Trabzon’da 13’üncü yüzyılda Cenevizliler devrinde inşa edilen Güzelhisar Kalesi’nin tapusunun kendilerine verilmesi için açtıkları davayı …
Kalenin de yer aldığı bin 300 dönüm arazi için dava açıldı. Güzelhisar Kalesi toprağının, 1737-1745 yılları ortasında Osmanlı İmparatorluğu periyodunda Trabzon Valiliği vazifesini üstlenen Gümüşhaneli Üçüncüzade Ömer Paşa’ya ilişkin olduğunu öne süren torunları hukuk gayreti başlattı. Üçüncüzade Ömer Paşa’nın torunları, varis olduklarının tescili ve arazinin tapusunun kendilerine verilmesi için Torul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı.
Dava sonuçlandı, kale varislere ilişkin
4 yıl süren dava sonunda mahkeme, kalenin Üçüncüzade Ömer Paşa’nın varislerine ilişkin olduğuna karar verdi. Dava sonucuna nazaran Üçüncüoğlu sülalesine mensup, Adnan Güngör Üçüncüoğlu, Edhem Üçüncü, Gürses Üçüncü, Nabi Üçüncü ve Hayrettin Üçüncü’nün eski Trabzon valilerinden Üçüncüzade Ömer Paşa’nın varisleri olduğu katılaştı. Bu kararla birlikte kurulacak vakfın akabinde, kalenin Üçüncüoğlu sülalesi ismine tescili için yeni dava açılacak. Davanın sonuçlanmasıyla Üçüncüoğlu ailesinin kaleyi teslim alması bekleniyor.
‘Gümüşhane’deki Manastır Kalesi bizim’
Üçüncüoğlu ailesi bu sefer de Gümüşhane’nin Torul ilçesi Demirkapı köyündeki Manastır Kalesi’nin kendilerine ilişkin olduğunu sav etti. Aile kaleyi vakıflarına kazandırmak için tüzel teşebbüslerde bulunmak üzere çalışmalara başladı.Üçüncüoğlu Dernek Lideri Araştırmacı-Yazar Güngör Üçüncüoğlu, Manastır Kalesi’nin de vakıf senedinde olduğunu belirterek, burayı da kendi kuracakları vakıf üzerine almak için türel teşebbüslere başladıklarını söyledi. Üçüncüoğlu, “Bu kale Cenevizliler vaktinde yapılmış. Fatih Sultan Mehmet 1461 yılında Trabzon’u fethettikten sonra 1479 yılında Torul ve Kürtün’ü Osmanlı’ya kattığında, bu bölgeleri 21 tımarlı olarak Üçüncüoğlu sülalesine vermiş. O periyotlarda şimdiki Torul bölgesinde yerleşim olmadığı için daha çok bu kalenin etrafında yerleşim oluşmuş. Şu an kalenin bulunduğu yer Manastır, bugünkü ismiyle Demirkapı köyünde. Cenevizlilerden kalan bu kale onarılarak okul yapıldı. 18’inci asra kadar bu kalede yaşadılar daha sonra hem kalabalık olma sebebiyle hem de o periyot Hıristiyan Çepnilerle ortalarında süren çatışmalar nedeniyle bölgeden ayrılarak Torul’un merkezine indiler. Oranın boşalmasıyla birlikte hazine avcılarının hışmına uğradı. Talan edildi, yok edildi” dedi.
