Yalçın Topçu, “Dilde, işte, fikirde bir araya gelmek en büyük ülkümüzdür”

Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan tarihî İpek Yolu güzergâhında yer alan Kazakistan’ın Türkistan eyaleti, 31 Mart 2021 tarihinde, Türk Kurulu Devlet Liderleri Gayriresmi Tepesi’nde alınan kararla Türk dünyasının manevi başşehri oldu. Mevzuyla ilgili olarak, Türk dünyasından iştirakçilerin oluşturduğu “Türkistan – Türk Dünyasının Manevi Başkenti” isimli bir online konferans düzenlendi. Kazakistan Birinci Cumhurbaşkanı Kütüphanesi Müdürü Bakitjan Temirbolat’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen konferansa; Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Türkistan Eyaleti Valisi Umirzak Şukeev, Kazakistan Cumhuriyeti Kültür ve Spor Bakanı Aktoti Rayimkulova, Kazakistan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Birinci Yardımcısı Şahrat Nurişev, Türk Lisanı Konuşan Ülkeler İşbirliği Kurulu Genel Sekreteri Bağdad Amreyev, TÜRKSOY Genel Sekreteri Yardımcısı Doç. Dr.  Bilal Çakıcı ve çok sayıda akademisyen katıldı.

Burada bir konuşama gerçekleştiren Yalçın Topçu, Türk dünyası birliğinin kıymetine vurgu yaparak bu birliğin, bölge ve dünyanın barışına, refahına ve güvenliğine katkısı konusunda dikkat çekti. Topçu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Lisanda, İşte, Fikirde Bir Ortaya Gelmek En Büyük Davamızdır

“Türk dünyasının dört bir vilayetinde, Türk soylu her bir insanın gönlünde kutsal yerleri olan; Türkistan ziyalılarından Mağcan Cumabay’ı, Abdülhamid Süleyman Çolpan Atalarımızı ve onlar üzere şehit edilen bütün Türkistan ziyalılarını bu vesileyle rahmetle, minnetle ve şükranla anarak sözlerime başlamak istiyorum.

Kadim Türkistan coğrafyasında Türk soylu bütün halkların farklı ayrı hükümran devletler olarak tek millet şuuru ile lisanda, işte, fikirde bir ortaya gelmesi, gençliğimizden bugüne bizler için her daim hayalini kurduğumuz büyük dava olmuştur. Bizler bu birliğin, bölgenin de dünyanın da barışına, refahına ve güvenliğine büyük katkısı olacağına inanıyoruz.

İpek Yolu’nun, Türkistan coğrafyasında kurulan Türk soylu idarelerin Asya’dan Avrupa’ya, Kafkasya’dan Afrika’ya ve Orta Doğu’ya her lisandan, dinden ve ırktan insanlara sağladığı refah ve iyiliği tarih, altın çağlar olarak kaydetmiştir.

Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Tatar, Uygur, Azerbaycan ve Türkiye ile yani her birimizin başka farklı yahut birlikte tarih sahnesinde olduğu devirlerde insanlık ve birebir vakitte ekosistem, nizam ve merhamet medeniyeti ile buluşmuş, dünya iyiliğe kavuşmuştur.

Manevi başkentimiz Türkistan’ın ismi, Türkçe yazan ve Türkçe konuşan Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî Ceddimiz ile de çokça anılmış, Türkistan’da kurduğu kutlu ocaktan, dünyanın dört bir yanına ekmel dinimiz İslam ile artık ise manevi başkentimiz olan Türkistan’ın ismi onun yetiştirdiği Alperenleri vasıtası ile yayılmış ve tanınmıştır.”

Türk Kurulu Gayriresmi Zirvesi’nde Alınan Her Karar Kıymet Taşıyor

31 Mart 2021 tarihinde yapılan Türk Kurulu Devlet Liderleri Gayriresmi Doruğu’nda, Türkistan’a, “Türk Dünyasının Manevi Başkenti” statüsünün verilmesi ve alınan kararlara dikkat çeken Topçu, “Türk Kurulu Gayriresmi Zirvesi’nin akabinde yayımlanan sonuç bildirisindeki bütün unsurların her biri, birlik ve dirliğimiz açısından çok kıymetli olup, Türk soylu olanların, Türk dünyasının birlik ve beraberliğine olan inancını tazelemiş ve birebir vakitte bizlerin idealini tescillemiştir.

Hiç tükenmeyecek birlik heyecanımızı doruğa çıkaran, çok yerinde ve çok iyi olan bu kararlar, yalnızca Türk dünyası için değil bölge ve dünyanın da hayrına vesile olacağına inancımı tabir ederek bu işin büyük öncüsü olan Türk dünyasının bilge başkanı, aksakalımız Elbaşı Sayın Nursultan Nazarbayev’i Türk dünyasının bir evladı olarak hürmet, minnet ve şükranla selamlıyorum.

Aksakallımız Sayın Nazarbayev’in öncülüğünde yapılmış olan bu tepede tekrar yapılandırılan Türkistan, yalnızca bir kent olma manasından çıkarılmış; tarihimizi, ortak kıymetlerimizi ve bana nazaran Türk dünyasının gücünü, kimliğini bütün dünyaya açmıştır.

Öbür taraftan bilge başkan Nazarbayev’in bu hizmeti, ulu bozkırın ve bütün Türk dünyasının Türkistan şehitleri yüzlerce ziyalımızın da aziz ruhlarını şad etmiş, teşekkür ve minnet borcumuzun da tarihî bir tabiri olmuştur.

Sözlerime son verirken bu kutlu hizmete öncü olan başta Aksakalımız Sayın Nazarbayev’e ve emeği geçen herkese en kalbi hislerle şükranlarımı sunuyor, Cenab-ı Haktan gayesi ve maksadı ismi şerifini yüceltmek, dünyada adaleti ve barışı hâkim kılmak olan bütün Türk soyluları müdafaasını ve yüceltmesini niyaz ediyor, sizleri hürmet ile selamlıyorum.” sözlerinde bulundu.