Uzay gemilerine benziyor: Türk savunma sanayisi milli denizaltıya hazırlanıyor

Son yıllarda bir dizi özgün esere imza atan Türk savunma endüstrisi şirketleri, gündemlerine denizaltıyı aldı.

Türk savunma endüstrisi bünyesinde, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ulusal imkanlarla üretilmiş denizaltılar kazandırılması emeliyle Ulusal Denizaltı (MİLDEN) Projesi yürütülüyor. Bunun yanında ortalarında HAVELSAN’ın yer aldığı bir dizi şirket, denizaltılarda kullanılacak teknoloji, sistem ve konseptler üzerinde çalışıyor.

AA’nin aktardığı habere nazaran; HAVELSAN, bu kapsamda geliştirdiği Denizaltı Savaş Harekat Merkezi Konsept Tasarımı’nı birinci sefer 15’inci Memleketler arası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF 2021) tanıttı.

Bir denizaltının idaresi, denizaltının beyni olan Savaş Harekat Merkezi’nden yapılıyor. Savaş Harekat Merkezi’nde, harekatın yönetildiği ve seyir dayanağının sağlandığı komuta denetim sistemleri ve savaş idare sistemleri ile bunları destekleyen alt sistem ve aygıtlar da bulunuyor.

Denizaltı Savaş Harekat Merkezi Konsepti’nin, işçi odaklı olarak denizaltının her türlü savaş idare, makine ve dahili idare muhtaçlığını karşılayabilecek halde tasarlandığı tabir ediliyor.

Günümüzün harekat alanında, 3 boyutlu ortamda ve uzun periyodik vazife icra yeteneğine sahip platformların başında denizaltılar geliyor. Denizaltılar, geniş vazife yelpazesine ve bu misyonları yerine getirebilecek sistem ve aygıtlara sahip, işçinin lojistik ve toplumsal gereksinimlerini büyük oranda karşılayabilen platformlar olarak kullanılıyor.

UZAY GEMİLERİNE BENZERLİK

Uzun müddetli misyon icra edebilmeleri ve 3 boyutlu ortamda harekat ve işçi muhtaçlıklarını karşılayabilme özellikleri göz önüne alındığında denizaltılar, “uzay gemileri/istasyonları” ile büyük benzerlikler gösteriyor.

Bir denizaltının dizaynından hizmet dışına çıkarılmasına kadar geçen ortalama 40-50 yıllık mühlet göz önüne alındığında, halihazırda denizaltının dizaynına yönelik verilecek kararın gelecek 50 yıllık mühlet içerisindeki işçi, harekat ve lojistik muhtaçlıklarını karşılaması bekleniyor. Bu nedenle, kullanılacak teknolojiye ve dizayna karar verilirken gerçekçilikten uzaklaşmadan ileri görüşlü bir vizyona gereksinim duyuluyor.

“Geleceğin denizaltılarının”; uygulama alanı her gün genişleyen, birbirleri ile temaslı yapay zeka, makine öğrenmesi, derin öğrenme, büyük bilgi, karar takviye, objelerin interneti, otonom sistemler, robotik sistemleri, artırılmış ve görsel gerçeklik, dokunmatik, mimik denetim, ses aktivasyonu ve gibisi insan-bilgisayar etkileşim sistemleri üzere birçok teknolojik özelliği bünyesinde barındırması gerekiyor.

KOMUTANIN HAKİMİYETİ ARTIRILIYOR

Kelam konusu münasebetlerle, konsept dizaynın oluşturulmasında “gerçekçi-ileri görüşlü” bir bakış açısı ile “geleceğin tasarlanması” temel yaklaşım olarak benimsendi.

Denizaltı Savaş Harekat Merkezi Konsepti, insan algı/kavrama kabiliyeti ve beklentileri ile uyumlu, işçi yanlışını en aza indirecek ve performansını artıracak halde ve iş süreçleri öngörülerek işçi odaklı bir biçimde tasarlandı.

Dizaynla denizaltının öteki kısımlarındaki faaliyetlerin, merkezdeki çalışanın konsantrasyonunu bozmaması için farklı ve izole bir yapı oluşturuldu.

Denizaltı kumandanı; dairesel biçimde yerleştirilmiş olan konsol, aygıt ve sistemlerin merkezinde bulunuyor ve bu formda, Denizaltı Savaş Harekat Merkezi hakimiyeti artırılıyor.

BÜYÜK EKRANLARLA GENİŞ GÖRÜŞ AÇISI

Merkez işçisinin misyonları, sorumlulukları ve iş süreçleri ile uyumlu bir yerleşim sağlandı.

Konsol, aygıt ve sistemlerdeki tanımlanmış deniz resmi, periskop imgesi, hasar durumu üzere muhtaçlık duyulan bilgilerin derlenerek imajlarının farklı başka ya da birleşik formda sergilenebildiği çok işlevli 3 büyük ekran kullanıldı.

Büyük ekranlar, geniş görüş açısı sunarken azami sayıdaki işçi tarafından da görülebiliyor. Muhtaçlık duyulan bilgi ve bilgilere en aktif biçimde erişim için uygun olan ekran seçimleri yapılabiliyor.

Tasarım ile yerleşimin optimize edilerek alanın azamî verimlilikle kullanılması hedefleniyor.