Omuz ağrısı Parkinson işareti olabilir

Parkinsonhastalığının tedavisinde pek çok umut veren bilimsel çalışmalar yapıldığını belirten uzmanlar, erken teşhisin hastanın ömür kalitesinde epey büyük bir tesiri olduğuna da dikkat çekiyor. Nöroloji Uzmanları Prof. Dr. Murat Emre ve Prof. Dr. Okan Doğu, bu bahiste dikkat alımlı bilgiler paylaştı. İşte açıklamaları:

Bugüne kadar yapılan çalışmalar tarım ilaçlarına maruz kalma, kuyu suyu kullanımı üzere kimi çevresel faktörlerin yanında önemli baş travması geçirmiş olmanın Parkinson riskini artırdığını göstermiştir. Kahve ve sigara kullanımı ise hastalık riskini artıran faktörler ortasında yer alır. Hava kirliliği, besin kirliliği, maruz kaldığımız toksinler ve hatta tükettiğimiz su ve sütlerde bulunan ziyanlı içerikler de Parkinson’a yatkınlığı artırmaktadır.

Her hastalıkta olduğu üzere Parkinson’da da erken teşhisin kıymeti büyük. İlaç tedavisinin gecikmeden başlanması, beyinde dopamin eksikliği sonucu oluşacak birtakım değişikliklerin önüne geçilebilir. Uygun tedaviyle hastanın hayat kalitesi erken periyottan itibaren güzelleştirilip daha uzun bir mühlet fonksiyonel kalması sağlanabilir. Ülkemizde Parkinson görülme sıklığının arttığına da dikkat çeken Emre ve Doğu, kelamlarını şöyle noktaladı: Hastalık kuşkusu olanlar birinci olarak bir nöroloji uzmanına başvurmalı. Zira hastalığın kimi başlangıç belirtileri titreme ya da hareketlerde yavaşlama biçiminde olmayabiliyor; örneğin omuz ağrısı, koku duyusunda azalma ya da kayıp, dert bozukluğu ve depresyon, kabızlık üzere belirtilerle de ortaya çıkabiliyor.

Bugün elimizde bulunan ilaçlarla da hastalığın belirtilerini büyük ölçüde gidermek, hastanın olağan ya da olağana yakın bir fonksiyonelliğe kavuşmasını sağlamak mümkündür. Bu ilaçlar beyindeki dopamin düzeyini yükseltir yahut onun tesirini taklit ederler.