Hrant Dink ölümünün 15. yılında anıldı

Sokak ortasında uğradığı suikast sonucu öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Direktörü Hrant Dink atağa uğradığı noktada anıldı. Gazeteci Hrant Dink, 15 yıl evvel Agos Gazetesi’nin eski merkezinin bulunduğu Osmanbey’deki Sebat Apartmanı önünde uğradığı silahlı akın sonucu öldürülmüştü.

Merasime Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, çocukları Arat Dink, Delal Dink, Sera Dink, kardeşi Yervant Dink, HDP milletvekilleri Garo Paylan, Hüda Kaya, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Adalar Belediye Lideri Fazilet Gül, Maltepe Belediye Lideri Ali Kılıç, CHP İstanbul Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu ve Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya’nın da ortalarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Sebat Apartmanı’nın önünde toplanan kalabalık, merasim başlarken Dink’in öldürüldüğü noktaya karanfiller bıraktı, mumlar yaktı. Merasim öncesi Türkçe ve Ermenice müzikler da çalındı.

Apartmana Hrant Dink fotoğrafının olduğu üzerinde, “Büyülü kelamlarından, keskin bakışında, barış inanından, o kocaman gülüşünden uzak 15 yıl geçti ahparig. Fakat hafızanın kararı geniş, senin kelamının gerisindeyiz. Hamasetini kalbimize yazdık, gülüşünü yüzümüze kazıdık. Bil ki her eksik yılda daha da çoğalıyoruz ahparig. 15 eksik yıl” yazan Hrant’ın Arkadaşları imzalı pankart asıldı.

“Şu geçmişin kilidini açalım”

Merasimde Dink’in eşi Rakel Dink, duygusal bir konuşma yaptı. Konuşmasına ağlayarak “15 yıl oldu, 15 eksik yıl. O günün çocukları Nazım üzere büyüyorlar. Çözemediğimiz her sorunu onların sırtına yüklüyoruz” başlayan Dink, kelamlarını “Sorunun sahibi de sebebi de biz değilmişiz üzere bir de tutup cepheye çocukları gençleri sürüyoruz. Meğer bizim kanlı mirasımız olmasa tüm dünyadaki akranlarıyla, tüm farklılıklarıyla diğer bir gelecek hayali kurabilir ve gerçekleştirebilirler. Zati gereğince meseleleri olacak daha ne zelzeleler göreceğiz. Şu geçmişin kilidini açalım da özgür kalsın acı dolu ruhlar…” diye sürdürdü.

Rakel Dink, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Bu topraklarda yükselen her itiraza ‘dış güçler’ dediler. Yanlışsız sizin içiniz onların dışıdır. Seyahat Direnişi’nde gençler, evvel kendi yaşadıkları kenti müdafaaya çalıştılar. Sonra zulme uğrayan dostlarını korumak için çoğaldılar. Onlara da ‘dış mihrak’ dediler. ‘Terör’ dediler, şu dediler, bu dediler. Ey yöneticiler nitekim adil mi karar verirsiniz? Yanlışsız mu yargılarsınız insanları? Seni andığımız her 19 Ocak’ta seni ve başkalarını hatırlatmaya çalıştık. Fotoğraflar yan yana konduğunda, albümler açıldığında tahminen katiller ortaya çıkar diye. Dostlarımızı yıllarca mahpusta bekletiyorlar… Saçma sapan münasebetlerle mahpuslara koydular. Artık münasebet de sunmuyorlar. Sesin kulağımızda kelamımız söz.”

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) de Hrant Dink’in katledilişinin 15. yıldönümü öncesinde dün “Uzun yıllar Türkiye’de demokrasinin yerleşmesi için uğraş veren Hrant Dink’i hiç unutmayan biz meslektaşları, onun katilleri ve azmettiricileri için açılan davalarda adaletin yerini bulmasını hala bekliyoruz” açıklamasını yaptı.

Hrant Dink davasından çıkan karar mutlu etmedi

Dink’in öldürülmesine ait 76 kamu görevlisinin yargılandığı dava geçen yılın Aralık ayında karara bağlanmıştı. Eski istihbaratçılar Ali Fuat Y. ve Ramazan A. “tasarlayarak taammüden öldürme” hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus, Muharrem D. iki kere müebbet ve Yavuz K. da müebbet mahpus cezalarına çarptırılmıştı. 27 sanık da 3 yıldan 28 yıla kadar değişen oranlarda mahpus cezasına çarptırıldı. Mahkeme ayrıyeten, Hrant Dink’in katilleri Ogün Samast, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal, Yahya Ö. ve Adem S. hakkında “FETÖ üyeliği” suçlamasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na hata duyurusunda bulunulmasına karar vermişti.

Fakat Dink Ailesi, Hrant Dink cinayeti davasındaki yargılamanın kendilerini ikna etmediğini açıklamıştı. Açıklamada 19 Ocak 2007 tarihinde işlenen cinayetin “Genelkurmay’ın, siyasalların, yargının, medyanın ve birtakım devlet güdümlü kelamda sivil toplum kuruluşlarının dâhil olduğu üç yıl süren bir gaye gösterme ve tehdit sürecinin sonunda” gerçekleştiğine dikkat çekilerek Hrant Dink’in son yazısında bahsettiği hiçbir olay, kişi yahut bağlantının soruşturmaya dâhil edilmediği vurgulanmıştı.

DHA,ANKA,DW/HS,JD

© Deutsche Welle Türkçe