Türk Tabipleri Birliği (TTB), sıhhat dalındaki meselelere dikkat çekerek, değişim vakti olduğunu belirtti. Açıklamada, yurtdışına tabip göçünün arttığı, sıhhatte şiddetin yüksek olduğu, randevu sırası bekleme müddetlerinin uzun olduğu ve taşeron personel sayısının arttığı vurgulandı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), “Yalnızca 2022’de 2.685 genç tabip yurtdışında çalışma için başvurmuş ve son 10 yılda yurtdışına gitmek için başvuran doktor sayısı 40 kat artmışsa, son 10 yılda 110 bini aşkın sıhhatte şiddet bildirimi yapıldıysa, aylarca randevu sırası bekleniyor; gelen hastaya beş dakikada bir muayene reva görülüyorsa, Sıhhat Bakanlığı kurumlarında 2002 yılında 11.000 olan taşeron emekçi sayısı 2021 yılında 252.626’ya, yani neredeyse 23 katına çıkmışsa, emeğimizin değerinin bilindiği sağlıklı bir gelecek umut edebilmek için artık değişim zamanı” açıklamasını yaptı.
TTB, yarın yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tipine ait yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Geleceğe umutla bakabilmek, sağlıklı bir toplum hayal edebilmek için artık değişim vakti. Sadece 2022’de 2.685 genç tabip yurtdışında çalışma için başvurmuş ve son 10 yılda yurtdışına gitmek için başvuran tabip sayısı 40 kat artmışsa, Türkiye’de günde ortalama 80’den fazla sıhhatte şiddet hadisesi yaşanıyor ve doktorların yüzde 84’ü meslek hayatlarında en az bir defa fizikî yahut sözel şiddete uğruyorsa, son 10 yılda 110 bini aşkın sıhhatte şiddet bildirimi yapıldıysa, aylarca randevu sırası bekleniyor; gelen hastaya beş dakikada bir muayene reva görülüyorsa, Türkiye’de önlenebilir rastgele bir risk kategorisinde bulunan doğumların oranı yüzde 35,2 ve hiçbir risk kategorisinde bulunmayan doğumların oranından yüksekse, Türkiye, cinsel sıhhat ve üreme sıhhatinde (CSÜS) kadın-erkek eşitsizliği sıralamasında 2022 yılı raporuna nazaran 146 ülke içinde 124. sırada ise, özel hastanelerde müracaat başına ortalama maliyet devlet hastanelerine nazaran 2021 yılında yüzde 255 daha fazla olmuşsa, özel sıhhat kurumu ve yatak sayısındaki artış kamu sıhhat kurumu artış suratının beş katını geçmişse, Türkiye’de yıllara nazaran toplam sıhhat harcamalarının GSYH içindeki hissesi 2002’de yüzde 5,4 iken 2021’de yüzde 4,9’a düşmüşse, Sıhhat Bakanlığı kurumlarında 2002 yılında 11.000 olan taşeron personel sayısı 2021 yılında 252.626’ya, yani neredeyse 23 katına çıkmışsa, yaşadığımız felaketlerde salgınla gayret ve aşı üretiminde kıymetli rolü bir sefer daha anlaşılan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü 12 yıl evvel kapatılmışsa, 2009’dan bugüne 36 üniversite ile 101 eğitim ve araştırma hastanesi ortasında birlikte kullanım protokolü imzalanmışsa; protokol ile sıhhat hizmeti sunumu önceliğe alınırken eğitim içeriği gözetilmeden, nitelikten ödün veren, niceliğe odaklanan bir anlayış hakim kılınmışsa; emeğimizin değerinin bilindiği sağlıklı bir gelecek umut edebilmek için, artık değişim vakti.”
