Türk diasporası iyilik için buluştu

6 ŞUBAT sarsıntılarında epey tesirli çalışan sivil toplum kuruluşlarından (STK) biriydi Turkish Philanthropy Funds (TPF). Kabaca ‘Türkiye Hayırseverlik Fonu’ diyebiliriz. Amerika’daki başarılı Türkiye vatandaşlarının toplumsal tesir yatırımlarını desteklemek üzere kurduğu bir fon. Baktığınızda neler yapmışlar diye, sonuçlar üzücü değil.

17 yılda 100 binden fazla bağışçıyı, Türkiye’deki sivil toplum yatırımlarıyla bir ortaya getirmişler. 40 milyon dolardan fazla bağışın toplumsal tesir projeleriyle buluşmasını sağlamışlar. Diyorlar ki, “Bağışçılara hayırseverlik erişimlerini en üst seviyeye çıkarmaları için stratejik rehberlik sunarak 3 milyonun üzerinde hayatı direkt etkiledik.” Bu da kıymetli bir data. Ölçülebilir işler yaptıklarını, daha doğrusu yaptıkları işin sonuçlarını ölçtüklerini de gösteriyor. Son devirde bu çok değerli oldu. Toplumsal tesir konusunda çokça dillendirilen işbirliği temelli çalışmaları merkezine alan bir fon olarak bence değerli.

Bu fon hangi alanları, hangi mevzulardaki muhtaçlıkları odağına almış diye baktığımızda ise, yedi başlık görüyoruz. Bunlar; sanat ve kültür, sıhhatte yenilikler, cinsiyet eşitliği, afet yardımı, etraf ve sürdürülebilirlik, eğitimde fırsat eşitliği, toplumsal ve ekonomik kalkınma.

NEW YORK’TA ZİRVE

Turkish Philanthropy Funds idaresi üyelerini, toplumsal tesir alanının önde gelen isimlerini vakit zaman farklı lokasyonlarda bir ortaya getiriyor, yeni yol haritaları belirlemek üzere beyin fırtıları yapıyor. Bunlardan biri geçtiğimiz haftalarda New York Times Center’da yapıldı. Buluşmanın başlığını bu sefer, “2024 İnovasyon ve Toplumsal Tesir Zirvesi” koymuşlar. Toplumsal yarar için yapay zekâ, afet dayanıklılığında inovasyonun ehemmiyeti, şirketler ve yarattıkları toplumsal tesir üzere hususları tartışmış tepeye gelenler. Medyatik tabirle Türk diasporası buluşup bunları konuşmuş.

Kimler katılmış? Chobani, Google, Amazon ve Microsoft üzere şirketlerde kurucu ve üst yönetici konumundaki isimler bu dorukta yer almış. Açılış konuşmasını Turkish Philanthropy Funds Eş Başkanı Mehmet Kırdar yapmış.

İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI

Zirveye katılan isimlerden öğrendik ki birçok panel ve oturum gerçekleşmiş. Bu panellerden birinin konuşmacısı da Esas Holding Yönetim Kurulu Lider Vekili ve Esas Sosyal lideri Emine Sabancı Kamışlı. Kamışlı, toplumsal tesirde kurumların rolünü anlatmak üzere kelam aldığında elbette 2015’te başlayan Temel Toplumsal projesinden örnekler verdi. “Esas Holding’in toplumsal yatırım ünitesi olan Temel Toplumsal kapsamında gençlik ve istihdamı odağımıza alarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Kurulduğumuz günden bu güne gerçekleştirdiğimiz araştırmalar doğrultusunda 2015 yılından bu yana programlar tasarlıyor, uyguluyor ve deneyimlerimizle geliştiriyoruz. Amacımız, patronlarca daha az tercih edilen devlet üniversitelerinden yeni mezun olan gençlerin fırsat eşitliğine kavuşması ve akranları ile eşit koşullar dâhilinde istihdam edilmesi, bu bahiste Turkish Philantrophy Funds ile iş birliği yapmaktan da büyük memnunluk duyuyoruz” dedi.

Kamışlı’nın asıl verdiği ileti ise toplumsal yatırımları, daha fazla şirketin iş planlarına entegre edeceğiydi. Temel Sosyal’in kurucusuna nazaran şirketler sürdürülebilirlik için bunu yapmak zorunda. Bunu da şöyle anlattı konuşmasında:

“Kurumlar kendi bedellerinin neler olduğunu, neye ehemmiyet verdiklerini belirleyip bu doğrultuda dayanak sağlamalı. Bu husustaki hakim zihniyeti değiştirmemiz gerekiyor, kurumların her şeyi kendilerinin yapmasına gerek yok. Başarılı çalışmalar yaptığını düşündükleri bir oluşumu, hedefi da destekleyebilirler. Bu dayanaklar de artık küçük küçük ve münferit olmamalı; daha şuurlu daha vizyoner toplumsal yatırımlar yapılmalı. Bunun için işbirlikleri çok kıymetli, her şeyi tek başımıza halledemeyiz; kurumlar olarak el ele vermeliyiz. Toplumsal yatırım egoyu sevmez, toplumsal yatırım iş birliğini sever. Hedefler için iştirakler kurmanın çok pahalı olduğuna inanıyorum. Bu tıpkı vakitte toplumu da ileriye taşıyacaktır. El ele vererek hoş ülkemiz için çok değerli işler yapacağız.”