Trabzonspor’un şampiyonluk hikayesi! Enkazdan zirveye 420 gün

Anadolu sevdasını protest tutumlarıyla bestelerine taşıyan halk müziği sanatkarı Musa Eroğlu, Trabzonspor aşkını bir söyleşide şöyle anlatmıştı; “70’li yıllarda ihtilal yaparak parlayan ve İstanbul’un güçlü kadrolarına karşı Anadolu beşerinin emeği ile neler yapabileceğini kanıtlayan ekip. İşte ben o Trabzonspor’u tutuyorum.”

Trabzon futbolla yaşayan, onunla sevinip üzülen, meşin yuvarlağı hayatından çok seven bir kent. Tahminen de dünyadaki tek örnek. “Yediden yetmişe futbola aşık” bir coğrafya.

Berberde, lokantada, kent meydanında, uzun sokakta, hastanede, kıyıda, yaylada tek şey konuşulur; futbol.Kimine nazaran 11, kimilerine nazaran 38 yıl süren bir hasretin bitmesinden kelam ediyorum.

O denli bir heyecan, tanım edilemez bir coşku yarattı ki son şampiyonluk, dünyanın en uzak köşesinden ses getirdi. Bayraklar asıldı, haftalar öncesinden kutlamalar yapıldı ve nihayetinde Akyazı’dan yükselen zafer müzikleri dört bir yandan işitildi.

Muvaffakiyete ulaşmanın yolu hakikat planlama, sabır, inanç ve dayanışmadan geçer. Trabzonspor kulübü bugünün temellerini lider Ahmet Ağaoğlu ve grubunun vazifeye gelmesiyle attı. Ağaoğlu, o denli bir periyotta elini taşın altına koydu ki, tabir yerinde ise adeta “enkaz” devraldı.
Hafızamdan çıkmayan bir fotoğraf karesi var. Lider yardımcısı Ertuğrul Doğan toplumsal medya hesabından paylaşmıştı.

Uykusuz geceler

İsviçre’deki CAS duruşması sonrası Türkiye’ye dönerken havaalanında banka uzanıp uyurken kimbilir aklından neler geçiyordu liderin.

Ve teknik yönetici tercihini Abdullah Avcı’dan yana kullandığı vakit dudak bükenler ile artık Ağaoğlu’nun haklılığına şapka çıkaranlar birebir beşerler. Ne garip değil mi?

Planlama demişken; işin en değerli yanı transfer elbette. Parasını birtakım kulüpler üzere çöpe atmadı Trabzonspor. Nokta atışı yaptı, her oyuncudan en yüksek faydayı sağladı. Geniş ve alternatifli bir takım kurarken Avcı’nın da elini rahatlattı, hiç çaresiz kalmadı, mazeret üretmedi. Hoca odasındaki boş çerçeveye fotoğrafını koyarken evvel idareye, sonra takviyesini esirgemeyen topluluğa teşekkür etmeli.

Birinci 15 hafta

Trabzonspor, âlâ başladığı ligde birinci 15 hafta boyunca hezimet yüzü görmedi. Karadeniz grubu kelam konusu periyotta 12 galibiyet, 3 beraberlikle 39 puan topladı ve savını çok erken gösterdi.

Fark rekoru

Bordo-mavililer, rakipleriyle en büyük farkını 27. haftada yaşadı. Bu dönem ligde fırtına üzere esen Karadeniz temsilcisi, 27 hafta sonunda 66 puan toplarken en yakın rakibi Konyaspor ile ortasında 17 puanlık fark oluşturdu.

%80.5

Opta’nın Harika Lig’de ayrıntılı istatistik tutmaya başladığı 2014/15’ten bu yana bir dönemde 80 üzeri kurtarış yapan kaleciler ortasında en başarılı isim, 80.5 ile Uğurcan Çakır oldu.

En uzun

Üstün Lig’in birinci ve 3. haftasında birinci sırada yer alan bordo-mavililer, 9. haftada Fenerbahçe’yi yenerek rakibinden devraldığı tepeyi, 27 hafta bırakmadı ve toplam 29 hafta liderlik koltuğunda oturdu.

Deplasmanda önder

Trabzonspor, bu dönem deplasmanda en çok puan toplayan ekip olarak öne çıktı. Bordo-mavililer, dış alanda 11 galibiyet, 4 beraberlik ve 2 yenilgiyle 37 puanı hanesine yazdırdı.

Üç büyüklere kaybetmedi

Bordo-mavililer şampiyonluğun yanında değerli bir muvaffakiyet daha yakaladı. Trabzonspor ezeli rakipleri F.Bahçe, G.Saray ve Beşiktaş karşısında ligde bu dönem yenilmedi. Bordo-mavililer, kelam konusu rakipler önünde 3 galibiyet, 3 beraberlik aldı.

Tartışmasız başkan

Harika Lig’e geldiği 2018/19 döneminden bu yana Trabzonspor formasıyla en fazla gol atan (39), asist yapan (31), şut pası veren (199), net gol durumu yaratan (42), çalım atan (294) ve rakip ceza alanında topla buluşan (542) oyuncu Anthony Nwakaeme oldu.

Memnunlar

Mesleğindeki birinci lig şampiyonluğunu bu dönem Trabzonspor formasıyla Üstün Lig’de yaşayan yabancı oyuncular da vardı. Marek Hamsik, Manolis Siopis, Bruno Peres, Tymoteusz Puchacz, Jean Kouassi ve Fode Koita birinci sefer bu memnunluğu tattı.

En uzun orta

Üstün Lig’deki 13 bin 859 günlük şampiyonluk hasretini sonlandıran Trabzonspor lig tarihinde iki şampiyonluğu ortasında en uzun müddet geçen kulüp oldu.

İkinci Türk

Dorukhan Toköz, Sergen Yalçın’dan bu yana üst üste iki Harika Lig döneminde iki farklı grubun formasıyla şampiyonluk yaşayan birinci Türk oyuncu oldu. Tecrübeli futbolcu performansı ile de dikkat çekti.

Gözü krallıkta

Ülkesi Danimarka dışındaki birinci lig şampiyonluğunu Trabzonspor formasıyla yaşayan Andreas Cornelius, mesleğinde 2012/13’ün (18) akabinde en fazla gol attığı döneme Muhteşem Lig’de ulaştı (15). Deneyimli forvet gol krallığı için de argümanını korudu.

Hamsik damgası

Bu dönem ligde %85’in üzerinde pas yüzdesi yakalayan (%87), 50+ şut pası veren (55) ve 70+ ikili uğraş kazanan (71) tek oyuncu Marek Hamsik olmayı başardı.

Gayeler biter mi?

Türk futbolunun ekonomik kriz yaşadığı süreçte şampiyonluğun getirileri küçümsenemez. Gerek ligde, gerek gelecek dönem uğraş edeceği Şampiyonlar Ligi’ndeki kazanımları Trabzonspor’u rahatlatacak, ezeli rakiplerinden öne geçirecek. Bu avantajı önümüzdeki devir yanlışsız kullanırsa, kalıcı muvaffakiyetlerin da devamı gelebilir. Sırada Ziraat Türkiye Kupası var. Sonra da Muhteşem Kupa. Gayesi büyük koyan ve kovalamayı bilen memnun sona ulaşır. Bu türlü bir dönemde Karadeniz fırtınasının suratı güç kesilir.

Avcı’nın dönemi

Hocalık mesleğinde birinci şampiyonluğunu yaşayan Abdullah Avcı değerli bir muvaffakiyete daha imza attı. 2016/17 döneminden bu yana Muhteşem Lig’de en fazla haftayı başkan tamamlayan teknik yönetici, oynanan 213 haftanın 73’ünde koltukta oturan Abdullah Avcı oldu.

Muvaffakiyetin tek sırrı dayanılmaz bağlantıda

Avcı, tecrübeli ve futbol bilgisi yüksek bir hoca. Bunu oyuncularına hissettirdi ve hürmet duymalarını sağladı. Geldiğinde neyin eksik, nelerin yolunda gitmediğini biliyordu. Sonuç; 1.5 yılda Trabzonspor’u ligin en az gol yiyen tek, en çok gol atan ikinci ekibi yaptı. Futbol mantığını pratiğe geçirirken takımına güvendi ve kazandı. Kimseyi küstürmedi, adaletli davrandı, hak edene ve hazır olana formayı verdi. Hem ekibi hem taraftarı ile dayanılmaz bir bağlantı sağladı. Şampiyonluğun sırrı da bu idi galiba.

Kaptan Uğurcan

“Şampiyon” sözcüğünü söylem etmek kolay, altını doldurmak zordur. Bu ekibin muvaffakiyetinde herkesin katkısı oldu. Ben kimseyi ayırmıyorum; lakin birinin yeri özel. O da Uğurcan Çakır. Bordo-mavili takımın aldığı her puanda kaptanın emeği var. Genç yaşında aldığı sorumluluğu layıkı ile üstlenen, arkadaşlarına itimat veren ve üç direk ortasında devleşen Uğurcan’ın hakkını teslim etmeden duramam. O artık ülke hudutları dışında, bedeline kıymet katmaya devam edecek. Biz de Uğurcan ile gurur duyacağız.

Sakatlara karşın

Trabzonspor’un şampiyonluğa ulaşırken yaşadığı problemler çok fazlaydı. Gervinho, Edgar üzere 11’in değişilmez isimleri dönemi erken kapatırken Hamsik, Trondsen, Koita, Nwakaeme, Vitor Hugo, Abdülkadir Ömür, Djaniny, Peres üzere yıldızlar da uzun müddet alanlardan uzak kaldı.

Kasketli ileti

Abdullah Avcı’yı taraftarın gözünde daha bedelli kılan kuşkusuz “kasketli” iletisi oldu. Trabzonspor tarihinde çok kıymetli bir yeri olan Ahmet Suat Özyacı’nın gururla taşıdığı kasketi Avcı’ya da yakıştı. Topluluk ile kurduğu duygusal bağlantı Abdullah hocanın muvaffakiyetindeki değerli faktörlerden biri oldu. Tribünler onu sevdi, o milyonlarca Trabzonsporlunun gönlünde taht kurdu.

PSG’li futbolcular 10’uncu Ligue1 şampiyonluğunu kutluyor