39 yaşındaki set çalışanı Çetin Kaya, 29 Kasım Pazartesi günü İstanbul Kadıköy’de polis kurşunuyla hayatını kaybetti. İstanbul Valiliği, sonraki …
39 yaşındaki set çalışanı Çetin Kaya, 29 Kasım Pazartesi günü İstanbul Kadıköy’de polis kurşunuyla hayatını kaybetti. İstanbul Valiliği, sonraki gün yaptığı açıklamada, olayda “‘dur’ ihtarına uymayan kuşkulu bir aracın takibe alındığını, araçtaki bir kişinin yaya olarak firar ettiğini, şoför koltuğundaki Çetin Kaya’nın yakalama süreci sırasında misyonlu çalışana dirençte bulduğunu” duyurdu. Fakat Kaya ailesi avukatları bunun gerçek olmadığı görüşünde.
“Ters kelepçeliyken polis kurşunuyla vuruldu”
DW Türkçe’ye konuşan Avukat Orçun Fide’nin aktardıklarına nazaran şahit polis ve kuşkulu polisin sözleri “Çetin Kaya’nın karşıt kelepçelendiği esnada boşta kalan eliyle görevliye müdahale ettiği ve silahın da bu boğuşma sırasında ateş aldığı” istikametinde. Bunun hayatın olağan akışına muhalif olduğunu söyleyen Fide, “Çetin Kaya, elleri karşıt kelepçeliyken yani karşı bir direnç gösteremeyecek durumdayken polis kurşunuyla vuruldu” diyor. Fide, argümanlarını destekleyecek kanıtları de sunduklarını söylüyor.
“Valilik yaptığı tez açıklamayla olayı karartmaya çalıştı”
Çetin Kaya’nın vefatına ait soruşturma, evvel “taksirle öldürme” suçlamasıyla açıldı. Lakin soruşturma ilerledikçe hatanın vasfı değişti ve kuşkulu polis memuru S.E, “kasten öldürme” cürmünden kuvvetli kuşku taşıdığı gerekçesiyle tutuklandı. Mevzuyu meclise taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, valiliğin açıklaması ile tutuklama kararı ortasındaki çelişkiye dikkat çekiyor. DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada “Valilik yaptığı ivedi açıklamayla olayı karartmaya çalıştı” diyen Tanrıkulu, tutuklama kararının bu açıdan da değerli olduğu görüşünde.
Hayatını kaybeden Çetin Kaya’nın isimli sicil kaydı bulunmuyor
Valilik açıklamasındaki dikkat cazip bir öteki nokta da “Şüpheli firarinin 15 paket uyuşturucu ile yakalandığı, araçta ise iki fişek uyuşturucu bulunduğu” tezi. Hayatını kaybeden Çetin Kaya’nın rastgele bir isimli sicil kaydı bulunmadığını aktaran Avukat Orçun Fide’ye nazaran kaçan şahıs ile ilgili de bir tutarsızlık var. “Eğer bu şahıs valiliğin açıklamasında belirtildiği üzere 15 paket uyuşturucu ile yakalandıysa tutuklanması gerekirdi fakat özgür bırakıldı” diyen Fide, valiliğin gerçeği yansıtmadığı kanaatinde.
Avukat Orçun Fide
Kelam konusu araç, kiralama şirketi tarafından temizlendi
Olaydaki aracın kiralama şirketine teslim edildiğini ve şirket tarafından temizlendiğini aktaran Fide, “Aracın incelenmesi için ekspere başvuracaktık lakin temizlendiği için bu türlü bir imkanımız da kalmadı” diyor. Fide, hayatını kaybeden Çetin Kaya’nın şahsi eşyalarının ailesine değil, araç kiralama şirketine teslim edildiğini, bu uygulamanın da yöntemsiz olduğunu anlatıyor.
2007-2020 yılları ortasında 404 sivil polis tarafından öldürüldü
Türkiye’de kolluk kuvvetlerinin toplumsal ve isimli olaylarda başvurduğu şiddet, uzun müddettir tartışılıyor. 2007 yılında tekrar bir polis kurşunuyla İzmir’de öldürülen 20 yaşındaki Baran Tursun’un ismine kurulan Baran Tipsin Vakfı’nın hazırladığı rapora nazaran 2007 ile 2020 yılları ortasında 92’si çocuk 404 sivil, polisin silah ve orantısız güç kullanımı sebebiyle hayatını kaybetti. Raporda, “hiçbir olayda silahlı çatışma yaşanmadığı ve bu bireylerin benzeri formda öldürüldüğü” belirtiliyor. Kayıt altına alınamayanlarla birlikte bu sayının daha yüksek olduğu iddia ediliyor.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, bu tablonun temel sebebinin “cezasızlık politikası” olduğunu savunuyor. “Emniyet, jandarma üzere kurumlar kendi görevlilerini koruyor. Yargı da müsamaha göstererek sanıkları bir biçimde cezasızlıkla ödüllendiriyor” diyen Tanrıkulu’na nazaran bu da caydırıcılığı önlüyor.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu
Bu çeşit durumlarda kuşkulu kolluk kuvvetlerinin gerekli cezayı almadığını söyleyen Tanrıkulu, Çetin Kaya’nın vefatında kuşkulu polisin “kasten öldürme” suçlamasıyla tutuklanmasını olumlu bir gelişme olarak görüyor.
Kaya ailesinin avukatları ise olay anını gören bir kamera kaydının hala bulunamadığını aktarıyor ve görgü şahitlerinden yardım istiyor. “Biz o gün orada cep telefonuyla kayıt alan beşerler olduğunu da duyduk” diyen Avukat Fide, “Bu tıp olayların önüne geçilebilmesi için gördüklerinizi anlatın ve elinizdeki kayıtları paylaşın” diyor.
Fatima Çelik
© Deutsche Welle Türkçe
