‘Yangınlarda Sorumluluk Belediyelerde’ Diyen Erdoğan’a, İmamoğlu’ndan Yanıt: ‘Derin Bir Acizlik’

“Son yangın mevzuları da ne yazık ki milletçe bizim çok canımızı yaktı. Ancak bir yandan hayatın gereği, büyük kentlerimizin muhtaçlığı noktasında sorumluluk alanlarımızla ilgili -altını çiziyorum, sorumluluk alanlarımızla ilgili- işimize liyakatli beşerlerle, gerçek projelerle, hakikat finansman modeliyle devam ediyoruz. Umut ediyorum ki, sorumluluk alanında olan işlere her kurum tıpkı ilgiyi, tıpkı itinası göstersinler. Yani bu ülkede, en ücra köyünde yaşayan insan da kentte yaşayan insan da bir ormanın kime ilişkin olduğunu bilir. Nasıl ki İstanbul kentinin, kentle ilgili problemleri bize aitse; metro, füniküler üzere işlerin vaktinde yapılması, finansmanının bulunması, vaktinde bir trenin siparişinin verilip, inşaat biterken gelmesi üzere gibi senkron işler üretme hünerini gösterme zorunluluğumuz varsa -ki bunu âlâ temsil ettiğimizi düşünüyorum- işte tıpkı formda orman sorumluluğunun da Tarım ve Orman Bakanlığı’na ilişkin olduğunu, belediyelere ilişkin olmadığını ve orada ‘Çıkan bir kıvılcımdan dahi haberimiz olacak ve müdahale edeceğiz’ deyip gazetelere manşet yapan Sayın Bakan’ın yahut daha üst yetkililerin bugün ise sorumluluğu belediyelere pas etme uğraşında olmasını, derin bir acizlik olarak görüyorum. Yurttaşlarımızı aldatma gayreti olarak görüyorum lakin milletimiz buna kanmaz. Şu anda orman teşkilatı, itfaiye, yangın ile ilgili teşkilatlar, bizim de İstanbul İtfaiyemizin takımları onlarca aracı, yüzlerce işçisiyle bölgede hizmetine devam ediyor. Allah hepsini korusun”

Yangınların bir an evvel sona ermesi ve yanan alanların muhafazaya alınması istikametindeki temennilerini lisana getiren İmamoğlu şunları kaydetti:

“Sorumluluk alanımız olan kent içi ömürde, bütün işlerimizi vaktinde, yanlışsız tasarlayarak, yanlışsız bütçeyle, yanlışsız beşerlerle; yüklenicisinden, çalışan burada kaynağı yapan işçisine kadar herkesin işine odaklandığı ve işini yaptığı, öteki işlerle uğraşmadığı devri yaşatmak istiyoruz. Herkes işini yapacak. Yani benim Daire Liderim işini yapacak. Sarıyer’le ilgili bahislere Sarıyer Belediye Liderimiz işini yapacak. Ben işimi yapacağım. Bir kişinin ağzından talimat alarak hareket etmekle, süreçler yönetilemez. Bu ülkenin milyonlarca kabiliyetli, hoş insanları var. Biz o hoş beşerlerle bu hoş işleri başarıyoruz. Vaktinde eksik olan liyakatli ve hakikat vakitte karar alınamamış, süreçlerin güzel yönetilemediği ortamlardan bugüne geldiği için İstanbul, bence gurur duymalı ve memnun olmalı. 16 milyon İstanbulluyu keyifli etmeye, onları mahcup etmemeye devam edeceğiz. Kararlıyız”