Türk askerinin Lübnan’daki görev süresi uzatıldı

Tezkere üzerinde DÜZGÜN Parti Kümesi ismine kelam alan Mersin Milletvekili Zeki Hakan Sıdalı, TSK’nın ögeleriyle UNIFIL’e takviyesini, GÜZEL Parti olarak olumlu bulduklarını söyledi. 

Sıdalı, Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini, yaklaşık otuz yıldır işgal altında tutan Ermenistan’ın müzmin saldırganlığına yeni örnekler eklediğini, sivil yerleşim yeri ya da askeri nokta ayrımı dahi yapılmadan gerçekleştirilen hücumların kabul edilemeyeceğini tabir etti.

Bu duruma sessiz kalmalarının mümkün olmadığını kaydeden Sıdalı, “Bu hal Kafkaslar’da arzulanan barış ve istikrar mefkuresine vurulan en büyük darbedir. Ermenistan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu, AGİT kararları ve memleketler arası hukuk normlarına uygun hareket etmeli ve işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarından çabucak çekilmelidir. İktidar bu işgal ve ataklar karşısında Azerbaycan’a olan takviyesini şartsız olarak devam ettirmeli, gerekli tüm diplomatik yolları kullanarak milletlerarası kuruluşları da işgalin son bulması ve sorunun hakkaniyetle tahlili için adım atmaya teşvik etmelidir. Artık, asırlık Türk vilayetleri azatlığa kavuşmalı, semalarında hasreti çekilen ay yıldızlı bayraklar yine dalgalanmalıdır” diye konuştu.

‘Bölgede bilek güreşi bitmedi’

MHP Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu da Lübnan’ın hassas bir ülke olduğunu, dışarıdan yapılacak rastgele bir müdahalenin etraf ülkeleri de yakından ilgilendirdiğini söyledi. 

Lübnan’ın, Osmanlı İmparatorluğu’ndan koparıldığı tarihten bugüne kadar, sulh ve sükunu bulamayan devletlerden biri olduğuna işaret eden Vahapoğlu, “Bunun yakın sebeplerinin başında İsrail’in, ABD’nin ve Suriye’nin bölgeye yönelik uyguladığı siyasetler yer almaktadır. 2006’dan bu yana İran güdümündeki Hizbullah faktörü de ülkede değerli rol oynamaya başlamıştır. Hizbullah örneğinde görüldüğü üzere, İslam ülkelerinden kimileri amaç aldığı öteki İslam ülkesi içindeki birtakım ögeleri dayanaklar hale gelmiştir, bizim içimizdeki PKK’yı destekleyen İslam ülkelerinin olduğu üzere. Bu bölgede, bilek güreşi bitmediği üzere çabucak her an birbirinin gırtlağına sarılacak halde motive edilmiş kümeler ve devletçikler bulunmaktadır. Onun içindir ki güçlü ve caydırıcı bir ordumuzun olması kaçınılmazdır” değerlendirmesinde bulundu.

HDP Adana Milletvekili Tulay Hatımoğulları Oruç, TBMM’nin uzun ortadan sonra çalışmalarına memleketler arası mutabakatlar yerine, yaşanan öbür sıkıntıları ele alarak başlamasını beklediklerini tabir etti. 

Lübnan’ın acil gereksiniminin insani yardım ve bir kesim huzur olduğunu belirten Oruç, “Amaç, Lübnan-İsrail savaşının önüne geçmekti fakat bu ne 2006 yılında engellenebildi ne 2013 yılında engellenebildi. Lübnan’ın gereksinimi olan asker değil, bir kesim barış, bir kesim kardeşlik talebidir” tabirlerini kullandı.

‘Türkiye’nin terörle uğraşta alandaki maharetini herkes görüyor’

CHP İstanbul Milletvekili Ahmet Ünal Çeviköz ise Türkiye’nin dış siyasette kusur yapmaya devam ettiğini ileri sürerek, “Türkiye hariciyesiyle, diplomasisiyle, diplomatik üslup ve yetenekleriyle milletlerarası camiada  parmakla gösterilen ülkelerden biriydi. Yapılması gereken Türkiye’nin hariciyesini ve diplomasisini yine ihya etmek, Türkiye’ye tekrar saygınlık kazandırmaktır” diye konuştu.

Türkiye’nin dış siyasetteki anlayışını CHP olarak benimsemediklerini lisana getiren Çeviköz, “Biz dik duran, saygın, saygın olduğu kadar memleketler arası toplumun hayranlık duyduğu örnek bir dış siyaset istiyoruz. Türkiye’ye yakışan da budur. Bugün bu tezkereye dayanak veriyorsak Lübnan’ı şimdiye kadar ihmal eden siyasetlerin değişmesine bir vesile oluşturmak ümidiyle bu türlü bir tutumu takınıyoruz” tabirlerini kullandı.    

NATO Parlamenter Asamblesi Türk Kümesi Lideri ve AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak da IŞİD’in bir proje olduğunu, bu projeyi ortadan kaldıranın da Türk askeri olduğunu vurguladı. Bu durumdan kimi kısımların rahatsızlık duymasının normal olduğunu belirten Bak, “Türk ordusu evvelden daha güçlü düzeydedir. Türkiye’nin güney hududunda bir terör örgütüne elbette müsaade vermeyeceğiz. IŞİD’e karşı göğüs göğüse savaşan Türk ordusudur. Bu operasyonları gerçekleştiren ordumuzla gurur duyuyoruz. Artık, İHA’sını, SİHA’sını, gemisini kendisi yapan bir Türkiye var” dedi.

Bak, ülke menfaatlerinin her şeyin önünde olduğunu, bunu herkesin benimsemesi ve ulusal sıkıntılarda tek yürek olunması gerektiğini kaydederek, “Karşınızda o eski Türkiye yok. Türkiye’nin terörle uğraşta alandaki marifetini herkes görüyor. Türk milletinin adaletini, merhametini herkes uygun biliyor. Doğal ki kendi tezlerimizi savunacağız lakin adalet çerçevesinde. Ülkemizin her karışı çok pahalıdır. Gittiğimiz yerlerde ülkemizin siyasetlerini, kendi tezlerimizi anlatalım” değerlendirmesinde bulundu. 

Türkiye’nin, kardeşlik hukuku çerçevesinde her vakit Lübnan’ın yanında olduğuna işaret eden Bak, bu ülkede Türkiye’nin farklı bir yerinin olduğunu anlattı. Bak, “Lübnan’da Cumhurbaşkanımız lehine atılan sloganlar gurur vericidir. Arap ülkelerinden ülkemiz karşısında olanlar ise kukla yönetimlerdir” sözlerini kullandı. 

Osman Aşkın Bak, Ermenistan’ın hücumları karşısında Azerbaycan’ın yanında olduklarını, Karabağ işgal altından kurtulana kadar Azerbaycan’ın operasyonlarını sürdürmesi gerektiğini söyledi. 

Filistin sorununun, Türkiye açısından değerine de değinen Bak, İsrail’in neresi olduğunun belirtildiği gün, bölgede kalıcı barışın tesisinin kelam konusu olacağını belirtti.  

Konuşmaların akabinde tezkere oylanarak kabul edildi.