2021 yılında Hazır Giysi ve Konfeksiyon İhracatında Türkiye için geçen yıl 20,3 milyar dolarlık rekor ihracata imza atmasına katkı sağlayan …
Mustafa Gültepe, hazır giysi ve konfeksiyonun katma kıymetli üretimi, istihdama katkısı ve ihracatı ile Türkiye iktisadı için stratejik kıymete sahip olduğunun altını çizdi. Dal olarak 2021’de başarılı bir performans sergilediklerini belirtti.
“Pandemi ile geçen iki yılda 100 bin ek istihdam oluşturduk”
Pandemi devrinde istihdama kıymet verdiklerini belirten Gültepe “Ham husus tedarikindeki kasvetlere, yüksek maliyet artışlarına karşın 2021’de yatırıma, üretmeye ve insanımıza iş imkânı oluşturmaya devam ettik. Dal olarak geçen yıl 7 milyar TL’lik yatırım yaptık. 70 bin insanımız için ek istihdam oluşturduk. 2022’de de tıpkı süratle yolumuza devam ediyoruz. Şubat ayı prestiji ile toplam istihdamımızı 691 bine çıkardık. Yalnızca şubat ayında 11 bin insanımıza iş sağladık. SGK bilgilerine nazaran şubatta ki 47 bin kişilik istihdam artışının neredeyse yüzde 25’ine bölüm olarak biz imza attık. Pandemi ile geçirdiğimiz iki yılda ülkemize kazandırdığımız ek istihdam 100 bine ulaştı” dedi.
“Dört aylık ihracatta 2021’e nazaran yüzde 18,5 artıdayız”
Kapasite kullanımında yüzde 84,1’e ulaştığı dalın üretim ve ihracatta da yoluna sürat kesmeden devam ettiğini vurgulayan Gültepe, “Aylık ihracatta 2 milyar dolar çıtasını birinci sefer mart ayında geçtik. Nisanda 2 milyar 42 milyon dolarla rekorumuzu yeniledik. Böylelikle tüm vakitlerin en yüksek aylık ihracatını gerçekleştirmiş olduk. Aylık datalara baktığımızda nisan 2021’e nazaran yüzde 26 artıdayız. Ocak-Nisan devrini ise geçen yıla nazaran yüzde 18,5 artıda kapattık. Dört aylık ihracatta birinci defa 7,5 milyar dolar sonuna yaklaştık. Ağustos ayında İstanbul’da IFCO Fuarımızın ikincisini düzenleyeceğiz. Şayet bir aksilik olmazsa fuarımızın da oluşturacağı sinerji ile 2022’yi 23 milyar dolar bir ihracat ile tamamlayacağız. Geçen yıl ülkemize net 18,5 milyar net döviz kazandırmıştık. Bu yıl 21 milyar dolarlık net ihracat öngörüyoruz. Bir öbür söz ile hazır giysi bölümü olarak ülkemizin cari açığının kapatılmasına 21 milyar dolarlık katkı yapmış olacağız” biçiminde konuştu.
“2021’i rekorla bıraktık”
2021 yılını rekorlarla bıraktıklarını belirten Gültepe, “Pandemi sonrası hem Türkiye’nin ihracatı hem hazır giysinin ihracatı her ay farklı düzey atladı. 2021’i rekorla bıraktık. 2022’ye planlamış olduğumuz oranın üzerinde bir artışla bilhassa son dört ayda yaklaşık yüzde 18,5 üzere bir artış hazır giyside yaşandı. Mart Nisan ayında 2 milyar doları aştığımız 2 ay oldu. Birinci dört beş ay bizim kesimimiz için çok başarılı geçti. Rastgele bir eksiklik ve aksaklık olmazsa önümüzdeki periyoda bakarsak 2022 için ortaya koymuş olduğumuz 23 milyar doları aşacağımızı kestirim ediyorum. Bilhassa orta vadede kilogram ihracat ünite fiyatını 40 dolara, ihracatı da 40 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.
TİM Lideri Gülle: “83,5 milyar dolar ihracat ile maksadı yakaladık”
Güçlü geçen pandemi periyodunda Türkiye’nin inançlı liman olarak öne çıktığını vurgulayan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lideri İsmail Gülle, “Nisanda tarihimizin en yüksek aylık ihracat sayısına ulaşmanın gururunu yaşadık. Geçen ay ihracatımız, 2021’e nazaran yüzde 25 artarak 23,4 milyar dolara ulaştı. Böylelikle yılın birinci dört ayında, 83,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirmiş olduk. 250 milyar dolarlık ihracat maksadı için, yılın üçte birlik devrini gayemize tam ulaşarak kapattık. Bu periyotta hazır giysi ve konfeksiyon ihracatımız da son derece başarılı işlere imza attı. Pandemi sonrası devirde global tedarik zincirlerinde kıymetli bir dönüşüm sürecine girdik. Bu dönüşüm sürecinden Türkiye, hesaplamalarımıza nazaran, ihracatına 23 milyar dolar artı kıymet kattı. Hazır giysi dalımızın bu global tedarik zincirlerindeki değişimden elde ettiği ekstra bedelin ise 2,5 milyar dolar olduğunu hesapladık” tabirlerini kullandı.
“Türkiye’nin muteber bir iş ortağı olduğunu tüm dünyaya gösterdik”
Pandemi periyodu sonrası jeopolitik risklerin arttığını belirten Gülle, “Dünyanın normalleşmesinin biraz daha vakit alacağını biliyoruz. Bu nedenle biz pandemi devrinde yakalamış olduğumuz bu ihracattaki sürdürülebilirlik programını istikrarlı bir formda devam ettirmemiz gerekiyor. Lojistikte yaşanan bu sıkıntılar ülkemiz için büyük yarar sağladı. Bu periyotta tedarik açısından emniyetli bir liman olduk. Türkiye’nin sağlam bir iş ortağı olduğunu tüm dünyaya gösterdik. Tercih edilmesinin sebebi yalnızca fiyat bazında değil. Sürdürülebilir ve etrafa sağlıklı üretim yapan firmalarımızın hassasiyetidir. Ülke olarak hiçbir ülke ile problemimiz kalmadı. Bu bizim için çok kıymetli bir avantaj. Bunu çok güzel değerlendireceğiz. Ayrıyeten Türkiye’nin her kaide ve şartta üretimini devam ettirmesi çok önemli avantajlar sağlayacak. Buna Ukrayna Rusya savaşı da dahil. Bütün dünyayı etkileyen bu savaşta Türkiye hem barışçıl hem de dünyaya çok olumlu bir ileti verdi. Türkiye tıpkı vakitte hem diplomaside bir arabulucu rolünü gerçekleştirirken, ticarette de istikrarlı bir üretim süreci sürdürüyor. Bu iki bahsin vermiş olduğu avantaja ve ülkemizin pandemi sonrası ortaya çıkan sürdürülebilirlik kıymetleri içerisinde etrafa, tabiata ve insan sıhhatine dikkat eden üretimdeki avantajları ile ülkemiz bundan sonra ihracatını her geçen gün arttırarak devam edecektir. 2022 deki maksadımıza yaklaşıp bu maksadı de geçeceğimizi öngörüyoruz. Başta Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize bu değerli süreci çok düzgün yönettikleri için ayrıyeten teşekkür ediyoruz” dedi.
“Nisan ayındaki ihracatımız İsrail’e 190 milyon dolar arttı”
İsrail’e yaklaşık 7 yıl sonra bir ticari heyet gerçekleştirdiklerini belirten Gülle, “İsrail Cumhurbaşkanının ülkemizi ziyaret etmesiyle iki ülke ortasındaki mevcut siyasetten çok etkilenmeyen ticari atmosferi daha da arttırdı. Nisan ayındaki ihracatımız İsrail’e 190 milyon dolar arttı. Sonrasında İspanya’ya yapmış olduğumuz heyetle nisan ayında 170 milyon dolar bir artış oldu. Genel olarak ticari heyetlere büyük beklenti olduğunu görüyoruz. Öncelikli ülkelerimize ticari heyetler düzenleyerek hem uzun vakittir gidemediğimiz ülkelerle bir ortada olmak hem de ticari havayı okumak gerekiyor. Öncelikli tabi ki Suudi Arabistan ve mısır ülkeleri geliyor. Ticari heyetlerimize kaldığımız yerden her ay bir tane yahut iki tane yaparak devam edeceğiz” diye konuştu.
