Seren Serengil: 34 vücut bile büyük geliyor çocuk reyonundan giyiniyorum

◊ Serencim, geçmiş olsun. Geçirdiğin bir operasyon nedeniyle daima kilo kaybı yaşadığını açıkladın. Artık nasılsın, biraz toparlayabildin mi kendini?

• Teşekkür ederim. Aslında birinci sefer 6 yıl evvel mide ameliyatı geçirdim. O periyot pek rahat ve sağlıklı halde kilo vermiştim.

◊ Evet, çok da formda görünüyordun. İkinci sefer operasyon geçirme fikri nereden çıktı o halde?

• Çocuk yapmak istedim. Bunun için bir seneye yakın mühlet hormon aldım. Hormon tedavisi yüzünden de verdiğim kiloların 15 kilo kadarı geri geldi. Ancak maalesef ani gerilim sonucu düşük yaptım. O süreçte konuttan dışarı çıkmadım. Sabahtan akşama kadar çikolata yiyor, kola içiyordum. İkinci operasyon fikri de düşükten sonra gelişti. Bir an evvel kilo vermek, işime konsantre olmak için bu kararı aldım.

8 YAŞIMDAN BERİ SUDAN İĞRENİYORUM

◊ Seni gerilim, kola ve çikolata yoldan çıkardı yani…

• Alkol ve sigara esasen kullanmıyorum. Lakin benim de bir makûs huyum var, su içememek… 8 yaşındayken musluktan gelen paslı suyu gördüm, o gün bugündür su içmiyorum, iğreniyorum. Olağan su içmemek de kolay kilo alma sebebi…

◊ Ve o sürecin sonunda ikinci operasyon kararı geldi.

• Evet. Gastrik bypass oldum. Bu son ameliyat çok yordu beni… Çok fazla kilo kaybettim, etmeye de devam ediyorum…

◊ Sıfır vücut olmak üzere bir takıntın mı var?

• Hayır…

◊ Öyleyse…

• Televizyon yıldızıyım ve vücudumu, fiziğimi yeterli, formda tutmak zorundayım. Biliyorsunuz, televizyon olduğunuz kilonun üstüne en az 5 kilo koyuyor bir de… Hasebiyle benim 52 kilo olmam gerekiyordu. Lakin meskendeki hesap çarşıya uymadı, 46 kiloya kadar düştüm.

EN UFAK HAREKETTE KABURGAM ÇATLAYABİLİR

◊ Bu operasyonun riskleri hakkında evvelden alım var mıydı?

• Operasyonun herkeste tesiri farklı… Ben farklı bir sendrom yaşadım. Her yemekten sonra başım dönüyor, midem bulanıyor, kusuyordum. Bunlar bana söylenmedi lakin dediğim üzere herkeste de görülmüyor. Ben ise bütün tesirlerini yaşıyorum. Yürürken düşüyorum, kaburgam en ufacık bir harekette çatlayabiliyor. Kemiklerde su kalmamış artık. Haddinden fazla zayıfladım.

◊ Pekala başlarda her şey istediğin üzere mi gidiyordu? Sonradan mı gelişti bu komplikasyonlar?

• Baştan beri yemeklerden sonra kötüleşme vardı. Geçecek sandım. Kilo veriyordum fakat olağan seyirdeydi. Lakin son 2 ayda süratle zayıflamaya başladım. Şu an 34 vücut bile büyük geliyor. En son çocuk reyonundan pantolon aldım!

◊ Bir şeylerin karşıt gittiğini tam olarak ne vakit anladın?

• Bir şeylerin karşıt gittiğini düşmeye başlayınca anladım. Yürürken bir anda düşüyordum. Teneffüs sorunu de başladı. Bunun üzerine beni hastaneye götürdüler. 13 başka ilaç, haftada 3 defa serum, bir de bacağımdan iğne oluyorum…

◊ Bu ani ve önlenemeyen kilo kaybının ne üzere riskleri var?

• Çoklu organ yetmezliği, kalp krizi…

◊ Serum ve ilaçlar tesirini göstermeye başladı mı? Şu an kaç kilosun, kaç kiloya çıkman gerekiyor?

• Haftada 3 gün hastanedeyim. Şu an daha düzgünüm lakin kilo tıpkı hâlâ, 46… 51’e çıksam uygun olur.

◊ Tedavi etkiyi göstermezse ne olacak? Tekrar operasyon mecburiliği üzere bir risk var mı?

• Var ve sıkıntı bir ameliyat bu… Bir aykırılık olması durumunda aylarca ağır bakımda kalabiliyormuşsun. Ben köpeklerimden o kadar başka kalamam, inşallah o operasyonu geçirmek zorunda kalmam.

◊ Yaşadığın bu olay, yaşama bakış açını değiştirdi mi?

• Ben kiloları daima çocuk yapma isteğinden ötürü aldım. Daima berbat sonuçlar olduğundan psikolojim uzun vadeli diyetler yapmaya müsait değildi. Kısa yoldan kurtulup bir an evvel hayatıma kaldığım yerden devam etmek istedim. Halbuki sıhhat bütün bu korkulardan çok daha kıymetliymiş. Şu an zayıfım lakin tadını çıkaramıyorum, sağlıklı değilim şu an…
  

TOHMA: “BEN SEVGİLİ OLMAK İSTEMİYORUM, EVLENELİM…”

◊ Biraz da hoş şeylerden bahsedelim. Birkaç gün evvel evlilik kararı aldığını açıkladın…

• Şöyle söyleyeyim, “bir daha evlenmem” diye düşündüğüm bir periyottan Tohma ile birlikte geçtik. Çok yakın arkadaş olduk. Aile terbiyesi almış, nezaketli, çok düzgün bir çocuk. Başımda erkek yok ve bu o kadar sıkıntı bir şey ki… Evimden tekneme, ameliyat sonrası refakatçiliğimden ilaçlarıma, psikolojime o kadar çok şeyimle uğraştı ki… Alışılmış sevgi ve hürmetimi kazandı. Fakat daima arkadaş olarak baktım.

◊ Evvel kimin hisleri değişti?

• Tohma kısa vakit evvel bana açıldı. Bense kendimi bir alakaya hazır hissetmediğimden, bu türlü bir şeyin mümkün olmadığını söyledim. Bir daha da mevzuyu açmadı. Sabretti, eli elime bile değmedi. Etrafım çok baskı yaptı zira onun kişiliğine, hürmetine, efendiliğine şahit oldular. O da bana “Ben esasen seninle sevgili olmak istemiyorum. Ne vakit hazırsan evlenmek isterim” dedi.

◊ Yakın arkadaşından bu türlü bir teklif bekliyor muydun?

• Beklemiyordum. Bu bahisteki fikrim netti ve bunu biliyordu. Lakin tahminen de yaşantımı, konut hayatımı, aile birliğine verdiğim değeri gördükçe beni bu mevzuda ikna edeceğini düşündü. Çok efor sarf etti, çok sabretti. Her gün beraberdik lakin birlikte değildik.

ARTIK AŞKA KÜSTÜM ÖNCELİĞİM O DEĞİL

◊ Bu sefer âşık olmadan, dostluk ve anlayışın cazibesiyle nikâh masasına oturacağınızı açıkladın. Pekala ya müstakbel eşin… O sana âşık mı? Gerçi pes etmeyip evliliğe ikna ettiğine nazaran…

• Âşık (gülüyor). Üstüme titriyor. Hisleri daima netti lakin hiçbir vakit beni konuşarak, hislerini muhakkak ederek, hatta ima ederek bile rahatsız etmedi. Her makus anımda, erkeğin halletmesi gereken işimde koştu. Bahçemde hiç oturmazdım, rahat rahat oturayım diye bahçemi yaptırdı. Vücudum güzelleşsin diye her gün ilaçlarımı içirdi. Hastanelerde başımı bekledi. Ben de onu seviyorum, bu türlü bir insan sevilmez mi? Onu herkes seviyor, sevmeyeni yok. Yalnızca ben aşka küstüm. Aşk artık birinci önceliğim değil.

◊ Önceliğin ne?

• Huzur… Anlayış… Bunlar olmazsa aşk olsa da bitiyor. Meğer huzur ve anlayış olduğunda aşk sonradan da gelebilir. Bu sefer ezber bozdum, kendimi dinlemeyeceğim.

◊ Size bir ömür uzunluğu mutluluklar diliyorum…

• Çok teşekkür ederim. Evlilik ya da boşanmak başarısızlık değildir. Herkes memnun hissettiği için bu kararı alır, mutsuz hissettiğinde de ayrılabilir. Hayatımdaki beşerler benimle daima evlenmek istediler, bu son derece onur verici. Ben de bir insanın sevgilisi olmak yerine eşi olarak anılmayı kendime daha çok yakıştırıyorum.

MAKÛS ÖRNEK OLDUĞUM İÇİN ÜZGÜNÜM

◊ Çok fazla sevenin var. Ortalarında seni rol model üzere görenler de olabilir. Hemcinslerine, genç takipçilerine neler söylemek, ne bildiri vermek istersin?
– Türkiye’de çok evvelce beri tahminen de en çok örnek alınan, benzemeye çalışılan, yaptıkları yapılan rol modellerden biriyim. Bu manada makûs örnek olmaktan çok zahmetli ve üzgünüm. Lakin makûs bir devirden geçiyordum ve o halimden kurtulmak istedim. Az evvel dediğim üzere uzun periyodik diyetlere tahammülüm yoktu. Bir an evvel geçmişteki tipimi, yaşadıklarımı, üstümdeki izlerini yok etmek istiyordum. Lakin onlar sağlıklı ve yavaş yavaş beslenme yolunu seçsinler.

DÜĞÜN YAZA…

◊ Evlilik teklifi nasıl geldi?
– Yemek yaptığım sırada mutfağa geldi. Makarnayı süzmek için ondan süzgeci istedim. Tam makarnayı süzgece dökerken “Benimle evlenir misin? Fakat hazır hissettiğinde” dedi (Gülüyor). “Nereden çıktı bu artık?” diye karşılık verdim.
◊ Ve…
– “Seni sevdiğimi biliyorsun. ‘Sevgili olmak bir şeyler yaşamak değil’ derdim, bunu da biliyorsun. Kaç aydır yan yanayız, bir saygısızlığım olmadı, onu da görüyorsun. Lakin seni yalnız bırakamam. Çocuk üzeresin, tek başınasın, ne ilacını içersin bensiz ne de sıhhatine dikkat edersin. Gittiğimde daima aklım sende kalıyor. Bana müsaade edersen seni çok memnun edeceğim seni. Yeniden vakti sen belirle” dedi. Ben de “Tamam” dedim.
◊ Eee, vakti belirlediniz mi?
– Temmuz-ağustos… Daha tam bilemiyorum, sıhhatim düzelsin de…