. Her gün çekim yapmamız gerekiyor. Bu süreçte natürel ezber yaptığınız sahneler de haliyle fazla. Fakat benim için çok keyifli. İşimin sorumluluğunu severek yerine getiriyorum.

– Son devirde ekranda dizi kesimi daraldı. Genç bir oyuncu olarak bu durum sizi korkutuyor mu?

Beni korkutmuyor zira artık internet çağındayız ve dijital platformlar var. Sanat insan hayatında olmazsa olmazlardan. Sinema, tiyatro, dizi vs. Toplum bunlardan vazgeçemez.