BİTNEL, OLAYLI MAÇIN ÖYKÜSÜNÜ ANLATTI Deniz Ateş Bitnel, olaylı Galatasaray-Trabzonspor maçının kıssasını Nergis Aşkın’a anlattı. Bitnel …
Deniz Ateş Bitnel, olaylı Galatasaray-Trabzonspor maçının kıssasını Nergis Aşkın’a anlattı. Bitnel, “- Maçın tebligatını aldığımda, ben Avrupa Ligi maçında görevliydim. Zati olay buradan başladı. Bu maçın bana geleceğini performansımdan ötürü bekliyordum. Tebligatı gördüğüm anda birinci dikkatimi çeken şey, Merkez Hakem Kurulu’na benim kendi verdiğim yardımcı hakem listesinden hiçbiri yoktu. Neden benim listemden hakemler vazifeli değildi onu bilmiyorum. Sonradan sordum fakat bana farklı şeyler var diye söylediler.” dedi.
“MAÇ ÇOK SAKİN DEVAM EDİYORDU”
Maçta yaşananları anlatan Bitnel, “Farklı şeylerin de ne olduğunu bana kimse açıklayamadı. Maça çıktığım hakemlerle hiçbir sıkıntım yoktu lakin hakemlik bir grup işi, kendi grubumla çıkmayı tercih ederdim. Ülkeye döndüm. Kamuoyunda hiçbir reaksiyon ile karşılaşmadım. Ben maça takımımı toplayarak, Riva Tesisleri’nde kamp yaparak hazırlandım. Yani hiçbir otelde kalmadım, hiç kimseyle görüşmedim. Riva’da büsbütün izole bir biçimde maça hazırlandım. Bu algılardan biriydi o yüzden bilhassa söylemek istiyorum. Maça gittik. Hiçbir kasvet yok. Maç başladıktan sonra Sabri- Marin konumu oldu maçta. Maç çok sakin ve durağan gidiyordu. Trabzonspor birkaç atak yapmıştı. Galatasaray daha hakim görünüyordu.” dedi.
“VAR OLSAYDI…”
Bitnel, “Bu konum olunca ben ek yardımcı hakemime dedim ki bir oyuncu bu türlü düşmez. itme var mı, ben ayaklarına bakıyordum dedim. Kenardan bana hiçbir şey yok tertemiz durum diye geri dönüş gelince devam ettim. Esasen auta çıktı konum, ben yerimi almak için koştum. Yani bu konumda hakemin bulunduğu yere bakmak lazım, yardım aldı mı almadı mı bakmak lazım. Hala bilhassa söylüyorum benim kendi grubum olsa, bir bakışımdan ne istediğimi anlarlar. O yüzden hakem takımının bozulmaması gerekir. Çok tartışılan konumlardan biri olduğu için bunu söyledim. Bence de yüzde yüz penaltı. Ben o itmeyi görseydim penaltıyı verirdim. VAR olsaydı izleme tavsiyesi yapardı. Ben tekrar penaltıyı verirdim. Yani göremediğim için vermedim bunun altında hiçbir şey aramamak lazım.” sözlerini kullandı.
“HİÇBİR VAKİT VERDİĞİM KARARIN ALTINDA EZİLMEDİM”
Deniz Ateş Bitnel, Galatasaray-Trabzonspor maçında yaşananları şöyle anlattı; “Ardından Trabzonspor lehine bir penaltı çaldım. Hala daha yanlışsız olduğunu düşünüyorum. birinci penaltıyı vermedi ikincisini uydurdu üzere bir algı yaratıldı. Ben hakem olarak hiçbir vakit verdiğim kararın altında ezilmedim. Ben penaltıyı çaldım kimse itiraz etmedi. Olanı vermedi, olmayanı vermedi diye bir algı yaratıldı.”
“KİMSENİN İŞİNE GELMEDİ”
“Hakan Balta’nın bir el konumu var. Hala onun penaltı olduğunu düşünen beşerler var. Bir oyuncu kayarak yaptığı bir müdahalede elini dayanak eli yapmak zorunda. Takviye eline top gelirse oyun devam eder. Oyun kurallarında bunun açıklaması var. Maçtan sonra ben bunları açıklasam herkesi ikna olurdu lakin kimse istemedi, kimsenin işine gelmedi.”
“6 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUM RUHSAL TEDAVİ GÖRDÜ”
“Maçtan sonra çocuğumun okuluna gelenler, eşimin iş yerine gidenler tahminen birinci kere duyuyorsunuz lakin bunlar oldu. 6 yaşındaki çocuğum ruhsal tedavi gördü. 10 yaşında artık fakat travmayı atlattı. Rehberlik odasına kitlendi. Gelenler her kimse, taraftar demeyeyim, Trabzonsporlu olduklarına da inanmıyorum, provakatör şahıslardır gelenler lakin ben yönettim maçı, kederleri benimle şahsiyse Deniz Ateş Bitnel’e gelin.”
“AİLEMDEN NE İSTİYORSUNUZ?”
“Çocuğundan, eşinden, ailesinden ne istiyorsunuz ? Deniz Ateş Bitnel Türkiye’de tek kaldı. Ailemle birlikte 90 metrekare meskenin içerisinden 15 gün dışarı çıkamadım. Eşim yalnızca oğlumu götürüp getirdi. Kendisi işe gitti. Ben 15 gün içerisinde bir tek cürüm duyurusunda bulunmak için çıktım. O da bâtın kapaklı gittik adliyeye döndük.”
“ÇOK ACINASI DURUMLAR”
“Kırmızı kart durumunu izleyen herkes birinci izlediğinde penaltı bu dedi. Ekran başında izleyenler bunu diyorsa ben zati saha içinde bunu gördüm. Tekrar izleme bahtım yok. Yayıncı kuruluş bir kere verdi. Süratli giden oyuncuya temas ederseniz oyuncu düşer esasen. Ben bu teması gördüm. Bu yayıncı kuruluştan bir kere verildi, özetlere hiç konulmadı. 90 dakikalık cd’ye daha sonra ulaşamadım. Bunlar çok acınası durumlar. Niçin o manzara bir daha yayınlanmadı onu da merak ediyorum. Sonra özetlerde temas yokmuş üzere algılanan bir imaj. Hala da o var. Hala temas olmadığını düşünüyorlar. Ben hala kararımın gri olduğunu, yüzde yüz penaltı diyemezsiniz lakin o temas var.”
“TÜRK FUTBOLU İSMİNE ÂLÂ BİR İMAJ DEĞİLDİ”
“Ben bu penaltıyı verdikten sonra Cavanda bana göğsüyle vurdu. Ben bunu masumane bir çarpışma olarak geçiştirebilirdim lakin o vakit eyyam yapardım. Dik durmamış olurdum ve hakemlik topluluğunun onurunu zedelerdim. Kırmızı kartı gösterdim. Kartı cebime sokmaya çalıştım. Kart içeri girmedi ceplerimiz cırt cırtlı bizim. Cırt cırt yapışmış. Keşke cebime sokabilseydim kartı. Bir darbe geldi elime. Kart yere düştü. Salih Dursun aldı kartı ve bana gösterdi. Ben Salih’in kartı kırıp atacağını düşündüm lakin niyetim şuydu kartı alırsam bu oyuncuyu oyundan atarım. Aldım ve oyuncuya gösterdim. Salih oyundan çıktı ve bu türlü bir imaj çıktı ortaya. Makus bir manzara. Dünya futbolunda yankı gördü. Türk futbolu ismine yeterli bir imaj değil. Hasebiyle bir hakeme kırmızı kart gösteren oyuncu, en az 12 maç ceza almalıyken, Salih Dursun 3 maç ceza aldı.”
“SALİH İLE GÖRÜŞMEDİM”
“Maçtan sonra Salih Dursun ile hiç görüşmedim. Hiç aramadı. Hakkımı kendisine helal etmiyorum zira benim 17 yıllık emeğim maçın içindeki bir hareket yüzünden gitti. O kırmızı kart konumu olmasaydı benim hakemlik hayatım devam ediyordu. Bir basın toplantısında açıklaması oldu lakin bunu da kabul etmiyorum.”
10 Bin TL’ye varan güzel geldin bonusu Misli.com’da
