Naci Ağbal, çevrim içi toplantıda, fiyat istikrarının ekonomik istikrarın ön şartı olduğunu vurgulayarak, “Fiyat istikrarını sağlamak, hepimizin …
Naci Ağbal, çevrim içi toplantıda, fiyat istikrarının ekonomik istikrarın ön şartı olduğunu vurgulayarak, “Fiyat istikrarını sağlamak, hepimizin emeli olmalıdır. TCMB olarak, enflasyonu düşürmekte kararlıyız. Amaçlarımıza ulaşmak için kaidelerin gerekli kılması halinde siyaset duruşumuzu daha da sıkılaştıracağız” tabirlerini kullandı. Yabancı ekonomistler, Ağbal’ın Ortodoks siyasetlere işaret eden bir lisan kullanarak “piyasa dostu” olarak değerlendirilebilecek iletiler verdiğini söz etti.
Bugün yayımlanan TCMB’nin 2021 yılına ait Para ve Kur Siyaseti Raporu’nda da enflasyona ait üst istikametli risklerin, gelecek yıl para siyasetinin sıkı ve kararlı bir duruş sergilemesini zarurî kıldığı belirtilerek, dalgalı döviz kuru rejiminin devam edeceği, kurların özgür piyasa şartlarında arz ve talep istikrarına nazaran oluşacağı aktarıldı.
Bluebay Varlık İdaresi Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Timothy Ash, TCMB Lideri Ağbal’ın bildirileri ve rapora ait değerlendirmesinde, Ağbal’ın Merkez Bankasının duruşuna ait uygun bir sunum yaptığını belirterek, “Ağbal ve TCMB, hakikaten teşvik edici iletiler verdi.” tabirini kullandı.
Ash, “Bu sabah Ağbal’dan hayli şahin iletiler geldi ve piyasa bunu çok seviyor. Dolar/TL, 7,80’in altını gördü. Ağbal, 2021’de para siyasetinin sıkı tutulacağını ve döviz rezervlerinin kademeli olarak güçlendireceğini söylüyor. İletiler Ortodoks.” tabirlerini kullandı.
“Toplantı, çeşitli nedenlerle memnuniyetle karşılanmalı”
İspanyol BBVA’nın başekonomisti Alvaro Ortiz Vidal-Abarca da TCMB’nin bugünkü toplantısının çeşitli nedenlerle memnuniyetle karşılanması gerektiğini aktararak, “Birincisi, TCMB, yeni Lider misyona geldikten sonra antienflasyonist açıklamaları devam ettirdi. İkincisi, piyasalara rehberlik etmek için çok yararlı olacak bağlantı siyasetini açıkça geliştiriyor. Banka’nın kullandığı lisan daha doğrudandı ve kimi güç olanlar da dahil olmak üzere tüm sorular ele alındı.” değerlendirmesinde bulundu.
Abarca, sıkı para siyaseti duruşunun sürdürüleceği ve enflasyon varsayımı maksadına sadık kalınacağının ortaya konulduğunu belirterek, “Bankanın temel para siyaseti aracı bir hafta vadeli repo olacak. Geç Likidite Penceresi (GLP) yalnızca süreksiz likidite tansiyonları için kullanılacak, para siyaseti aracı olarak kullanılmayacak. Bu, öngörülebilirlik açısından piyasaya yardımcı olacak.” sözlerini kullandı.
TCMB’nin, döviz rezervlerini kademeli olarak güçlendirmeyi ve bunun uzun periyotlu sorun olduğunu kabul ettiğini aktaran Abarca, Türk hükümetinin de enflasyonla çaba ve Türk varlıklarının cazipliğini artıracak siyasetlerle dolarizasyonun azaltılmasına odaklandığını vurguladı.
TCMB irtibatının ve şeffaflığının artırılacağına işaret eden Abarca, bunun; piyasa beklentilerini yönetmek, maksatlardaki süreksiz sapmaları yahut beklenmedik şoklar nedeniyle para siyasetindeki değişiklikleri açıklamak için çok değerli olduğunu kaydetti.
Abarca, “Özetle, TCMB’nin açıklamaları kıymetli ölçüde gelişti ve hem ekonomistler hem de gazeteciler değişimi toplumsal medyada kabul ettiler. Lakin bu, TCMB’nin artık işini yapmaya odaklanması gereken uzun vadeli bir strateji. Bu, bir azim ve gerçekleştirme sıkıntısıdır. Bir nevi yalnızca yap siyaseti… TCMB, bunu yapmada ısrar ederse çok yakında sonuçlar gelmeye başlayacaktır.” tabirlerini kullandı.
“Piyasaları cesaretlendiriyor”
Societe Generale Gelişmekte Olan Piyasalar Strateji Yöneticisi Phoenix Kalen ise Merkez Bankası Lideri Ağbal’dan “gerekirse para siyasetini daha da sıkılaştırma, Banka’nın enflasyon gayesine ulaşma amacını sürdürme, kolaylaştırılmış para siyaseti çerçevesini müdafaa, döviz kuruna müdahaleleri azaltma ve takas imkanlarının kullanımına” ait son derece sağduyulu yorumlar duymanın piyasaları cesaretlendirdiğini belirtti.
Ağbal’ın değerlendirmelerinin, Türk makamlarının “Ortodoks siyasete gerçek stratejik dönüşte kararlı olduklarına” dair görüşleriyle dengeli olduğunu aktaran Kalen, “Perakende ve yabancı yatırımcı inancını artırmaya yönelik uğraşların ülkede dolarizasyon eğilimini kademeli olarak bilakis çevirmede başarılı olacağına inandığımız için dolar/TL ve avro/TL’de kısa durum alıyoruz.” sözünü kullandı.
Rabobank Gelişen Piyasalar Kıdemli Kur Stratejisti Piotr Matys, enflasyonun; geçen beklenenden çok daha süratli formda arttığını, TL’deki ani bedel kaybının olumsuz tesiri azalıncaya kadar da yüksek kalacağını belirterek, “Reel faiz oranları görece düşük. Türk lirası da yükseliş ivmesini kaybetti. TCMB Lideri Ağbal’ın son şahin kelamlarından evvel bile, 24 Aralık’taki faiz artırımı için geçerli bir durum ortaya çıkabilir.” dedi.
