Koku kaybına da neden oluyor! Alerji, bir besine ya da polen, akar, kedi tüyü üzere yabancı unsurlara bağışıklık sisteminin verdiği çok …
Alerji, bir besine ya da polen, akar, kedi tüyü üzere yabancı unsurlara bağışıklık sisteminin verdiği çok reaksiyon olarak tanımlanıyor. Kızaran, kaşınan gözler, burunda kaşıntı, tıkanıklık, akıntı ve hapşırıklar, öksürük, göğüs kafesinde daralma hissi, nefes darlığı, bedende kaşıntılar, kabarıklar ve döküntüler alerjiyi işaret eden bulgular olarak öne çıkıyor.
Alerjilerin koku kaybına da yol açtığını kaydeden Dr. Işık Kaşkır Öztürk, bu durumu Covid-19 belirtilerinden ayıran en değerli farkı “Covid-19’da koku kaybı anidir. Alerjik hastalıkların koku kaybı ise derece derece artar. Ayrıyeten alerjik burun bulgularında hiçbir vakit yüksek ateş olmaz” diye anlatıyor.
Yabani ot polenleri mevsimi başladı
Sonbaharda barizleşen polenlerin yabani otlara ilişkin olduğunu belirten Dr. Işık Kaşkır Öztürk, havadaki nem değişiklikleri sonrası küf mantarları ve akar ölçülerinin değiştiğini, yabani ot polenleri mevsiminin başladığını belirtiyor. Alerjen teması sonrasında teneffüs yollarından burun, boğaz ve alt teneffüs yolları olan bronşlardan histamin ismi verilen kimyasal husus salgılandığını, alerjik şahıslarda tepkilere histaminin neden olduğunu söyleyen Dr. Parıltı Kaşkır Öztürk “Kişi, bedeninin reaksiyon gösterdiği alerjen ile ne kadar çok karşılaşırsa yaşadığı sıkıntılar da o kadar artıyor. Histamin üzere kimyasallar yorgunluk hissine ve birebir vakitte yaygın beden ağrılarına yol açabildiğinden, nedeni tanımlanamayan yorgunluk ve beden ağrılarında alerjileri sorgulamak uygun olacaktır” diyor.
Üzüm otu tehdidi yaygınlaşıyor!
Sonbaharla birlikte önemli alerjik ataklara yol açan yabani ot polenlerinin başında üzüm otunun (ragweed) geldiğini, üzüm otunun son 10 yılda ülkemizde yaygınlaşarak sorun oluşturduğunu kaydeden Dr. Işık Kaşkır Öztürk şöyle konuşuyor: “Avrupa Birliği Araştırma ve Yenileme Programı Horizon 2020 raporuna nazaran sonbaharda ılık geçen havalar (küresel ısınma) üzüm otunun atmosferdeki ölçüsünü ve yayılma müddetini uzatıyor. Böylece evvelden alerjisi olan bireyler üzüm otu ile karşılaşınca yeni ve güçlü bir düşman ile karşılaşmış üzere olacak. Bu çok güçlü alerjen hassaslıklarını hasebiyle da hastalıklarını artırabilir.”
”Bu otun tohumları ve poleni on yıllarca yaşar. Yayılımı çok süratli olduğundan üzüm otuna karşı gayret de epeyce zorludur. Münasebetiyle dünyamızı tehdit eden en kıymetli meselelerden olan global ısınmanın alerjik hastalar için de büyük kıymeti belirmiştir. Global ısınmanın da tesiri ile sonbahar ayları gün geçtikçe daha çok olarak alerji mevsimi olarak anılacaktır.”
Alerjiye karşı bu tedbirlere dikkat
Bireylerin hassas oldukları polenin yayıldığı devirde mümkün olduğu kadar açık havada bulunmaktan kaçınması,
Yemek pişirirken mutfağın havalandırılması,
Çayırlardan, dökülen yapraklardan kaçınmak,
Konut içi bitkilerin azaltılması,
Yastık, yorgan, yatak için özel dokunmuş kılıfların kullanılması,
Yatak çarşaflarının her hafta 60 derece sıcaklıkta yıkanması,
Yerde halı yerine tahta döşeme kullanılması,
Çamaşırların açık havada kurutulmaması,
Dışarıdan gelince kesinlikle kıyafetlerin değiştirilmesi,
Yatmadan evvel saç ve bedenin yıkanması.
