Sinema yazarlığının uçbeylerindendi

Murat Özer’i ben öğrencilik dönemimde şenlik vakti, salondan salona koştururken gördüm birinci olarak. Eni bahis çok sinemaya sarfiyat ve onu da birebir seanslarda görürken, “Yav bu çocuk benden daha fazla sinemaya gidiyor olabilir mi?” cinsinden içimden söylenirdim. Sonra çabucak hemen birebir periyotlarda basına geçtik, yazmaya başladık, mutfakta çalıştık ve o, her daim hayattaki en değerli dostlarımdan biri oldu. Meslekte de gündelik gidişatın içinde de. (Samimiyetimiz ilerleyince öğrendim ki şenlikte daima benden çok sinemaya gitmiş.)

SİNEMAYA SEVDALIYDI

Murat mesleğimizin uçbeylerindendi. Güzel bir sinema müellifi olarak gördüğünü çalan, sinemaların hakkını vermeye çalışan, dürüst, açık kelamlı bir kalem erbabıydı. Çalışkan, meraklı ve her şeyden evvel sinemaya sevdalıydı. İşini zevkle yapanlar kategorisindendi. Ayrıyeten ortamızda gençlere de en çok kol kanat gerenlerdendi. Gazetelerin, mecmuaların mutfağında çalıştı, yazı yazdı, SİYAD Başkanlığı vazifesini üstlendi, şenliklerde heyet oldu.

SEVİNÇ KAYNAĞIMIZDI

Birikimliydi ve hafızası çok güçlüydü, ne vakit yazı yazarken bir sinema aklıma gelmese (özellikle de ‘Türkçe adları’) onu arar, sıkıntıyı hallederdim. Şenlikler bütün bir sinema âlemi için fakat bilhassa de eleştirmenler için buluşma, kaynaşma, dertleşme, safları sıklaştırma yerleridir tıpkı vakitte. Yıllar evvel Bodrum’da düzenlenen (1996) birinci ‘Çevre Sinemaları Festivali’nde başlayan ‘deplasman’ serüvenimiz, Adana, Antalya, Ankara, Ayvalık, Bursa üzere şenliklerde de sürdü. En son pandemi öncesi 2019’daki Antalya’ya birlikte gitmiştik. Ayrıyeten ben o yaz Murat’la uzun bir yaz tatiline çıkıp Ege’den Akdeniz’e birlikte dolu dolu dolaşmıştım. 

Ortamızda ruhu en genç olan oydu. Yanınızda o varsa sıkılmanız, durgunlaşmanız mümkün değildi. Her vakit ortama bir hareketlilik getirir, şenlendirir, muziplik yapar, kahkahalarıyla etrafını neşelendirirdi. Murat Erşahin, Tunca Arslan, Cumhur Canbazoğlu, Mehmet Açar, Olkan Özyurt, Burak Göral, Şenay Aydemir, Erkan Aktuğ, Burçin Yalçın, Talip Ertürk, Murat Buyruk Eren ve daha birçok arkadaşla birlikte yıllarca onca basın gösterimi, onca şenlik, onca otomobil seyahati derken daima birlikte çok sıkı bir dostluğun, anıların, özel heyecanların izini sürdük. Bir dost, bir insan, bir eleştirmen olarak düzgün ki onu tanıma fırsatı bulduk… Ne yazık ki o fevkalade çalışan kusursuz beynine çöreklenen bir tümör, bütün uğraşına, verdiği uğraşa karşın Murat’ı ortamızdan aldı. Geriye minik kızı ‘Hayat’ı bıraktı; babasının izini sürme sırası onda… Tüm sevenlerinin başı sağ olsun…

Sinema dünyasının acı kaybı

Bir müddettir tedavi gören sinema eleştirmeni ve muharrir Murat Özer dün hayatını kaybetti. Acı haberi Sinema Muharrirleri Derneği (SİYAD) toplumsal medyada duyurdu: “SİYAD’ın 1993’teki tekrar kuruluşundaki 1 numaralı üyesi, 2007-2010 devri lideri, arkadaşımız Murat Özer’i yitirdik. Acımızı, hüznümüzü tarife imkân yok; ailesinin, tüm yakınlarının ve sinema muharrirleri topluluğumuzun başı sağ olsun.” 55 yaşındaki Murat Özer, 2 yıldır beynindeki tümör nedeniyle tedavi görüyordu. Adapazarı doğumlu olan sinema eleştirmeni, Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu mezunuydu. 2019 yılında oyuncu Feride Çetin’le evlenen Özer, kısa bir mühlet sonra baba olmuştu. Çetin’le evliliğini noktalayan Murat Özer’in vefatı, hem medya hem de sinema dünyasını yasa boğdu. Murat Özer, bugün memleketinde son seyahatine uğurlanacak.