Son dakika kültür sanat: Kahraman gazi “tahta bacakla” cepheye koşan şehit dedesinin izinden gidiyor

Hakkari’de doğum gününde uğradığı terör saldırısı sonrası bedenindeki 16 platin ve omurgasına saplanan mermiyle yaşayan Piyade Uzman Çavuş Yasin Akata, Çanakkale gazisi ve Kurtuluş Savaşı şehidi büyük dedesinin madalyasını gururla göğsünde taşıyor.

Askerliğini yaptıktan sonra 2010’da Türk Silahlı Kuvvetlerine katılan, üç lisan bilen ve uzun mühlet Suriye’de misyon yaptıktan sonra Hakkari’ye atanan Piyade Uzman Çavuş Akata, Irak’ın kuzeyinde, Irak sonundaki karakollarda ve üs bölgelerinde vazife aldı.

Yüksekova yakınlarında 18 Mayıs 2016’da, teröristlerin saldırdığı özel harekat noktasına arkadaşlarıyla takviyeye giden Akata’nın bulunduğu zırhlı araç, dönüş yolunda akına uğradı.

Aracın geçişi sırasında PKK’nın yola döşediği el imali patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu şehitlerin ve yaralıların bulunduğu hücumda, ağır yaralanmasına karşın öteki arkadaşlarıyla bir arada teröristlerle çatışan Akata, kolundan ve belinden vuruldu.

Doğum gününde gazi olan Akata, aylarca ağır bakımda kaldı, 6 yılda ayaklarından, bacaklarından ve belinden 24 ameliyat geçirdi, bedenine 16 platin takıldı, omurgasına saplanan mermi “felç riski” bulunduğu gerekçesiyle çıkarılamadı.

“Tekrar beni alın diye orduya dilekçe yazıyorum”

Akata, AA muhabirine, gazi olduğu gün operasyona çıkmadan evvel doğum günü olduğu için en son annesiyle konuştuğunu söyledi.

O günden beri doğum gününü kutlamadığını belirten Akata, “Annem bana pasta yapacağını söylemişti. 18 Mayıs’tan beri bir daha hiç pasta yemedim. Bazen eşim yapıyor, yiyemiyorum. Ben 18 Mayıs 1992’de doğdum. 18 Mayıs 2016’da ölüp tekrar doğdum. O yüzden 18 Mayıs’ın gelmesini hiç istemem zira 18 Mayıs’ta şehit ve gazilerimizin acısı var.” dedi.

Akata, bedenindeki mermiye, kırıklara, platinlere ve yaralara karşın gazi olarak emekli olmayı hiç istemediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Tedavilerimiz devam ederken 15 Temmuz olmuş. Genelkurmay Liderimiz Hulusi Akar ziyaretime geldiğinde ‘Gazim ayağa kalk, sizin üzere yiğit çalışana muhtaçlığımız var.’ dedi. ‘Komutanım ayağa kalkarsam beni alacak mısınız?’ diye sorduğumda bana kelam verdi lakin manim yüzde 68 olduğu için ordu beni yine alamadı. Belimdeki kurşunu çıkaramadılar. Sol kolumda hareket kısıtlılığı var. Vatan sağ olsun. Her şeye karşın nizamlı olarak her ayın başında, ‘tekrar beni alın’ diye orduya dilekçe yazıyorum. Masa başında dahi olsa en azından kendi kamuflajımı giyip vazife yapmak istiyorum. Bu duyguyu anlatamam.”

Vatan sevgisini ve gazilik mirasını dedelerinden aldığını anlatan Akata, şöyle devam etti:

Akata, hem fiziki hem de ruhsal düzgünleşme sürecindeki zorluklarla eşi ve çocukları sayesinde başa çıkabildiğini lisana getirdi.

“Gazi eşiyim, demenin onuru ve gururu da bambaşka”

Akata’nın eşi Billur Gizem Akata da vatan için canını feda etmekten korkmayan kocasıyla gurur duyduğunu söyledi.