Nükleer santral, Rus kentini sanayi merkezine dönüştürdü

Rusya Federasyonu’nun nükleer güç işbirliği içinde olduğu Ermenistan, Macaristan, Mısır, Hindistan, Bangladeş, Kazakistan, Özbekistan, Güney Afrika ve Türkiye’den ziyaretçilerin iştiraki ile gerçekleştirilen Rosatom Milletlerarası Balıkçılık Turnuvası’nı takip eden gazeteciler, Leningrad Nükleer Santrali’nin bulunduğu Sosnovy Bor kentinin belediye merkezini ziyaret etti.

Sosnovy Bor Belediye Lideri Mikhail Voronkov, gazetecilere nükleer santralin kent ve toplum üzerindeki tesirleri hakkında bilgi verdi.

Nükleer santralin inşa edilmesinden 49 yıl evvel tek bir fabrika, spor kompleksi üzere işletmenin bulunmadığı kent, şu anda fabrikaların, spor komplekslerinin yanı sıra kültür merkezlerinin bulunduğu hayli gelişmiş bir kente dönüştü.

Gelir yükseldi, kent gelişti

Rusya’nın birçok bölgesine nazaran ekonomik gelirin de yüksek olduğu kentte, balıkçılık faaliyetleri de gelişmiş durumda.

Bölgenin gelişimiyle ilgili açıklamalarda bulunan Belediye Lideri Voronkov, öncelikle kentte ekonomik gelir seviyesinin çok yüksek olduğunu söyledi.

Burada yaşayan insanların Rusya Federasyonu’nun birçok bölgesinden daha yüksek maaşla çalıştığını kaydeden Voronkov, “Bu da çok kıymetli bir şey. Gençler stabil olarak burada bir hayat sürmeye çalışıyorlar ve hayat standartları yükseldikçe burada kalmaya devam ediyor. Gençler böylelikle geleceğe daha inançlı bakıyor ve burada yaşadıkça kendilerine itimatları artıyor. Kentimizde bütün yaş kümeleri için alt yapı kurulmuş durumda. Herkesin ulaşabileceği bir sistem kurduk. Vilayetimizde bütün alt yapı çalışmaları, bilhassa okul çocukları için kurulmuş durumda. Çabucak çabucak bütün kreşlerimizde spor merkezleri ve havuzlar bulunuyor. Onların ilgisini çekebilecek ne varsa o denli hareket ediyoruz. Burası küçük bir balıkçı köyü olmaktan çıkıp, şu anda bir sanayi kenti haline geldi. Tabi sanayi kenti haline gelirken de ortadaki ahengi kaçırmadı. Yani hem tabiatla hem denizle hem de sanayi, teknolojiyle iç içe bir ömür sürüldü” diye konuştu.

“Biz doğal radyasyonu değiştirmiyoruz”

Ekonominin yanında çevreci bir kent olduklarının altını çizen Voronkov, “Bir ölçüm aygıtı elinize alıp St. Petersburg’un en hareketli caddelerinden birine gittiğinizde, ölçüm yaptığınız da radyasyonun bizim kentimizden daha fazla olduğunu göreceksiniz. Büyükşehirlerde aslında doğal radyasyon birikme yapıyor. Yani bizim kentimizde 0,15, 0,16 mikrosievertsaat ise büyükşehirlerde bu oran daha fazla çıkabiliyor. Bu sebeple beşerler artık bizim kentimize gelmek istiyor. Biz doğal radyasyonu değiştirmiyoruz. O yüzden beşerler bizim kentimize daha çok gelmek istiyor. Küçücük bir köyden büyük bir kenti kısa bir vakitte kurmamızın asıl temelinde yatan budur” tabirlerini kullandı.

“Nükleer santral kentimizi her manada kalkındırdı”

Kentte yaşayan Sofya Pichugina ise yaptığı açıklamada, burada herkes üzere olağan bir hayat sürdüklerini belirterek, “Radyasyon olağan düzeyde. O yüzden hiçbir eza yok. Nükleer santral kentimizi her manada kalkındırdı. Çok alanda iş kolu gelişti. Burada hiçbir düşünce yok. Hatta başka bölgelerle kıyasladığınızda küçük bir kentti ve şu anda bize çok büyük bir hayat kurdular” şeklinde konuştu.

“Özellikle spor ve kültür manasında çok şey kattı”

İHA’nın aktardığına nazaran Polina Morozova da nükleer santralin kentte olmasının kendilerine hiçbir ziyan vermediğini vurgulayarak, “1986 yılından beri burada yaşıyorum. Ben de nükleer santralde çalışıyorum. Santral inşa edilirken burada okulda okuyordum. Güvenlik için bütün herşey alınmış durumda. Santralin kente çok büyük katkısı oldu. Bilhassa spor ve kültür manasında çok şey kattı. Kentle alakalı birçok bahiste santral idaresi teğe bir iştirak sağlıyor” dedi.