Serum çılgınlığı…. ‘Kalbi duran insanlar var’

Gençleşme, dinç olma, grip yahut soğuk algınlığı üzere hastalıklar sonrası bir an evvel ayağa kalkma hayali ile atom, vitamin kokteyli üzere isimlerle toplumsal medyada reklamları yapılan, doktor gözetimi olmadan yapılan hastane dışı serum uygulamaları ömrü tehdit ediyor.

Glutatyon, yüksek doz C vitamini, B vitamini, ağrı kesiciler aslında hekimin reçete etmesi gereken antibiyotikler dahil, birçok vakit kokteyl halinde yapılan damar içi uygulamalar, alerjik şoklara, hatta kalp durmasına neden olabiliyor. Kişi, hastane ortamında değilse, müdahalede çok geç kalınabiliyor.

İnternet ve toplumsal medya üzerinden fenomenlerin de tesiriyle moda haline gelen serum çılgınlığı, yalnızca hemşirelerin nezaretindeki sıhhat kabinlerinde, meskenlere servis edilerek hastanın meskeninin salonunda, yoga-pilates için gidilen salonlarda, hatta kuaförler-güzellik merkezlerinde dahi yapılabiliyor.

Türkiye Acil Tıp Derneği’nden Doç. Dr. Özlem Dikme konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:

“YOGAYA GİDİP SERUM TAKTIRIYORLAR”

“Özellikle doktor olmayanlar tarafından sıhhat kabinlerinde ve birtakım medikal donanıma sahip olmayan yerlerde çok görmeye başladık. Bunlara bağlı olarak da acillere birçok olay gelişi oluyor. Bilhassa kışın hem gribal enfeksiyonların artışı hem de hastalık sonrası devri daha düzgün geçirme isteğiyle bu usul formüllere başvuruluyor. Toplumsal medyada da buna yönelik birçok fenomen tarafından paylaşımlar yapılıyor. Bir moda halinde, sarı serum, vitamin serumu, atom serumu biçiminde tedaviler sunuluyor. Son vakitlerde bu iş o kadar çığırından çıkmış bir durumda ki hoşluk merkezinden gelen hadiseler, kuaför salonlarından gelen olaylar bile oldu. Yoga pilates eğitimi için gittikleri merkezlerde ek tedavi olarak bağışıklığı güçlendirme ismine serum yapıldığına şahit oluyoruz. Meskenlere servisler yapılıyor.”

“YOĞUN BAKIMLIK OLAN BEŞERLER VAR” 

“Serum yaşa, kiloya nazaran doz ayarı yapılmaksızın uygulanıyor. Çok süratli gelişen alerjik tepkiler sebebiyle acil müdahalelere muhtaçlık duyacak duruma düşüyor beşerler. Mevtle dahi sonuçlanabilen çok önemli durumlarla karşılaşabiliyoruz. Bu halde acillere başvuran olaylarda artış olduğunu, ağır bakımlık olan hastalar olduğunu görmeye başladık. Ani alerjik tepkiler nefes darlığına, teneffüs yetmezliğine, hatta kalp durmasına dahi sebep olabilir.

Doç. Dr. Dikme, geçen haftalarda bir kişinin talih yapıtı vefattan döndüğünü anlatarak şu bilgileri verdi:

“Bir hasta sıhhat kabininde bu türlü bir tedavi alıp meskenine gidiyor. 1 saat sonra kötüleşiyor. Bahtına komşusu bir tabip ve yanında adrenalin enjeksiyonu bulunduran bir kişi. Çabucak müdahalesini yapıyor ve sonrasında kalp masajı eşliğinde hastaneye götürülüyor. Uzun mühlet de ağır bakımda yatıyor hasta. Bu stil hastalarla çok müsabakaya başlar olduk. Her türlü serum tedavisinin kesinlikle tam teşekküllü bir hastane ortamında uygulanması gerekli.”

“KARACİĞER VE BÖBREKTE YÜKE NEDEN OLUYOR”

Son günlerde cilt hoşluğu, gençleşme vb. vaatlerle damar içi glutatyon uygulamalarının da moda haline geldiğinin altını çizen Doç. Dr. Dikme, sözlerini şöyle noktaladı:

“Glutatyo eksikliği çok az görülür. Bağışıklık güçlendirici, anti-aging uygulamalar ismi altında sunuluyor. Lakin dışarıdan verilen glutatyon, bedenin doğal oluşturduğu glutatyondan farklı yıkım metabolitlerini ortaya çıkarıyor. Bu metabolitlerin hepsi de hem karaciğer hem de böbreğe ikincil yükler kazandırıyor. Ayrıyeten uygulanan damar içi ilacın içeriğindeki kollayıcı hususlar, verilen sıvıdaki öbür unsurlar, alerjik tepki riskini artırıyor. Kompleks bir halde tüm vitaminlerin bir ortada ve azamî dozlarda verilmesi, tahminen de gereken doz çok daha düşük aslında, bedende fazla ölçüde yüke neden oluyor. Damar yoluyla verildiğinde tek seferde yüksek ölçüdeki doz, 1-2 dakika içerisinde çabucak kana geçtiği için daha süratli ve daha yüksek bir ölçüye maruz kalan metabolizma, daha önemli tepki geliştirebiliyor.”