Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Ege Üniversitesi’nde gençlerle buluştu

Türkiye‘nin birinci astronotu Alper Gezeravcı, Ege Üniversitesi‘nde gençlerle bir ortaya geldi.

Gezeravcı, Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi’nde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın iştirakiyle düzenlenen Gençlik Buluşması’nda, Türkiye Ulusal Uzay Programı, beşerli birinci uzay misyonu ve Milletlerarası Uzay İstasyonu’nda gerçekleştirdiği deneylerle ilgili bilgiler verdi.

Uzay misyonundaki bilimsel deneylerden birinin Ege Üniversitesi akademisyenleri Doç. Dr. Rengin Özgür Uzilday ve Doç. Dr. Barış Uzilday’ın projesi olduğunu söz eden Gezeravcı, akademisyenlere teşekkür etti.

Uzay alanında faaliyet gösteren ülkeler ortasında kendi uzay ajansını en son kuranlardan biri olmasına karşın Türkiye’nin çok süratli ara aldığını, bunda genç ve dinamik nüfusun tesirinin büyük olduğunu anlatan Gezeravcı, gençlere tavsiyelerde bulundu. Gezeravcı, şöyle konuştu:

“Attığınız adımda, girdiğiniz yolda niyetlendiğiniz hiçbir işte potansiyelinizin sorgulanmasına, kapasitenizle ilgili tereddüt yaşamanıza müsaade etmeyin. En büyük çeldiriciniz, civarınızda negatif güç taşıyan, potansiyelinizi sorgulayan insanların varlığıdır. Lütfen potansiyelinize her daim itimadın. Kademe kademe kendi özgüveninizi ayağa kaldıracak işleri devletimizin iradesiyle gerçekleştirmeye devam edeceğiz Allah’ın müsaadesiyle.”

Ay’a sert iniş hedefi

İnsanlığın Mars’a gitmek için Ay’ı lojistik bir üs olarak kullanacağını, bunun Türkiye’nin uzay misyonunu yakından ilgilendirdiğini lisana getiren Gezeravcı, şunları kaydetti:

“İnsanoğlu günün birinde Mars’a erişecek ve bu müddet çok uzak değil. Fakat bunu yaparken içinde bulunduğumuz coğrafyanın, dünya ortamının ortaya koymuş olduğu çeldiriciler, zorluklar sebebiyle bir orta istasyon kurulacak. Burası da neresi? Ay. Ay’da kurulabilecek bir lojistik üsle orayı bir orta durak haline getirip Mars’a gidiş operasyonlarını oradan yürütmeyi planlıyorlar. Hasebiyle kurulacak uzay ortamındaki iki tane ekosistemde farklı ömür döngülerinin gereksinimi içerisinde insanoğlu. Yapmış olduğumuz deneyler, şu anda büyüklüğü 600 milyar dolar olan, 2030’da 1,7 trilyon dolara erişmesi beklenen uzay ekosisteminden ileride çok daha büyük getirilere imkan tanıyabilir.”

Gezeravcı, Türkiye’nin 2026-2028 ortasında aya erişim amacı olduğunu lisana getirerek, şöyle devam etti:

“Öncelikle Ay’a sert iniş maksadımız var. Sert iniş nedir? Uzaya yani Ay’a Dünya’dan gönderilmiş bir roketin gerçek hesaplamayla eriştirilmesi. Sonrasında da yararlı bir yük olabilir ya da öbür araştırma yapabilecek bir yükün oraya denetimli iniş yapan bir modülle eriştirilmesi… Bunu şu ana kadar gerçekleştirmiş yalnızca 4 tane ülke var. Münasebetiyle gaye kolay bir maksat değil. Buraya da kendi roketimizle ve kendi itki sistemimizle erişmeyi planlıyoruz.”

Doç. Dr. Rengin Özgür Uzilday ise yaptığı konuşmada, Gezeravcı sayesinde, Tuz Gölü’nde endemik olarak yetişen Parvula bitkisinin yer çekimsiz ortamda yaşayıp yaşamayacağını ya da tuza karşı verdiği bu ekstra karşılıkların yer çekimsiz ortamda devam edip edemeyeceğini araştırma fırsatı bulduklarını söyledi.

Uzilday, “İlk tecrübenin sonuçlarından da bahsedeyim. Yer çekimsiz ortamda da tuza karşı verdiği bu üstün cevapların devam ettiğini bulduk. Yani bizim canavar bitkimiz orada da birebir sonuçları vermeye devam etti.” diye konuştu.

Gezeravcı, konuşmasının akabinde öğrencilerin sorularını yanıtladı.