O’Sullivan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yıllık gaz talebinin 43 milyar metreküp civarında olduğunu ve ülkenin geçen yıl …
O’Sullivan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yıllık gaz talebinin 43 milyar metreküp civarında olduğunu ve ülkenin geçen yıl denizlerdeki en büyük keşfi yaparak tüm ithalatını karşılayacak ölçülere ulaştığını söyledi.
Karadeniz’deki keşfin Türkiye’nin yapacağı doğal gaz mukavele görüşmelerinde elini güçlendireceğine dikkati çeken O’Sullivan, “Rusya, son yıllarda Türkiye’nin ana gaz tedarikçisi pozisyonunda fakat yerli gaz rezervlerinin keşfi ve üretimiyle gelecekteki tedarik ve mukavele yenileme görüşmelerinde Türkiye çok daha güçlü bir pozisyonda. Alışılmış ki bir gün yerli gaz bitebilir ve Türkiye’nin Rusya’ya tekrar muhtaçlığı olabilir lakin bu keşfin getireceği rekabetle Türkiye Rusya’dan yaptığı ithalat için daha düşük bir fiyatı garanti altına alacaktır.” diye konuştu.
O’Sullivan, Türkiye’nin Karadeniz’deki doğal gaz keşfinin çok değerli olduğunun altını çizerek, “Yerli gaz arzı, Türkiye’nin Rusya’ya bağımlılığını azaltacaktır. Ülkenin gaz talebi artsa bile Sakarya alanından gelen gaz Türkiye’nin hem ithalata bağımlılığını azaltacak hem de ülke iktisadından kömür gibisi yakıtlar yerine doğal gaz kullanımının artmasını sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
HÜKÜMET AÇIK TAKVİYE VERİYOR, 2023’TE DEVREYE ALINACAKTIR
Bu usul projelerin teknik olduğunu ve işlerin karşıt gitme ihtimali de bulunduğunu lisana getiren O’Sullivan, şöyle devam etti:
“160 kilometrelik bir açık deniz boru sınırı ve Türkiye kıyısında bir gaz alım istasyonunun inşaatının tamamlanması keşiften sırf 2 yıl sonrası için optimist bir maksat olabilir lakin hükümet projeye açıkça takviye verecektir. Bu nedenle 2023’te saha devreye alınacaktır. Tam üretim için ise 2027-2028 yıllarından kelam edebiliriz. Sonuç olarak bu, hem ticari hem de stratejik olarak Türkiye için çok kıymetli bir muvaffakiyet ve bu sahanın Türk iktisadı için kıymeti göz önüne alındığında, hükümetin bunu mümkün olduğunca süratli bir halde hayata geçireceğine eminim.”
“TÜRKİYE, 100. YILINDA ÜRETİM YAPILABİLİR”
Atlantik Kurulu Global Güç Merkezi Kıdemli Uzmanı John Roberts da Sakarya alanındaki keşfin Türkiye’nin genel güç pozisyonunu orta ve uzun vadede güzelleştirmek için yararlı olacağını belirterek, “Bu keşif başta gaz olmak üzere toplam güç ithalatının azalmasına katkıda bulunabilir. Ayrıyeten saha geliştirme çalışmaları da Türkiye’nin teknolojik kabiliyetlerinin artmasını sağlayacaktır.” dedi. Büyük bir açık deniz gaz alanının işletmeye alınmasının çoklukla birkaç yıl sürdüğünü lisana getiren Roberts, “Bazı arama kuyularında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılında, yani 2023’te üretim yapılabilir. Sakarya alanından büyük üretimin başlaması ise 3-4 yıl daha sürecektir.” diye konuştu.
MISIR VE İSRAİL REZERVLERİNE YAKIN BİR SAYI
Roberts, Türkiye’nin Amasra-1’deki keşfiyle Karadeniz’deki toplam keşfinin 540 milyar metreküpe ulaştığını anımsatarak, bunun İsrail’in Leviathan alanındaki 649 milyar metreküp ve Mısır’ın Zohr alanındaki 850 milyar metreküplük keşiflere yakın bir sayı olduğuna işaret etti.
Amasra keşfinin Türkiye’nin Karadeniz’de yapacağı öbür keşiflerin de habercisi olabileceğine dikkati çeken Roberts, şunları kaydetti:
“Türkiye şu anda hayli rekabetçi bir pozisyonda. Rusya, Azerbaycan ve İran’dan boru çizgileriyle gaz alıyor. Ayrıyeten, Katar, ABD, Nijerya ve Cezayir üzere ülkelerden de LNG alabiliyor. Yeni keşifler Türkiye’nin yılda yaklaşık 15 milyar metreküplük plato üretimini büyük ölçüde ulaşılabilir kılıyor. Türkiye’nin yeniden de gaz ithal etmesi gerekecek fakat Sakarya keşifleri hem Rusya üzere mevcut tedarikçilerle hem de Türkmenistan ve Kuzey Irak üzere Türkiye pazarına girmesi mümkün ülkelerle müzakere konumunu güçlendirecek.”