Monopol Bayileri Yardımlaşma Derneği Lideri Erol Dündar, bayi soymanın hırsızlar ortasında neredeyse kuyumcu soymayla muadil hale geldiğini …
Independent Türkçe’den Ali Kemal Erdem’in haberine nazaran, alkol ve sigaranın artan pahası beraberinde bu tıp eserlerin satıldığı inhisar bayilerini hırsızların gayesi haline getirdi.
Geçen yıl her 10 monopol bayisinden biri soyuldu
Monopol Bayileri Yardımlaşma Derneği Lideri Erol Dündar, 2020 yılı içerisinde ülke genelinde beş bine yakın monopol bayisinin soyulduğunu öne sürdü. Dündar’ın verdiği bilgiye nazaran Türkiye’de şu an için kayıtlı 48 bin 600 monopol bayisi var. Bu da demek oluyor ki 2020’de neredeyse her 10 inhisar bayisinden biri soyuldu.
Dündar da aslında soygun mağdurlarından biri.
‘Nakde çevirmesi en kolay eser sigara ve alkol’
Dündar, hırsızların monopol bayilerini gaye almasının bir öbür nedeninin de “çaldıktan sonra nakdeçevrilmesi en kolay eser sigara ve alkol. Bugün bir hırsız, zücaciye dükkanı soysa çaldıklarını çabucak nakde çevirmesi kolay olmayabilir. Ancak alkol ve sigarada bu türlü bir durum kelam konusu değil” biçiminde açıkladı.
Dündar, artan alkol ve sigara fiyatları nedeniyle inhisar bayilerinin içerisinde neredeyse kuyumcularda olduğu kadar kıymetli mal bulunmaya başlandığını hatırlatarak, bu nedenle hırsızlar ortasında inhisar bayisi soymanın kuyumcu soymaya muadil görülmeye başlandığını da argüman etti.
‘Hırsızlıklar beş dakikada oluyor’
Dündar, güvenlik kamerası ve alarm kullanmalarına karşılık bunların kâfi olmadığını ve soygun hadiselerinin çoğunlukla aydınlatılamadığını öne sürerek yaşanan hırsızlıkları şöyle anlattı:
‘Alışveriş merkezlerinde de monopol hırsızlıkları oluyor’
İnhisar eserlerinin çalınması yalnızca bayilerle hudutlu değil. Güvenlik oranları daha yüksek olsa bile AVM’lerde ve büyük marketlerde satılan tekel eserleri de hırsızların maksadı olabiliyor.
Mahkemelerde uzman olarak vazife yapan emekli polis İsa Altun, pandemi sürecince artan hırsızlık olaylarından birinin de alışveriş merkezlerinden inhisar eserlerinin çalınması olduğunu öne sürerek, soygunların birkaç kişilik gruplarca organize halde yapıldığı argümanında bulundu. Altun, son süreçlerde mahkemelere bu çeşit hırsızlıklara dair hadiselerin daha çok geldiğini söyledi.
