Mehmet Şimşek, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) 66. Genel Kurulu’ndaki açıklamalarında ‘Ekonomide yeniden dengelenme ihtiyacı çok açık. 2023’te yüzde 4,5 seviyesinde bir büyüme bekliyoruz’ değerlendirmesini yaptı. Krediler, finans ve reel sektöre …
Mehmet Şimşek, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) 66. Genel Kurulu’ndaki açıklamalarında ‘Ekonomide yeniden dengelenme ihtiyacı çok açık. 2023’te yüzde 4,5 seviyesinde bir büyüme bekliyoruz’ değerlendirmesini yaptı. Krediler, finans ve reel sektöre yönelik değerlendirmeleri de öne çıktı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin bu yıl yüzde 4,5 seviyesinde büyüyeceğini belirtti.
Küresel koşulların zorlaştığına değinen Şimşek, ‘Önümüzdeki 5 yıl içerisinde küresel büyümenin yüzde 3 civarında olması bekleniyor. Burada küresel parasal sıkılaştırmanın etkisi de var yapısal karşı rüzgarlar da var’ sözlerini kullandı.
“Sadeleşme” ve “sıkılaşma” adımlarının devam edeceğini açıklayan Şimşek, “Ekonomi politikalarımızda şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik, uluslararası normlara uygunluk temel ilkemizdir. Ekonomi politikalarımızı şekillendiriyoruz” diyerek hep vurguladığı “geçiş” sürecine de atıf yaptı.
‘Makro finansal istikrar sürdürülebilir büyüme hedefine ulaşmak istiyoruz’ diyen Şimşek, ‘Dalgalı kur sistemi, dışa açık ve kurala dayalı ekonomi ilkelerini benimseyen bir sistem anlayışı içerisinde ilerleyeceğiz. Kısa vadede önceliğimiz tabi ki makro finansal istikrarın kalıcı şekilde tesis edilmesi öngörülebilirliğin artırılmasıdır’ ifadelerini kullandı.
Şimşek sözlerinin devamında, ‘Finansal istikrarımızı güçlendirmek piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artırmak için para politikasında başlattığımız sadeleşme ve sıkılaşma adımları devam edecektir. Para ve maliye politikalarını eş güdüm içerisinde yürütmeye devam edeceğiz’ dedi.
Mehmet Şimşek, iç talepteki güçlü artışın finansal istikrarı, cari açık ve enflasyon üzerinden tehdit ettiğini, bu nedenle politikaların yeniden dengelenme ihtiyacına göre şekillendiğini söyledi.
Moody’s’in yaptığı açıklamada, Türk bankalarının kredi notu görünümünü ‘negatif’ten ‘durağan’a çevirdiğini, Türkiye’nin borçlanma maliyetlerine etkili olan CDS’in 700’lerden 400’lere gerilediğini anımsatarak, ‘Sermaye piyasalarına fon akışı başladı’ diyen Şimşek, ‘Finansal istikrarı daha da güçlendireceğiz. Uluslararası kredi değerlendirme kuruluşları ülkemiz için daha olumlu perspektif sunmaya başlamış, bir kurum bankacılık sektörümüzün görünümünü durağana yukarı yönlü değiştirmiştir. Sektörün yurt dışı finansmanı geliştirmesini bekliyoruz’ şeklinde konuştu.
Bakan Şimşek, ekonomistlerin de anlaşmazlığa düştüğü parasal sıkılaşmada sona gelindiği sözlerini, “Yakınız. Yani 2024’ün ikinci yarısından itibaren bir gevşeme olasılığı artmıştır” şeklinde ifade etti.
Kredilerde “selektif” vurgusu
Mehmet Şimşek, bankacılık sektörüne yönelik, kredilere vurgu yaparak, ‘Özel bankaların tüketici kredilerine odaklandıkları dönem geride kalmalı. Bu sürdürülebilir değildir, bu konuda özel bankaların haklı gerekçesi de kalmamıştır. Sürdürülebilir büyümenin devamı için reel sektörün finansmana kesintisiz ulaşması önemlidir’ diye konuştu.
Reel sektörün krediye ulaşımında üzerimize düşeni yapacağız.
Bakan, reel sektörün finansmana erişim konusuna yönelik de ‘Dün TOBB’un bir etkinliğine katıldık. Temsilcilerin hemen hemen hepsinin belirttiği nokta finansmana erişimdi. Bu konuda üzerimize düşeni biz de yapacağız’ ifadelerini kullandı.
