Türkiye’nin silah gücü bütün dünyanın dilinde! İşte yeni akıllı silah ağı

Uzmanlar Türkiye’nin Akıllı Silah Ağı için vites artırdığını söylüyor ve çalışmaların bugünden başladığı vurgulanıyor. Pekala, akıllı silah ağı ne demek oluyor? TÜBİTAK SAGE Enstitü Müdürü Gürcan Okumuş, geçtiğimiz günlerde çevrim içi dijital bir aktiflikte birinci kere ‘Akıllı Silah Ağı’ projesinden bahsetmişti. TRT Haber’den Sertaç Aksan’ın haberine nazaran yakın gelecekte savunma sanayiinde yeni planlar yapılıyor.

Bu projenin ayrıntılarını öğrenebilmek ve Türkiye için ne manaya geldiğini anlayabilmek için Savunma Sanayii Araştırmacısı Kadir Doğan mevzu hakkında yorumlarda bulundu. Akıllı Silah Ağı denilen sistemi en kolay haliyle anlatması istendiğinde Doğan, “Mühimmatların ve mühimmatları yönlendiren platformların birbirleriyle konuşmasını, haberleşmesini, birbirlerine direktif vermelerini sağlayan bir yapı” diyor.

DÜNYA ÇAPINDA SON DERECE TANINAN BİR HUSUS

Günümüzde dünyada mühimmatların akıllı bir hale getirilmesi ve çeşitli bilgi bağları ile denetim edilmesi epey tanınan bir mevzu. Bu tipteki ağlarla farklı mühimmatların çeşitli yapılarla yönlendirilmesi harp alanının geleceği için çok değerli. Kadir Doğan da bu gerçeğe vurgu yapıyor ve gelecekte harp alanının ağ merkezli bir yapıda olacağını ve bu yapı içerisinde insansız sistemlerin değerli bir rolü olacağının altını çiziyor.

FARKLI MÜHİMMATLAR TIPKI LİSANI KONUŞACAK

Akıllı Silah Ağı ile aslında her biri farklı lisanı olan çeşitli mühimmatları ve platformları birbirleriyle senkronize bir formda birebir lisanı konuşturabilmek mümkün. Pekala bunun yararı ne olacak? “Bu sayede hem çok daha esnek bir karar alma yapısına sahip oluyorsunuz, hem çok daha süratli karar verebiliyorsunuz. Ayrıyeten verdiğiniz kararların da doğruluk oranı bugüne kıyasla çok daha üst düzeyde oluyor” diyen Doğan durumu şöyle özetliyor:

“Bir insan hakikat ve süratli bir karar alabilmek için mümkün olduğunca çok fazla dataya, farklı kaynaklara gereksinim duyar. Şayet bu bilgiler süratli ve esnek bir biçimde o beşere iletilebilirse hem karar verme süreci hızlanır, hem de değerli bir esneklik sağlanmış olur. Aslında bu ağ yapılarıyla makinelere bu kabiliyeti kazandırıyorsunuz. Bahsettiğimiz bu sistem gelecekte harp alanını kökten etkileyecek bir kabiliyet.”

AKILLI SİLAH AĞI HANGİ ALANLARDA VE NERELERDE KULLANILABİLİR?

Kadir Doğan’ın anlattıklarının akabinde haliyle bu sistemin nerelerde kullanılabileceği sorusunu yöneltiyoruz. Doğan, ‘Nerede kullanılacak?’ sorusu yerine ‘Kullanıldığında neler değişecek?’ sorusunun daha kritik olduğu görüşünde:

“Böyle bir akıllı silah ağının geliştirilmesi sürecinin kuşkusuz çeşitli basamakları var ve bu ağ yapısının yaygın bir halde kullanılması uzun ve meşakkatli bir süreç. Bu ağ yapısının geliştirilmesi ve öteki ağ yapılarıyla birlikte entegre bir formda kullanılması ile farklı platformların farklı mühimmatları kullanabileceği çok esnek bir yapıya sahip olacağız.

Örneğin bir F-16’dan bırakılan bir SOM seyir füzesi, amacına hakikat giderken havadaki bir SİHA tarafından gaye güncellemesi yapılarak farklı bir amaca yönlendirilebilecek. Ya da vazife iptal edilebilecek.”

TÜRKİYE BİR KERE DAHA ‘OYUN DEĞİŞTİREBİLİR’

Doğan’ın anlattıklarından kara, hava ve deniz ögelerinden ateşlenecek neredeyse tüm mühimmatların çok farklı platformlar tarafından denetim ve koordine edilebileceğini anlıyoruz. Yanlışsız anladığımızı onaylıyor ve “Aynı vakitte havada farklı platformlardan bırakılan mühimmatların çeşitli haberleşme ağları yardımıyla tek bir noktadan denetimi bile mümkün olabilecek. Bu çok önemli ve harp alanında oyun değiştirici bir kabiliyet” diyor.

Doğan, bu noktada değişik bir bilgi veriyor ve sistemin ne cins bir dönüşümü beraberinde getireceğini, bu dönüşümün nasıl bir tesir yaratacağını şöyle anlatıyor:

“Günümüzde İHA’lar teknik kabiliyetleri sebebiyle yüksek yararlı yük kapasitelerine sahip değil. Bu nedenle yüksek tesirli, daha büyük mühimmatları taşımakta zorlanıyorlar. Lakin bu ağ yapısı sayesinde artık o İHA’nın hangi mühimmatları taşıdığının bir noktada kıymeti kalmayacak. Farklı platformlardan bırakılacak rastgele bir mühimmatın denetimini İHA alabilecek. Akıllı Silah Ağı yapısı içerisinde olan ister silahlı ister silahsız tüm İHA’lar, silahlı bir İHA üzere davranabilecek. Bu da harp alanında sahiden oyun değiştirici olacak bir kabiliyet.”

“BU BİR ZİHNİYET DEVRİMİ”

Türkiye’nin bu alandaki değişimleri artık yakından takip ettiği bir sır değil. Lakin her yakından takip o trene bineceğiniz manasına gelmiyor. “Aslında bakarsanız bu kabiliyete sahip olmaya çalışmak bile Türkiye’nin birtakım alanlarda kimi bahisleri aştığını gösteriyor” diyor Doğan ve devam ediyor:

“Türkiye’de bilhassa TÜBİTAK SAGE ve ROKETSAN’ın mühimmatları akıllı bir hale getirme, çeşitli güdüm prosedürlerini mühimmatlara entegre etme konusunda hayli başarılı işler yaptığını görüyoruz.

Bu başarılı işler sebebiyle artık Türkiye mühimmat alanında değerli bir eşiği aştı. Geçmişe kıyasla dünyadaki çeşitli rakipleri ile bu alandaki farkı kapattı ve şu anda geleceğin teknolojilerine, harp alanını kökten değiştirecek yaklaşımlara yöneliyor.

Kelam konusu kabiliyetin kazanılmasıyla birlikte başta İHA’lar olmak üzere tüm hava araçlarımızın angajman aralıklarının artacağına yani amaçlara yaklaşmak zorunda kalmadan yahut daha az riskli, daha uygun maliyetli araçları yaklaştırarak ve daha esnek angajman kabiliyetine sahip olarak amaçları imha edebileceğini göreceğiz.

Bugün TB-2, ANKA, AKINCI, AKSUNGUR üzere platformlarımızdan bırakılan mühimmatların, çok daha küçük ve görece feda edilebilir İHA’lardan yönlendirilebildiği bir senaryo Türkiye’yi operasyonel olarak çok farklı bir noktaya taşıyacak.”

DÜNYADAKİ ÖRNEKLERİ

Sistemin nasıl çalıştığı ve Türkiye’ye neler kazandırabileceği konusunda değerli bilgiler paylaşan Kadir Doğan, dünya genelinde kelam konusu alandaki mevcut durumu da anlattı. Doğan’ın verdiği bilgilere nazaran, başta ABD olmak üzere birtakım ülkelerde çalışmalar mevcut.

Çalışmaların çok kısıtlı sayıda ülke tarafından yapılabildiğinin altını çizen Doğan, “Bu ülkelerden bir tanesi de Türkiye. Bahsettiğimiz teknolojilere bu kadar erken yatırım yapmaya başlamak, gelecekte harp alanında Türkiye’yi çok önemli avantajlı bir pozisyona getirecek.’’

‘’Sistemin yalnızca kağıt üzerinde kalmadığını ve TÜBİTAK SAGE’nin geliştirmekte olduğu tüm silah sistemlerine Akıllı Silah Ağı terminalleri entegre etmeye başladığı muştusunu de paylaşalım. Bu sayede, Türk Silahlı Kuvvetleri akıllı silah sistemlerini geleceğin harp şartlarında tam kabiliyetle kullanarak kıymetli bir üstünlük kazanacak” bilgisini paylaştı.