Doç. Dr. Murat Saylık: “Diz yaşınıza dikkat edin”

Doç. Dr. Murat Saylık: “Diz yaşınıza dikkat edin”

BURSA – Sağlıklı beslenme ve ömür alışkanlıklarına dikkat eden bir kişi kaç yaşındaysa dizlerinin de o yaş sorunlarını yaşamasının olağan olduğunu belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Saylık, lakin 50 yaşındaki kişinin 70 yaş dizi üzere sorun yaşamasının büyük sorun olduğunu söyledi.

Genç yaşta oluşan diz sorunlarının daha çok travmaya bağlı yaşandığına dikkat çeken Acıbadem Bursa Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Saylık, ilerleyen yaşlarda ise hastaların sıklıkla ‘kireçlenme’ dedikleri, eklemlerin erken yaşlanması ile ilgili meselelerin yaşandığını söyledi. Doç. Dr. Murat Saylık, “Hastalarımız bize geldiklerinde kesinlikle yürüyüş durumuna, sekmesine ve yürüme formuna dikkat ediyoruz. Hasta tekerlekli sandalye, koltuk değneğiyle mi yoksa yürüyerek mi geliyor? Bu bizim için son derece kıymetli. Daha sonra kesinlikle hastayı fizik muayeneye tabi tutuyoruz. Fizik muayenede birtakım özel testlerimiz var. Diz sorunu ile gelen hastanın dizinde şişlik, kızarıklık, hareket kısıtlılığı, dizi ile ilgili bir dizilim bozukluğu, eski ya da yeni oluşan sorunları var mı? bunları kesinlikle tespit etmek istiyoruz. Sonraki kademede radyoloji ve laboratuvar tekniklerinden faydalanıyoruz” diye konuştu.

“Ameliyat kapalı formüllerle yapılıyor”

Tedavi tekniğinin altın standardının artık diz eklemini açmadan yapılan kapalı teknikler olduğunu belirten Doç. Dr. Murat Saylık, “İleriki yaşlardaki diz sorunları daha çok hepimizin yaşayacağı bir süreç. Yaşlanmayla oluşan diz sorunlarından kimse kaçamaz. Fakat, 50 yaşındaki bir hastanın dizi 50 yaş, 60 yaşında 60 yaş, 70 yaşında da 70 yaş üzere olmalı. 30 yaşında olan bir kişinin dizinin 40-60 yaş dizi üzere olması ya da 50 yaşında 70 yaş dizi üzere bir sorunun yaşanması olağan değildir. Bunun birçok sebebini sayabiliriz. Lakin en değerlileri; hastanın kilolu olması, yanlışlı günlük hayat alışkanlıkları, daha genç yaşlarda yaptığı birtakım ağır işler, genetik ya da kalıtsal genetik geçişlerdir. Bu etkenlerin hepsinin diz sorunlarında önemli tesiri oluyor. İleriki yaştaki hastalar için eklemin bozukluğuna, diz eklemdeki çökmeye ya da dizdeki biçim bozukluğuna bağlı olarak fizik tedavi metotları, eklem içi enjeksiyonlar, son evrede de cerrahi tedavi teknikleri uygulayabiliyoruz” diye konuştu.

“En sık ağrı sorunu yaşanıyor”

Hastaların en sık ağrı sıkıntısıyla kendilerine başvurduklarını belirten Saylık, “İleriki yaşlarda sıklıkla kıkırdak aşınmaları çok fazla oluşuyor. Eklem sıvılarında önemli oranda azalma görülüyor. Eklemde biçim bozuklukları gelişiyor. Biz bunları tıbbi olarak birtakım sınıflamalara tabi tutuyoruz ve ona nazaran hastanın yaklaşık olarak yaşıyla uyumlu olup olmadığını tespit edebiliyoruz. En kıymetlisi, dizi bu türlü süratli yaşlanan, süratli yıpranan hastalarda bu süreci kesinlikle durdurmak ya da yavaşlatmak zorundayız. Zira, çok süratli bozulan diz ekleminde 40 yaşındayken 60 yaş dizi olan bir hastada cerrahi tedavi usullerine, hatta bazen biraz daha uzun süreçte protez dediğimiz ve çoklukla 60 yaş üstü tercih ettiğimiz prosedürlere başvurmak durumunda kalabiliyoruz. Kollajen enjeksiyonları ve yağ kök hücre ile dizi olabildiğince müdafaaya ve gençleştirmeye çalışıyoruz. Bunlar dizi daha çok onarıcı tedavi metotlarıdır. Belirli bir süreçten sonra ilerleyen ya da sonuç alamadığımız hastalarda da eklem diz protezlerini tercih ediyoruz” dedi.

“Tüm alt eklemlerde yarar sağlıyor”

Günümüzde diz protezlerinden epeyce başarılı sonuçlar elde edildiğini belirten Doç. Dr. Murat Saylık, “Anatomik aks dediğimiz bacak aksını sağlamamız yalnızca dizlerde değil tüm alt eklemlerde yarar sağlıyor. Ekleme ahengi son derece güzel olduğu için bir mühlet sonra hastanın yürüyüşü, oturması ve kalkması düzeliyor. Protez ameliyatlarında aslında yalnızca dizleri düzeltmiş olmuyoruz. Zira diz form bozukluğu olan hastalarda ayak bileği, kalça, hatta bel ağrıları çok fazla oluşuyor. Hastalardan ‘benim aslında belim de çok ağrıyordu ancak dizlerim düzeltildikten sonra belim rahatladı’ ve ‘Ayak bileklerim çok şişerdi, protez ameliyatından sonra artık ayak bileklerim şişmemeye, ağrılarım da geçmeye başladı’ kelamlarını sıkça duyuyoruz.” diye konuştu.