Yatırımın gücü hukukla yükseliyor

Son yıllarda tüm dünyada giderek daha stratejik hale gelen güç kesimi ve bu alandaki yatırımlar dikkatle izleniyor. Neredeyse tek seferde milyar dolarları aşan bu yatırımları çekmek için ülkeler yatırımcılara çeşitli ayrıcalıklar sunuyor. Lakin memleketler arası güç yatırımcılarının bu alandaki birinci dikkat ettiği ögenin pazardaki öngörülebilirlik olduğunu söyleyen Güç Hukuku Araştırma Enstitüsü Lideri Süleyman Boşça, “Türkiye güç yatırımları açısından yüksek potansiyelli bir ülke. Büyük yatırımcıların daima olarak radarında. Lakin bu yatırımcılar bir pazara kolay kolay girmiyorlar. Çok ayrıntılı tahliller yapılıyor. En fazla dikkat ettikleri öge ise hukuk. Türel öngörülebilirlik ne kadar fazla ise cazibe de o kadar artıyor” tabirlerini kullandı.

ADIMLAR ATILIYOR

Tükiye’nin güç manasında çok süratli geliştiğini ve büyüdüğünü tabir eden Boşca, “Buradaki gelişim ve büyümeyi tıpkı vakitte türel olarak da sağlamanız gerekiyor. Yönetmeliklerde ve kanunlarda gelişen pazara ve bu pazarın dinamiklerine ahenk sağlamak çok değerli. Bu sağlandığı vakit en büyük ihalelerde de ertelenme üzere bir sorun olmuyor. Bu da yatırım planları noktasında pazar için büyük bir olumlu gelişim sağlıyor. Sürdürülebilir bir güç pazarı için bunlar kaide ve bu istikamette de adımlar atıldığını görüyoruz. Lakin bu süreçlerin hızlanması gerekiyor. Islahatlar rekabet gücü demek” diye konuştu.

‘UYUŞMAZLIKLARDA MERKEZ ÜLKE OLMA HEDEFİNDEYİZ’

Türkiye’deki güç pazarının potansiyenin değerli olduğunu aktaran Süleyman Boşca, “Türkiye’nin güç uyuşmazlıklarında da merkez olmasını hedefliyoruz. Bu kapsamda dünyada birinci olan Güç Uyuşmazlıkları Merkezi’ni (EDAC) faaliyete geçirdik. EDAC, memleketler arası yatırımcılara türel açıdan itimat ve istikarar verecek bir kurum. Tüm dünyanın uyuşmazlıklarına tahlil bulacak bir merkez” dedi.

5 YILDAN EVVEL BİTEN DAVA YOK

Dünyada tahkimin büyük uyuşmazlıklar noktasında en sık başvurulan tahlil yollarından biri olduğunu aktaran Boşca, “Mahkemelerde büyük ölçekli ticari uyuşmazlıklarda 5 yıldan evvel biten, tahlile kavuşan evrak yok. Bu 5 yıllık süreçte dünya değişiyor, ülkeler değişiyor. Uyuşmazlığa bahis olan öge artık ehemmiyetini yitiriyor. Hatta şirketler bazen piyasadan siliniyor. Tahkim burada uluslararsı bir hakem vazifesi görerek kısa müddette uyuşmazlıkları tahlile kavuşturarak büyük bir maliyet avantajı sağlıyor” dedi.