Mehmet Şimşek: Ekonomi programı çalışıyor, vergi artırımı yapmayacağız

İstanbul’da Türkiye’nin ATM Merkezi-TAM projesinin lansmanında gündeme ait değerlendirmelerde bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Ekonomi programı çalışıyor, vergi artırımı yapmayacağız” tabirlerini kullandı.

“PROGRAMIMIZ DEZENFLASYONA GEÇİŞ DEVRİ ÖNGÖRÜYOR”

Bakan Şimşek’in İstanbul’daki aktiflikte yaptığı açıklamalardan satır başları şu halde; “İç talep hala güçlü seyrediyor. Programımız dezenflasyona geçiş periyodunu öngörüyor. İç talep bir ölçü yumuşayacak, net ihracatın katkısı siyasetler ve ana ticaret ortaklarımızdaki toparlanmayla birlikte güzelleşecek. Ana pazarımız AB, Orta Doğu, Kuzey Afrika üzere bölgeler. Hedef enflasyonu tek haneye indirmek. Kur sübvansiyonu, faiz sübvansiyonuyla bir yere varamayız. Geçmişte arzuladığımız sonuçları alamadık. Tüm kesimlerin durumunu hassasiyetle takip edip elimizden gelen dayanağı sağlayacağız. Tüm bölümler bizim için çok kıymetlidir. Kamu bankaları örnek oluyor. ATM ortak havuzu kuruyorlar, böylelikle verimliliği artırıyorlar. Tüm dallarda bu anlayışla hareket etmek lazım. Verimliliği artıracağız, yenilikçilik peşinde koşacağız. Dünyada pazar hissesi kapmanın öbür yolu yok.

“CARİ AÇIK 30 MİLYAR DOLARIN ALTINA DÜŞTÜ”

Bizim büyümemiz kompozisyondaki güzelleşme çok net formda çalışıyor. Bu sürdürülebilir büyümeye yönelik değerli bir çıkıştır. Cari açık geçen sene Mayıs ayı prestijiyle yıllık cari açık 60 milyar doların üzerindeydi. 32 milyar doların altına düştük, Şubat ayı prestijiyle. 30 milyar doların altına cari açık düşmüştür. Cari açığı ulusal gelirin yüzde 2,5 altına çekmeyi hedefliyoruz. Şayet Türkiye’de cari açık ulusal gelire oranla yüzde 2’nin altına düşerse Türkiye’nin dış borcunun ulusal gelire nazaran oranı düşüyor.

“ALTINA YÖNELİK KOTA UYGULAMASI ÇIKAR ETRAFLARINI MUTSUZ ETTİ”

Cari açığın kalıcı formda yüzde 2.5’in altına düşürülmesi için yeşil, dijital dönüşüm, yeni sanayi siyaseti uygulamaya koyuyoruz. Bunun birçok bileşeni var. STB’nin çok hoş teşebbüsleri var. Endüstriyi yalnızca piyasalara bırakamayız. Endüstride dönüşümü kamunun rehberliğinde biraz iteklemesiyle hızlandıracağız. Hasebiyle cari açıkta kalıcı olarak yüzde 2,5’i hatta yüzde 2’nin altını bekliyoruz. Altına yönelik kota uygulamasına gittik, çıkar etrafları mutlu değil, kusura bakmasınlar. Ülkede olmayan metali ithal edeceksiniz, bir köşede atıl olarak duracak. Vatandaşın tercihine saygılıyım. Ülkemizin menfaatine kaynaklarımızı yatırıma, üretime, istihdama ve kesin olarak ihracata dönüştüreceğiz. Bu Cumhurbaşkanımızın vizyonu. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağız. Bankaların fiyatlamasına karışmak istemiyoruz. Kamunun kaynakları kıttır, tercih yapmak zorundasınız.

“FİNANSMANA ERİŞİMDE ŞU ANDA SORUN YOK”

Bankalara söyledim. Biz yatırımı, istihdamı, üretimi ve bilhassa de ihracatı önceliklendireceğiz. Verimlilik iktisadı peşindeyiz. Tasarruf yaptığınız ölçüde yatırım yapabiliyorsunuz ya da dışarıdan borçlanıyorsunuz. Biz isteriz ki tasarrufları yatırımları artıralım, yanlışsız alanlara bunları kanalize edelim. Cari açık 60 milyar dolardan 30’un altına düşmesi mümkünse bu programın çok düzgün çalıştığını gösteriyor. Finansmana erişimde şu anda sorun yok. Türk bankaları ve şirketleri global finansmana erişimde giderek çok daha âlâ bir noktaya geldi. Geçen yılın birinci 5 ayında bankaların dış borç çevirme oranı yüzde 96’ydı. Bankalar 100 dolar borç ödüyordu, 96 dolar bulabiliyordu. Bugün 100 dolar borç ödediğinde 148 dolar bulabiliyor. Finansmana erişim artmıştır. Milletlerarası bankalarda Türkiye’nin pozisyonu çok güçlüdür, bölgemizde bir numarayız, dünyada da birinci üçteyiz. Kredi derecelendirme kuruluşları da bu gelişmeleri fark ettiler, gecikmeli de olsa, notumuzu artırıyorlar, hepsinin görünümü olumlu. Bu program devam etsin, biz notu artıracağız demek.”