Türkiye’nin ham çelik üretimi nisanda 3.3 milyon tona çıktı

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD), nisan ayına ait üretim, tüketim ve dış ticaret bilgilerini açıkladı.

Buna nazaran, Türkiye’nin ham çelik üretimi, nisanda geçen yılın birebir ayına nazaran yüzde 46,6 artarak 3 milyon 300 bin ton, ocak-nisan periyodunda ise yüzde 16,9 yükselerek 13 milyon 100 bin ton düzeyinde gerçekleşti.

SONUNCU MAMUL ÇELİK TÜKETİMİ İSE NİSANDA YILLIK BAZDA YÜZDE 111,5 ARTTI

En son mamul çelik tüketimi ise nisanda yıllık bazda yüzde 111,5 artışla 3 milyon ton, yılın birinci 4 aylık devrinde yüzde 30,8 yükselişle 12 milyon ton oldu.

Nisan ayında üretim ve tüketimde gözlenen yüksek oranlı artışlar, geçen yılın nisan ayındaki yüksek oranlı düşüşlerin yol açtığı baz tesirinden kaynaklandı.

DIŞ TİCARET DATALARI

Çelik eserleri ihracatı, nisanda ölçü tarafından yüzde 35,4 artışla 1 milyon 600 bin ton, paha istikametinden yüzde 91,4 yükselişle 1 milyar 200 milyon dolar olarak hesaplandı.

İhracat, ocak-nisan devrinde, 2020 yılının birebir devrine kıyasla, ölçü prestijiyle yüzde 10,1 artışla 5 milyon 800 bin ton, paha prestijiyle yüzde 43,3 yükselişle 3 milyar 900 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.

İthalat ise nisan ayında, geçen yılın birebir ayına nazaran, ölçü istikametinden yüzde 200,8 artarak 1 milyon 600 bin ton, bedel prestijiyle yüzde 234,6 yükselerek 1 milyar 300 milyon dolar düzeyine çıktı.

İthalat, ocak-nisan devrinde ise 2020 yılının birebir periyoduna kıyasla, ölçü prestijiyle yüzde 40,5 artışla 5 milyon 500 bin ton, bedel prestijiyle yüzde 73 yükselişle 4 milyar 200 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.

Geçen yılın birinci 4 ayında yüzde 112 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın tıpkı devrinde yüzde 92,9 düzeyine geriledi.

TARTI İÇ PİYASAYA VERİLDİ

Açıklamada yer alan değerlendirmeye nazaran, 2020’nin nisan ve mayıs ayları, salgının tesirlerinin en fazla hissedildiği periyot olurken, ham çelik üretimi aylık ortalama yüzde 26 azaldı.

Üretim nisanda yüzde 46,6 artarken, ihracattaki artışın yüzde 35,4 düzeyinde kalması, tartının iç piyasaya verildiğini gösterdi. Lakin, salgın periyodundaki ertelenmiş muhtaçlıklar sebebiyle, geçen yıl nisanda tüketimin yüzde 43,9 gerilemesi, son 3 yıldır baskı altında bulunan talebin hür kalması ve fiyatlardaki belirsizliğin tesiriyle stok artış eğilimlerinin sürat kazanması sonrasında, tüketimdeki artışın yüzde 111,5 düzeyine ulaşması, kimi eserlerde zahmetle karşılaşılmasına yol açtı ve bu durum ithalatta inanılmaz artışa sebep oldu.