Kerem Bürsin ve İrem Helvacıoğlu’nun başrolünde olduğu ‘Eflatun’ filminin galası yapıldı

Başrollerini Kerem Bürsin ve İrem Helvacıoğlu’nun paylaştığı, 22 Mart’ta vizyona girecek “Eflatun” sinemasının galası yapıldı.

Torun Center’da gerçekleştirilen gala öncesi AA muhabirine açıklama yapan direktör Cüneyt Karakuş, sinemanın senaryosunun 2013’te kaleme alınmaya başladığını, süreç içerisinde senaryoda ilerlemeler kaydedildiğini söyledi.

Filmin 2018’de Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü tarafından birinci üretim dayanağı aldığını ve 2020’de çekimlere başlandıklarını belirten Karakuş, “Filmi tam pandemi öncesi çektik. Pandemiden sonra da tekrar kolları sıvadık. Sinemanın kurgusu, animasyonu ve başka konularıyla ilgili çalışmaya başladık.” dedi.

“İzleyicilerimiz saf ve gerçek aşk hissini görecekler”

Yönetmenliğin yanı sıra sinemanın senaristliğini ve yapımcılığını da üstlenen Karakuş, Türkiye’de 2022’de başlayan şenlik serüveni boyunca sinemanın Japonya, Kırgızistan, Bangladeş ve Fransa’nın da ortalarında bulunduğu birçok ülkede gösterildiği bilgisini paylaştı.

Karakuş, sineması biraz da toplumsal yarar gözeterek kaleme aldığını lisana getirerek, “Görme engelli bireylerin hayatta ve bizimle birlikte olduklarını, ancak birden fazla vakit onları görmediğimiz, tahminen de onların kendilerini sakladığı bir dünya olduğunu düşünüyorum. Sinemada bu durumu öne çıkartmak istedim.” dedi.

Filmin hem betimlemeli hem de işitme engelliler için işaret lisanıyla gösterildiğini lisana getiren Karakuş, “Filmimize gelecek olan izleyicilerimiz galiba burada daima aradıkları fakat birden fazla vakit bulamadıkları saf ve gerçek aşk hissini görecekler. Zira sinemamızda görme engelli bir bayan asla tanımadığı ve sesine aşık olduğu bir adamı aslında bekliyor ve buluyor.” diye konuştu.

“Bir hayalin peşinden koşmak gibiydi”

Filmin animasyon, kurgu ve dizaynlarına imza atan Yağmur Kartal Karakuş, projede set sürecinden itibaren yer aldığını belirterek, “Film açıkçası bir hayalin peşinden koşmak üzereydi.” tabirini kullandı.

Filmin animasyonlarında eşi direktör Cüneyt Karakuş’un farklı bir şeyi yakalamaya çalıştığına işaret eden Karakuş, “Yönetmen benden şunu bekledi, ‘dokunarak bir şeyi hayal etmek nasıl olur?’ ve ‘Belki bir yağlı boya tesiri üzere olabilir.’ dedi. Bir kişi resme dokunarak görmeye çalışsa bir yağlı boya tabloyu görebilir, fırça izini hissedebilir. Bunun üzerinden bir şey yapmak istedi ve teknik açıdan daima bunun peşinde koştu. Ben de naçizane onu gerçekleştirmeye çalıştım.” formunda konuştu.

Karakuş, sinemanın Japonya’daki gösterimleri sonrasında övgüler aldığını, izleyenlerin bu biçimde bir animasyon tekniğini birinci kez gördüklerini ve beğendiklerini aktardı.

“İki insanın inanılmaz aşkı var filmde”

Oyuncu Nazan Diper ise çocuğunu birçok olaydan koruyup kollayan bir anne rolünde oynadığını söyleyerek, “Güzel bir hanım olan İrem Helvacıoğlu’nu görme mahzurundan ötürü oğluna yakıştıramayan bir anne rolü ne yazık ki.” dedi.

Filmin görmeyen insanların hislerine ve hislerine odaklanan çok naif ve güzel bir öyküsü olduğunu vurgulayan Diper, “İki insanın fevkalâde bir aşkı var sinemada. Yani bir engelli sineması olarak görmüyorum. Zira aşkın hiçbir mahzuru yoktur.” halinde konuştu.

Galada ayrıyeten, sinemada metafor olarak kullanılan ve umudu temsil eden şemsiye figürü, görme engellilere atfen fosforlu ve el imali şemsiye rozetleri davetlilere ikram edildi.

Gala gösterimine katılan sinemanın takımı daha sonra basın mensuplarına sinemaya ait değerlendirmede bulundu ve toplu fotoğraf çektirdi.

Görme engelli bir bayan ile sesine aşık olduğu adamın kıssasını husus alan sinemanın oyuncu takımında Melisa Akman, Yıldız Kültür, Erman Okay, Haydar Köyel, Nagihan Gürkan ve Semiha Bezek üzere isimler de rol alıyor.