Savcılığın kritik belgesi firari Sertçelik’in eline nasıl geçti

Ayhan Bora Kaplan (ABK) organize kabahat örgütünün değerli isimlerinden birisi de Serdar Sertçelik’ti. “Gizli tanık” olmuş, örgütün 28 elemanı cezaevine konulurken, Serdar Sertçelik’in  ayağına elektronik kelepçe takılıp konut mahpusu verilmişti. Çok rahattı. İstediği vakit konutundan çıkıyor, ne hikmetse kelepçe sinyal vermiyor ya da verse bile bu kişinin cezaevine konulması gerekirken, cezaevine gönderilmiyordu. Sertçelik, bu durumunu “Polis beni yönetim ediyordu” diye açıkladı.

Bir yolunu buldu, yurt dışına kaçtı. Sertçelik’in bir orta Paris’te, Karadağ’da bulunduğunu kendisine Yunanistan’da uydurma pasaport düzenlendiğini açıklamıştık. Son olarak hakkında yakalama ve tevkif müzekkeresi niteliğinde olan “Kırmızı Bülten” çıkarılması için hazırlıkların yapıldığını resmi evraka dayanarak duyurmuştuk. Ulusal İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM ve İstihbarat üniteleri Sertçelik’in yerini belirlemek, yakalanmasını sağlamak için çalıştı. Macaristan’a girişte yakalandı. Sertçelik’in arandığına ait “düfizyon” evrakının vaktinde ulaştırılması da yakalamada tesirli oldu. Artık iadesi için kabahat belgesinin özeti hazırlanıyor.

Meclis Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’nun CHP’li üyesi Kılınç, Kaplan davası ve bâtın şahit Sertçelik’in firarına ait çarpıcı sorular yöneltti.

CHP, PEŞİNİ BIRAKMIYOR

TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komitesi CHP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, “gizli tanık” olayı, bu kişinin kelepçeli olmasına karşın kaçışı ile ilgili İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya 16 soru yöneltmiş, ayrıyeten bu hususta Meclis Araştırması açılması teklifinde bulunmuştu. Bu süreçte, Kılınç’a kimi yargı ve emniyet mensuplarından da bilgi ulaştı. Kılınç, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a, Serdar Sertçelik’in firar skandalında başta Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ve Elektronik İzleme Şube Müdürlüğü olmak üzere Adalet Bakanlığına bağlı kurumlarıyla ilgili şu soruları yöneltti:

1-Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden Ayhan Bora Kaplan Kabahat Örgütü davasında bâtın şahit olarak Şahit Muhafaza Programı kapsamında olan ve konut mahpusunda elektronik kelepçe takılı olmasına karşın Serdar Sertçelik (SS), yurtdışına nasıl kaçtı, firarı niye önlenemedi?

2-SS’nin yurtdışına kaçmasına yardım eden resmi ve sivil bireyler tespit edildi mi, kabahat örgütü şüphelisinin firar etmesine yardım eden yargı mensupları ve Adalet Bakanlığı görevlileri var mı?

3- SS, “konutu terk etmeme” tedbirlerini kaç defa ve hangi tarihlerde ihlal etti, Bakanlığınıza bağlı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ve Elektronik İzleme Şube Müdürlüğü vazifelileri tarafından tutanak tutuldu mu? SS’nin “konutu terk etmeme” önlemlerini ihlal etmesi tutanak altına alınmamışsa neden alınmadı, alınmışsa hangi süreçler yapıldı?

4-Ev mahpusunda bulunan SS, 20 Kasım 2023 tarihinde saat 05.30’da Ankara’da gittiği bir restoranda silahlı arbedede iki ayağından vuruldu, kaldırıldığı hastanede ayağı alçıya alındı. SS’ye, “konutu terk etmeme” önlemlerini ihlal ettiği, kaç saat sonra Adalet Bakanlığı Elektronik İzleme Şube Müdürlüğü vazifelileri tarafından saptandı, ne üzere süreçler yapıldı?

NEDEN KONUTUNA GÖNDERİLDİ?

5-SS’nin, “konutu terk etmeme” tedbirlerini ihlal ettiği ortaya çıkmasına karşın neden hakkında tutuklama kararı verilmedi?

6-Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, firari bilinmeyen şahit SS hakkında, lokantada ayaklarından vurulmasından bir gün sonra Mahfuz Tatar’ın öldürülmesiyle ilgili gözaltı kararı verdi. Bu kişinin iki ayağının alçıya alınmasını münasebet gösteren Savcılık, bu defa ‘Adli denetim ve elektronik kelepçe takılması şartıyla SS’nin sözünün meskeninde avukat gözetiminde alınması’ talimatını verdi. Savcılık, sözü alınan SS, sonraki gün gözaltına alınarak adliyeye getirilmesi talimatını polise gönderdi. Savcı, neden isimli denetim ve elektronik kelepçe kararı verdiği SS hakkında sonraki gün gözaltı kararı verdi? Yurt dışına kaçabilecek kadar önemli bir yaralanması olmadığı anlaşılan SS, neden yaralanması münasebet gösterilerek meskenine gönderildi?

7-Ayhan Bora Kaplan (ABK) Cürüm Örgütünün iki numaralı ismi olduğu belirtilen SS, 7 Ekim 2023 tarihinde KKTC’den Ankara’ya gelerek söz verdi. Hakkında ağır suçlamalar olan SS, neden aktif pişmanlıktan faydalandırılmak yerine kapalı şahit yapılarak kontrollü hürlük kapsamına alındı?

8-Türk Ceza Kanunu’na nazaran yükümlü, taammüden elektronik izleme araçlarına ziyan vermesi halinde, (örneğin elektronik kelepçeyi kırması) kamu malına ziyan verme kabahatini işlemiş olacaktır. SS elektronik kelepçeyi kaç kere çıkardı, hakkında kamu malına ziyan verme kabahatinden soruşturma ya da dava açıldı mı?

9-İçişleri Bakanlığı Tanık Koruma Kurulu, 2024 yılı içerisinde Adalet Bakanlığı’na faaliyet raporu sundu mu, sunmuşsa Tanık Koruma Kanunu kapsamında bulunan zımnî şahit SS’nin, sık sık konutunu terk ederek isimli denetim kararını ihlal ettiği, Ankara’da gittiği bir restoranda silahla ayağından vurulduğu bilgisi raporda yer aldı mı?

10-Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yargıdaki nüfuzunu kullanarak ABK soruşturmasında yargıyı etkilemeye çalıştığı gerekçesiyle Suç Örgütü Lideri olduğu ileri sürülen tutuklu sanık ABK’nın, bir avukatı (İsim veriyor) için Adalet Bakanlığı’ndan soruşturma müsaadesi istendi mi? İstemişse savcılığın bu talebine Bakanlığınız nasıl cevap verdi?

11-SS’nin, açıklamaları sonrası vazifeden alınan Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Hatalarla Çaba Şube Müdürü Kerem Öner’in, 15 Mayıs 2024 tarihinde iki Cumhuriyet Savcısı tarafından alınan tabiri 20 Mayıs 2024 tarihinde SS’nin toplumsal medya platformu X’teki hesabından yayınlandı. Savcılığın saklı olması gereken hazırlık soruşturmasında yer alan ve tıpkı vakitte kritik bilgileri içeren evrak, ABK kabahat örgütünün iki numaralı ismi olduğu belirtilen SS’nin eline nasıl geçti?

TARİKAT-CEMAAT İDDİALARI

Yargı kurumlarında tarikat-cemaat yapılanmaları olduğu, farklı tarikat ve cemaatlere mensup yargı mensupları ortasında çekişmeler bulunduğu, yargıdaki cemaat-tarikat yapılanmasının ABK hata örgütü soruşturmasını da etkilediği tezleri ile ilgili soruşturma yapıldı mı? Yargı kurumları içindeki tarikat-cemaat yapılanmalarına karşı Bakanlığınız hangi önlemleri alındı?

Suç Örgütü lideri Sedat Peker, hakkında kara para aklama soruşturması bulunan Sezgin Baran Korkmaz hakkında yağmadan, hırsızlığa, dolandırıcılıktan, şantaj ve tehdide kadar 14 farklı suçlama bulunan ve suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Muhammed Yakut ve son olarak Ayhan Bora Kaplan Cürüm Örgütünün iki numaralı ismi olduğu belirtilen saklı şahit Serdar Sertçelik yurt dışına kaçarak çeşitli ülkelerde ikamet etmiştir. Toplumsal medya platformlarından ülkemizde yaşanan bir çok kritik olay, kişi ve kurum hakkında açıklamalar yapmışlardır. Haklarında soruşturma ve tutuklama karaları bulunan çok sayıda kabahat örgütü mensubunun yurt dışına kaçmaları neden engellenemiyor? Bu şahısların yurt dışında yakalanarak ülkemize iade edilmeleri için Bakanlığınızın bir teşebbüsü olmuş mudur? Olmuş ise hangi tarihlerde, hangi teşebbüslerde bulunuldu?

Ayhan Bora Kaplan’ın avukatı reddi hakim talebinde bulundu

7 Eylül 2023’te, yurtdışına çıkmak için gittiği Esenboğa Havalimanı’nda yakalanan, suç örgütü lideri olmakla suçlanan Ayhan Bora Kaplan’ın üzerinden 50 bin Euro çıkmıştı. Kaplan ve birebir davada yargılananların duruşması 9 Eylül’e ertelenmişti. Bu ortada Kaplan’ın avukatı Umut Köroğlu, taleplerinin dikkate alınmadığı gerekçesiyle Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti hakkında reddi hakim talebinde bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 61 kuşkulu hakkında iddianame düzenlenmiş, Kaplan hakkında ise iki cinayet kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet ile 169 yıl 6 aya kadar mahpus cezası istenmişti. Dava devam ederken, iki numaralı sanık Serdar Sertçelik mesken hapsindeyken yurtdışına kaçmıştı, YouTube kanalına yaptığı açıklamada M-7 kod isimli zımnî şahidin kendisi olduğunu açıklamıştı. Bu kişinin savları üzerine Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’ın yanı sıra üç KOM mensubu ile üç sivil tutuklanmıştı. Serdar Sertçelik ise Macaristan’da yakalanmıştı.