Yeşilçam’ın güler yüzlü aşçısı: Necdet Tosun kimdir?

Balıkesir Burhaniye’de 3 Ağustos 1926’da dünyaya gelen Tosun, eğitim hayatını yarıda bırakarak, doğduğu ilçede lokantacılık, leblebicilik ve terzilik işleriyle uğraştı.

Çekim yapmak üzere Burhaniye’de bulunan bir sinema grubunun İstanbul’a davet etmesiyle hayatında bir dönüm noktası yaşayarak sinemaya adım atan usta oyuncu, birinci olarak 1957’de Muharrem Gürses’in yönettiği “Allı Gelin” sinemasında rol aldı.

Siyah beyaz sinemalarla başladığı sinema dünyasında güler yüzlü aşçı rolüyle özdeşleşen Tosun, samimi ve sevecen tiplemesiyle izleyicinin gönlüne taht kurdu.

ÇOCUKLARI DA BABASININ MÜSAADEDEN GELDİ

Sevim Hanım ile 1960’da dünya meskenine giren sanatkarın bu evlilikten kendisi üzere oyuncu olan, Erdal ve Gürdal isminde iki oğlu dünyaya geldi. Tosun, ikinci oğlu dünyaya geldikten sonra Ses Mecmuası’na verdiği röportajında şu sözlere yer vermişti:

“Adımız Tosun. Çocuklar da maşallah tosun üzere oluyor. Artık benim üzere 150 kiloluk bir adamın ufacık bir çocuğu olursa ayıp olmaz mı? Biz soydan gürbüz insanlarız. Babam da benim üzereydi. Hatta ben babamın yanında ufak kalırım. O en az 200 kilo vardı ancak nazar değmesin diye kendini tarttırmazdı. Ne yapalım? Çocuklarımız değil, torunlarımız bile bu gidişle tosuncuk olarak dünyaya gelecek.”

TRAFİK KAZASI GEÇİRDİ

Türk sinemasının güldürü sinemalarına damga vuran usta oyuncu, iş münasebetiyle gittiği Almanya’da bir trafik kazası geçirdi.

Tedavisi için İstanbul’a getirilen ve Haydarpaşa Göğüs Cerrahisi Merkezi’ne yatırılan Tosun, 10 Mayıs 1975’te hayatını kaybetti. 49 yaşında hayata gözlerini yuman usta oyuncu, Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

MEVTİ, YEŞİLÇAM’I YASA BOĞDU

Sanatkarın vefatının akabinde gazetelerde görüşlerine yer verilen usta oyuncu Sadri Alışık, Tosun ile tanışma öyküsünü şu sözlerle aktarmıştı:

“Tanışmamız aşağı üst 1960 yılına rastlar. O gün sinema setine gelmiş soyunma odama hakikat yürüyordum ki birden bir müzik duydum. Ses ilerideki paravanın gerisinden geliyordu. Türk müziğini çok sevdiğim için durdum ve dinledim. Müzik bittikten sonra merak edip paravanın gerisine baktım ve Necdet Tosun ile göz göze geldim. İkimiz de birbirimizi gıyaben tanıdığımız için ‘Merhaba’ dedik ve el sıkıştık. Ortadan yıllar geçti ve biz bu müziğin tanışma müziğimiz olduğunu hiç unutmadık. Geçen yıl Ankara’da çalışıyordum. Gazinoya bir gün Necdet Tosun geldi. Kendisini sahneye davet ettim. Bu anımı anlattım. ‘Necdet o şarkıyı bir arada söyleyeceğiz.’ dedim. Çabucak hatırladı, birlikte söyledik. O gün, cenazesinin başında, aklıma birden bu müzik geldi ve ben başladım mırıldanmaya. Gelecekmiş üzeresin, güya günün birinde…”

Yeşilçam’ın ünlü ismi Ayhan Işık da Tosun ile birçok anısı olduğunu tabir ederek, “Beraber sinema çeviriyorduk. Öğle yemeği için orta vermiş, masada garsonun gelmesini bekliyorduk. Ben çoklukla öğlenleri yemek yemem. Salatayla falan geçiştiririm. Necdet de bunu duymuş olacak ki benim masama geldi. Ne olur ‘Çok açım de ve kendine şu yemekleri ısmarla.’ dedi. Yapım amirimi çağırıp, ‘Çok açım bana şu yemekleri gönder’ dedim. Adamcağız huyumu bildiği için ağzı bir karış açık, yemekleri göndermeye gitti. Gelen yemekleri Necdet’in yediğini ise sonra öğrendi. Parıltı içinde yat Necdet.” halinde görüşlerini tabir etmişti.

EVLATLARI DA ERKEN YAŞTA VEFAT ETTİ

Vefatından sonra babalarıyla birebir mesleği seçen Gürdal ve Erdal Tosun da çok sayıda tiyatro oyunu ve sinema sinemasında rol aldı.

Gürdal Tosun böbrek yetmezliği nedeniyle 30 Ağustos 2000’de 33 yaşındayken Erdal Tosun da 30 Kasım 2016’da 53 yaşındayken İstanbul’da geçirdiği trafik kazasında öldü. Usta oyuncunun eşi Sevim Tosun ise 26 Şubat 2020’de hayatını kaybetti.

BİRÇOK SİNEMADA YER ALDI

Necdet Tosun, “Yasemin’in Tatlı Aşkı”, “Fadime”, “Fatoş Sokakların Meleği” ve “Veda” sinemalarında aşçı, “Efkarlı Sosyetede”de Şemsi, “İstanbul Tatili”nde kahveci Tosun, “Öksüzler”de paketlerini taşırken cüzdanı çalınan varlıklı adam, “Oyun Bitti”de tamirci Kadir, “Cilveli Kız”da işportacı Tosun, “Yumurcak”ta şerbetçi Tosun rollerini muvaffakiyetle oynadı.

Usta oyuncu 19 yıllık sanat hayatında ayrıyeten, “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz”, “Karateciler İstanbul’da”, “Kara Murat Fatih’in Fermanı”, “Elbet Bir Gün Buluşacağız”, “Kanlı Para”, “Fakir Kızın Kısmeti”, “İşportacı Kız”, “Kaldırım Çiçeği”, “Avare Kız”, “Tamirci Parçası”, “Küçük Hanımın Şoförü”, “Gurbet”, “Üç Garipler” ve “Allı Gelin”in de ortasında bulunduğu 400’e yakın sinemada rol aldı.