Kore’de Modernliğin ve Tarihin Büyülü Şehir: Seul

AV. BEDİA TEYMUR – ÖZEL YAZISI

Seul: Bir Bilim Kurgu Sineması Seti Gibi

Güney Kore, resmi ismiyle Kore Cumhuriyeti, Doğu Asya’daki Kore Yarımadası’nın güneyini kaplayan dinamik ve etkileyici bir ülke. Kore’nin canlı başşehri Seul, dünyanın ikinci büyük metropol alanı olarak 24,5 milyonluk nüfusuyla yalnızca Güney Kore’nin değil, Asya’nın da kalbi olarak kabul ediliyor. Ülkenin nüfusunun yaklaşık yarısını barındıran bu muazzam kent, ziyaretçilerine unutulmaz tecrübeler sunuyor.

Seul, hakikaten de bir bilim kurgu sineması setini andırıyor. Devasa gökdelenler, kenti ikiye bölen pırıl pırıl akarsular ve tertemiz caddeleriyle göz kamaştırıyor.

Seul, yalnızca bir teknoloji ve ticaret kenti olmanın ötesinde, birebir vakitte dünyanın dört bir yanından tacirlerin kozmetik ve teknoloji eserleri için geldiği bir merkez haline gelmiştir.

Changdeokgung Sarayı ve Bahçesi [UNESCO Dünya Mirası]

Seul’un kalbinde yer alan Changdeokgung Sarayı, 1405 yılında Gyeongbokgung Sarayı’nın akabinde inşa edilen ve Joseon Hanedanı hükümdarlarına uzun yıllar boyunca konut sahipliği yapmış ikinci kraliyet villasıdır.

Changdeokgung sarayından ve tarihinden kısaca bahsedecek olursak, günümüze kalan beş kraliyet Joseon sarayından en düzgün korunanı olarak öne çıkar. Saray kompleksi, halka açık kısımlar, kraliyet ailesinin özel ikametgahı ve büyüleyici bir art bahçeden oluşmakta.

Joseon Hanedanı’nın 9. hükümdarı Seongjong’un devrinden itibaren saray, birçok kral için en önemli konut misyonu görmüş ve 1592 yılında Imjin Savaşı sırasında öfkeli halk tarafından yakılan saray, 19 yıl sonra Gwanghaegun tarafından onarılmıştı. Sarayın içinde yer alan Injeongjeon, Daejojeon, Seonjeongjeon ve Nakseonjae salonları, Kore’nin güçlü kültürel hazinelerine mesken sahipliği yapıyor.

Sarayın büyüsünü katlayan Kapalı Bahçe, Kral Taejong periyodunda oluşturulmuş ve tarih boyunca kraliyet ailesinin dinlenme yeri olarak kullanılmış. Evvel Bugwon ve Geumwon olarak bilinen bu eşsiz bahçe, Kral Gojong’un iktidarı sırasında Biwon Bahçesi yahut Bilinmeyen Bahçe olarak tekrar isimlendirilmiş. Bahçe, doğallığını koruyarak yalnızca gerekli olduğunda insan eliyle şekillendirilmiş; Buyongjeong Köşkü, Buyongji Göleti, Juhamnu Köşkü ve Yeonghwadang Salonu üzere pek çok doğal ve yapısal hoşluk içeriyor.

Changdeokgung Sarayı, Koreliler tarafından yüzyıllardır pahalı bir hazine olarak görülmekte ve 1997 yılında UNESCO Dünya Kültürel Miras Listesi’ne eklenmiştir. Sarayı ziyaret etmek için en uygun vakit, yaprakların renk cümbüşüne büründüğü sonbahar mevsimidir. Bu devirde, saray ve bahçelerin tüm ihtişamıyla ziyaretçilere görsel bir şölen sunması garanti.

Bukchon Hanok Köyü: Tarih ve Çağdaş Hayatın Kesiştiği Yer

Seul’un tarihi kalbinde, Gyeongbokgung Sarayı, Changdeokgung Sarayı ve Jongmyo Tapınağı üzere kıymetli simgelerle çevrili Bukchon Hanok Köyü, Joseon Hanedanı periyodundan kalan yüzlerce klâsik konutu barındırır.

Seul’e gidenlerin kesinlikle görmesi gereken yerlerden biri olan Bukchon Hanol köyü, Cheonggyecheon Deresi ve Jongno’nun kuzeyinde konumlanmasından kaynaklı olarak “Kuzey köyü” de deniliyor. Günümüzde bu klasik Hanoklar; kültür merkezleri, misafirhaneler, restoranlar ve çay meskenleri olarak hizmet vererek, ziyaretçilere klâsik Kore kültürünü deneyimleme bahtı sunuyor.

Bukchon Hanok Köyü, sakinlerinin hala içinde yaşadığı canlı bir köydür. Bu nedenle ziyarete gidenlerin, bu tarihi dokunun içinde dolaşırken etrafa saygılı olmaları konusunda bilhassa dikkatli olmalılar. Mahallede yürürken, Hanokların ahşap işçiliğinin hoşluğu, Seul’un çağdaş kent hayatı ile nasıl harika bir ahenk içinde olduğunu gözler önüne getiriyor. Bukchon Hanok Köyü, ziyaretçilerine tarihi bir vakit seyahati vaat ederken, birebir vakitte çağdaş Kore’nin ruhunu da hissettiriyor.

Deneyimlemeniz Gereken Kültürel Kıyafet: Hanbok

Hanbok, Kore kültürünün sembolü olan ve esaslı bir geçmişe sahip klâsik bir giysidir. Bu şık kıyafet, günlük hayattan özel günlerin vazgeçilmez ögesi haline gelmiş ve vakitle daha çok şenliklerde, düğünlerde ve özel merasimlerde tercih edilen bir giysi olmuştur. Canlı renkleri ve sade çizgileri ile göz kamaştıran hanbok, bilhassa cep bulunmayan dizaynıyla dikkat çeker. Kışın ipek yahut pamuktan, yazın ise serin tutan kenevir ve ramiden üretilir.

Günümüzde, hanbok ekseriyetle Kore’nin kırsal bölgelerinde hâlâ günlük olarak kullanılmakta olup kentlerdeki değerli etkinliklerde de sıklıkla karşımıza çıkar. Kore’nin turistik yerlerinde hanbok kiralama hizmetleri bulunur; bu, ziyaretçilere klâsik Kore atmosferini şahsen deneyimleme fırsatı sunar. Hanbok giymek, Kore kültürünü daha yakından hissetmek ve bu güçlü mirası yaşamak için eşsiz bir yoldur. Seul’de vakit geçirirken, bu klâsik kıyafeti giyerek kendinizi Kore’nin tarihine bir adım daha yaklaşmış hissedebilirsiniz.

Seul’de Klasik Bir Pazar

Seul’de bir vakit seyahati yapmak isteyenler için Namdaemun Pazarı, kaçırılmaması gereken bir durak. 1414 yılında kurulan bu esaslı pazar, başlangıçta Koreli müşteriler ve tüccarlar için tanınan bir ticaret noktasıydı. Lakin, Japonya’nın Kore’yi zorla açmasıyla pazarın karakteri vakitle evrildi. Yıllar boyunca birçok defa yine inşa edilmesine karşın, Namdaemun Pazarı canlılığını ve ticari kıymetini koruma etmeyi başardı. Günümüzde hem lokal halkın hem de turistlerin uğrak yeri olan bu pazar, Seul’un en tanınan turistik yerlerinden biridir. Bilhassa, sokak yemekleri ortasında ün kazanmış hotteok üzere lezzetleri tatmak için ülkü bir nokta olan Namdaemun, Asya’nın en büyük 10 sokak yemeği kenti listesinde yer alıyor.

Seul’un Kalbinde Tarihle Buluşma: Gyeongbokgung Sarayı

Seul’un tarihle bezeli sokaklarında yürürken, 1395 yılında inşa edilmiş olan ve Joseon Hanedanlığı’nın göz kamaştıran ana sarayı Gyeongbokgung ile karşılaşırsınız. Seul’ün kuzeyinde, tarih sahnesinde asaletle duran bu saray, Beş Büyük Saray ortasında en ihtişamlı olanıdır. Yıllar boyunca, İmjin Savaşı’ndan Japon işgaline kadar pek çok sefer ziyan görmüş ve her seferinde asil bir direnişle yine doğmuştur. 1963 yılında kültür varlığı olarak tescillenen Gyeongbokgung, bugün hem Ulusal Saray Müzesi’ne hem de Ulusal Halk Müzesi’ne mesken sahipliği yaparak ziyaretçilere geçmişin kapılarını ortalar.

Gyeongbokgung’un Vakte Direnişi

Joseon Hanedanlığı’nın kurucusu Kral Taejo tarafından bu şık yapı inşa edildi, Jeong Do-jeon’un estetik vizyonuyla şekillendirilmiş. Kral Taejong ve Kral Büyük Sejong devirlerinde daima genişletilen saray, 1553’te bir yangın felaketiyle sarsılsa da Kral Myeongjong’un süratli müdahalesiyle yine ayağa kalkmış.

1592 ve 1598 yılları ortasında Japonya’nın Kore’yi işgal etmesiyle saray, Kral Seonjo’nun buyruğuyla tahliye edilmiş, süreksiz bir sürgünle Changdeokgung Sarayı’na taşınmış ve birkaç yüzyıl boyunca harabe olarak kalmış. Lakin 1867’de Daewongun’un buyruğuyla tekrar inşa edilen Gyeongbokgung, o vakitten beri Seul’un simgelerinden biri haline gelmiştir.

Bu eşsiz tarihi yapı, yalnızca göz alıcı mimarisiyle değil, tıpkı vakitte içinde barındırdığı derin tarih ve kültürle her gezginin Seul’deki rotasında olmalı. Gyeongbokgung Sarayı’nda adımlarken, tarihin tozlu sayfalarını çevirir üzere, her köşede bir diğer kıssayla karşılaşacaksınız.

Alışveriş Tutkunlarının Kenti: Seul

Seul’deki Han Irmağı, kenti ikiye böler, lakin ana cazibe merkezleri ve alışveriş bölgeleri ekseriyetle ırmağın kuzeyindedir. Insa-dong ve Myeong-dong üzere alışveriş caddeleri, canlı atmosferleriyle bilinir.

Size İstanbul’u Hatırlatacak Bir Cadde

Myeong-dong: Seul’un Alışveriş ve Lezzet Cenneti

Seul’un kalbinde bulunan Myeong-dong, alışveriş tutkunları ve yemekseverler için bir cennet niteliğindedir. Bu bölge, birbirini kesiştiren iki ana caddeyle çevrili ve ünlü mağazalar, alışveriş merkezleri ve lezzet duraklarıyla dolu.

Birçok markanın bulunduğu mağazalardan, uygun fiyatlı giysi ve aksesuarlara kadar geniş bir yelpazede eserler bulunmakta. Namdaemun ve Dongdaemun’dan farklı olarak, Myeong-dong’da birçok tasarım markası da bulunmakta.

Myeong-dong ayrıyeten, Kore, Batı ve Japon mutfağından lezzetli seçenekler sunan birçok restorana mesken sahipliği yapar. Bölgedeki öteki işletmeler ortasında kuaför salonları, bankalar ve tiyatrolar da bulunmakta. Myeong-dong, Seul’de alışveriş yapmak ve lokal lezzetlerin tadını çıkarmak isteyen herkes için kesinlikle ziyaret edilmesi gereken bir noktadır.

Myeong-dong, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında dünyanın en değerli dokuzuncu alışveriş caddesi olarak listelenmiştir.

Lüks ve Cümbüş Bölümü İçin Gangnam

Gangnam, Seul’un güneyinde bulunan ve kentin lüks alışveriş ve dinamik gece hayatının kalbi olan bir bölgedir. Bu tanınan semt, lüks marka mağazaları ve çağdaş mimarisiyle Seul’un çağdaş yüzünü temsil eder ve ziyaretçilere unutulmaz bir şıklık sunar.

Öte yandan, Dongdaemun Pazarı, Seul’un tarihi dokusunu yansıtan bir ticaret merkezi olarak bilinir ve Güney Kore’nin en büyük pazarlarından biri olarak kabul edilir. Yongsan Pazarı ise, son teknoloji eserlerinin bulunduğu stantlarıyla Asya’nın önde gelen teknoloji pazarları ortasında yer alır. Bu pazarlar, Seul’un klasik ve çağdaş yüzlerini bir ortada sunarak kentin çeşitliliğini gözler önüne serer.

Lotte World Kulesi SEOUL SKY: Seul’un Doruğunda Unutulmaz Bir Deneyim

SEUL SKY, Lotte World Kulesi’nin 117-123. katlarında yer alarak ülkenin en yüksek ve dünyanın beşinci en yüksek binası olma özelliğini taşıyor. Başşehrin eşsiz panoramik görünümünü sunan bu müşahede konutu gündüzleri olduğu kadar geceleri de büyüleyicidir.

Seoul Sky, bir stant alanı, müşahede katı, gökyüzü güvertesi, tatlı kafesi, gökyüzü terası, salon ve daha fazlasından oluşur. Ziyaretçiler, Seoul Sky’a gitmek için ziyaretçiler, dakikada 600 metre sürate ulaşan çift katlı bir asansör olan Sky Shuttle’ı kullanılmakta. Ayrıyeten asansör bekleme alanında, yer kat 1-2’deki stant alanında Kore’nin sanat yapıtlarını keşfetme bahtı bulabilirler.

Gözlem güvertesinde kesintisiz görünüm için iki kat yükseklikte cam pencereler bulunur. 478 metrede bulunan Sky Deck, dünyanın en yüksek cam tabanlı müşahede güvertesi olarak Guinness Dünya Rekorlar Kitabı’na girmiştir. Hava şartlarına bakılmaksızın ziyaretçiler, Sky Theater aracılığıyla ebediyen açık bir gökyüzünün tadını çıkarabilirler.

HiKR Ground: Kore Turizminin Kalbi

HiKR Ground, Kore Turizm Organizasyonu’nun Seul Merkezi’nde bulunan bir turizm tanıtım merkezidir. Burası, ziyaretçilere K-pop tecrübesi yaşama ve medya sanatlarını keşfetme fırsatı sunuyor. “HiKR Ground” ismi, Kore’nin (KR) küresel turistlere selamlayacağı (“Hi”) ve bir oyun alanı haline geleceği manasını taşır.

Birinci katta, ziyaretçilerin medya sanatkarı Lee Lee-nam tarafından yapılan “Yeni Kentin Manzarası”nı ve küresel hallyu hayranları tarafından gönderilen Kore turizm görüntülerini görebilecekleri büyük medya ekranı HiKR Wall aracılığıyla çeşitli medya sanatlarının keyfini çıkarabilecekleri bir alan bulunmakta.

İkinci katta, ziyaretçiler XR Live Studio kullanarak kendi K-pop müzik görüntülerini yapabilirler. Onarımı tamamlanmış Cheonggyecheon Deresi’ne bakan pencerede, enstalasyon sanatçısı Suh Do-ho tarafından yapılan büyüleyici bir sanat yapıtı olan “Kuzey Duvarı” bulunmakta.

Üçüncü ve dördüncü katlarda, ziyaretçiler Kore’nin çeşitli mahallî sanatlarını tecrübeler ve stantlar aracılığıyla ulaşabilirler.

Cheonggyecheon Deresi ve Cheonggye Plaza: Seul’un Sakin Molası

Cheonggye Plaza, Cheonggyecheon Deresi’nin başladığı Sejong-ro Caddesi üzerine inşa edilmiştir. Plaza, geniş yürüyüş yolları, şelaleler ve göz alıcı fıskiyelerle süslenmiş 6,962 metrekarelik bir alana yapılmış. Burası, dere onarımının kıymetini kutlayan bir buluşma ve dinlenme noktası olarak tasarlanmıştır.

Cheonggyecheon Deresi üzerindeki 22 köprü hakkında bilgi panelleri bulunmakta. Fıskiyelerin çeşitli biçimlerde dans etmesi, görünüme hoşluk katıyor.

Cheonggyecheon Deresine, meydandan sol taraftaki merdivenlerden yahut sağ taraftaki Cheonggye Yolu üzerinden ulaşılabilir. Ayrıyeten, Cheonggye Yolu üzerinde 18 metre uzunluğunda bir tünel bulunmakta olup, vatandaşların plazadan Cheonggyecheon Deresi’ne girişlerinde eşsiz bir tecrübe sunmaktadır.

Seul Büyükşehir Belediyesi, Cheonggye Plaza’yı araç trafiğine kapalı bir alan haline getirerek, vatandaşların rahatlaması için kültürel bir alan olarak kullanılmasını sağlamıştır. Renkli ışıklarla aydınlatılan fıskiyeler ve yüksekten akan şelale göz kamaştırıcı bir görünüm sunuyor. Şelalenin etrafında, Kore’nin farklı vilayetlerinden getirilen taşlardan yapılmış Palseokdam bulunuyor.

Seul’de Nerede Kalınır?

Seul’de konaklama için en ülkü bölgelerden biri, Han Irmağı’nın kuzey kıyılarıdır. Burada, alışveriş ve kültürel aktivitelerle dolu Insadong ve Myeongdong üzere hareketli caddelere yakın çok sayıda konforlu otel bulabilirsiniz. Bu bölgeler, kentin kalbi niteliğinde olup, turistler için pek çok cazibe merkezine kolay erişim sağlar.

Eğer farklı bir tecrübe arıyorsanız, Han Irmağı’nın güneyindeki oteller de cazip bir seçenek olabilir. Seul’un gelişmiş metro ağı sayesinde, ırmağın bu tarafında kalmak da ulaşım açısından rastgele bir zorluk teşkil etmez. Fakat, kentin birçok turistik ve tarihi yerinin kuzeyde olduğunu unutmamak değerlidir. Bilhassa, Seul’un kültürel ve tarihi dokusunu yakından hissetmek isteyenler için Insadong bölgesi, merkezi pozisyonuyla ülkü bir konaklama sunar. Burada, klasik Kore kültürünün çağdaş ömürle iç içe geçtiği sokaklarda dolaşırken kendinizi kentin ritmine kaptırabilirsiniz.

Seul’de Ne Yenir? Keşfetmeniz Gereken Lezzetler

Seul’de yemek yeme tecrübesi, kentin kendisi kadar çeşitli ve renkli. Pazar yerlerinde dolaşırken açık hava restoranlarının sıcak atmosferine kapılacak ve sokak tezgâhlarında birbirinden lezzetli lokal yiyecekler keşfedeceksiniz. Şık restoranlarda ise Kore mutfağının yanı sıra dünya mutfaklarından enfes yemekler sunulur. Seul mutfağı, pirinç ve soya sosu üzere temel materyallerle hazırlanan yemeklerle ünlüdür.

Kore’nin klâsik servis halleri de dikkatinizi çekecek; örneğin çorba, yan yemek değil, ana yemek olarak servis edilir. Sokak tezgâhlarında “Namul” ismi verilen soya soslu sebzeler, “dak kkochi” olarak bilinen baharatlı tavuk şişler ve sebzelerle zenginleştirilmiş “Bibimbap” üzere klasik lezzetler sizi bekliyor. Kore barbeküsü, yani lokal ismiyle “Gogi-gui”, Kore yemek kültürünün olmazsa olmazlarındandır ve et severler için vazgeçilmez bir tat sunar.

Tatlı olarak, pirinçten yapılan ve çeşitli dolgularla zenginleştirilen “tteok” isimli kekleri denemelisiniz. Ayrıyeten, Güney Kore’nin en büyük ikinci balık pazarı olan Noryangjin Balık Pazarı’nda yüzlerce çeşit taze balık ortasından seçim yapabilir ve isteğinize nazaran pişirilmesini sağlayabilirsiniz. Bu pazarda bir balık seçmek ve pişirilmesini izlemek, gerçek bir Seul tecrübesi yaşamanızı sağlar.

Av. Bedia Teymur İnstagram: https://www.instagram.com/av.bedia.teymur/

Kore Turizm Tertip: https://www.instagram.com/ktoturkiye/