Türk Sineması’nın önemli senaristlerinden Safa Önal için tören düzenlendi

GEÇTİĞİMİZ Pazar günü 92 yaşında hayatını kaybeden Türk Sineması’nın kıymetli senaristlerinden Safa Önal için Atlas 1948 Sineması’nda merasim düzenlendi. Oğlu Umut Önal, ” 10 dakika boyunca ‘Benim oğlun Umut’ sözlerini duyunca gözünü açtı. Ellerimi sıktı. Beş gün boyunca bunun yaşanması bana en çok huzur veren olay oldu. ” dedi.

Hülya Koçyiğit ise, ‘Bugün onun vücudunu yolluyoruz lakin bize bıraktığı o kadar büyük bedeller var ki; o bedeller her vakit Türk Sineması izleyicisi için var olmaya devam edecek” halinde konuştu.

Filme çekilmiş 395 senaryosuyla Guinness Rekorlar Kitabı’na giren senarist Safa Önal, tedavi gördüğü hastanede geçtiğimiz Pazar günü hayatını kaybetti. ‘Vesikalı Yarim’, ‘Ağaçlar Ayakta Ölür’, ‘Ah Hoş İstanbul’, ‘Ah Müjgan Ah’, ‘Dila Hanım’, ‘Tatar Ramazan’, ‘Tatlı Nigar’, ‘Doktor Civanım’ üzere pek çok sinemanın senaryosunu yazan Önal için Beyoğlu’ndaki Atlas 1948 Sineması’nda merasim düzenlendi.

Ünlü senaristin oğlu Umut Önal ile Hülya Koçyiğit, Suna Selen, Kerem Alışık, Ulvi Alacakaptan, Melih Çardak’ın da ortalarında bulunduğu sinema ve sanat dünyasından isimlerin katıldığı merasime Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Senaryo ve Diyalog Müellifi Sinema Yapıtı Sahipleri Meslek Birliği (SENARİSTBİR) çelenk gönderdi.

” ‘BENİM OĞLUN UMUT’ SÖZLERİNİ DUYUNCA GÖZLERİNİ AÇTI”

Yazdığı senaryolarla Altın Koza ve Altın Portakal üzere değerli şenliklerden çok sayıda ödül kazanan Önal’ın oğlu Umut Önal da “Bizim yaşarken sıra dışı bir bağlantımız vardı. 6 gün boyunca ağır bakımda hastanede kaldı, bu türlü bir süreç yaşadık. Beni şu basamakta en çok memnun eden husus; son gün hariç ben beş gün de her gün yanına gelebildim. Her gün tabibinden bilgi aldıktan sonra yarım saat kadar onu öpebildim, sevebildim. Daha değerlisi oğlum ve Umut sözleri onun için çok kutsal iki sözdü. Çok yakın bir münasebetimiz vardı. 10 dakika boyunca ‘Benim oğlun Umut’ sözlerini duyunca gözünü açtı. Ellerimi sıktı. Beş gün boyunca bunun yaşanması bana en çok huzur veren olay oldu. Bol bol veda etme fırsatı buldum. Yaşadığımız sürece çok yakındık, ayrılırken de yakın bir formda yavaş yavaş veda ederek, çokça vakit sahibi olarak istediğim her şeyi fazla fazla, döne döne paylaşma fırsatı verdi Allah bana. Elimi sıkması gözünü açması üzere ondan çok net yanıtlar aldım. Bunun için şükürle doluyum” diye konuştu.

“TÜM SEVENLERİNİN BAŞI SAĞOLSUN”

Safa Önal’ın hayatının anlatıldığı belgeselden kesitlerin gösterilmesiyle başlayan merasimde Hülya Koçyiğit ve Kerem Alışık konuşma yaptı. Hülya Koçyiğit “Hepimizin başı sağolsun. Bugün sonsuza yolcu ettiğimiz Safa ağabeyimiz Türk Sineması dendiği vakit akla birinci gelen çok kıymetli bir muharrir ve senarist, bir duayen. Çok uzun yıllara dayanan birlikteliklerimiz var. Birçok anımız var. O sahiden çok hürmet duyduğum, yürekten alkışladığım bir kıymetli büyüğüm. Bugün onu son seyahatine uğurluyoruz. Tüm sevenlerinin başı sağ olsun. Bugün onun vücudunu yolluyoruz lakin bize bıraktığı o kadar büyük bedeller var ki; o bedeller her vakit Türk Sinema seyircisi için var olmaya devam edecek” dedi.

“HEP UMUT DEDİ, HAYATA DAİMA UMUTLA BAKTI”

-Kerem Alışık ise Safa Önal’ın aile dostları olduğunu söz ederek “Kelimelerin uzunluğunu bükük oluyor sizi terk ediyor. Ancak siz konuşmak zorundasınız, güç bir durum. Safa ağabey bizim ailemizin dostu, benim baba yarım, sünnetimde kirvem, birinci Fenerbahçe maçına gidişim, çocukluğum, gençliğim, okuma alışkanlığım, kitabım, sinemam, ‘Ah Hoş İstanbul’um, ‘Menekşe Gözlerim, ‘İnleyen Nağmelerim. Ben başta sevgili Umut olmak üzere, tüm aileye, sevenlerine, sinemamıza baş sıhhati diliyorum. Safa ağabeye Allah’tan rahmet diliyorum. Daima umut dedi, hayata daima umutla baktı. Sonra Umut doğdu, hayatı Umut oldu. Fakat Umut da onun hayatı oldu her vakit Yeri cennet olsun” dedi. Merasim, helallik alınmasının akabinde sona erdi. Safa Önal’ın Türk Bayrağı’na sarılı tabutu, cenaze aracına konularak Teşvikiye Camii’ne götürüldü.