Koronavirüs salgınının en çok etkilediği kümelerde biri de çocuklar oldu. Türkiye’de toplam koronavirüs hadiselerinin yüzde 5’inden azının 15 yaş …
Koronavirüs salgınının en çok etkilediği kümelerde biri de çocuklar oldu. Türkiye’de toplam koronavirüs hadiselerinin yüzde 5’inden azının 15 yaş altı çocuklardan oluştuğunu belirten Göz Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yelda Özkurt, 5 yaş altı çocukların oranının yüzde 2 civarında olduğunu ve hastalığın sıklıkla asemptomatik seyrettiğini söyledi.
Koronavirüsün teneffüs sisteminin yanı sıra gözleri de tutabildiğini, hatta birinci bulguların beğenilen ortaya çıkabildiğini aktaran Prof. Dr. Özkurt, çocuklarda da göz kapaklarının iç kısmını ve göz küresini kaplayan zarın iltihaplanmasıyla gözlerde sulanma, kızarıklık, şişme, çapaklanma üzere bulgularla seyreden akut konjonktivitin, klinik tabloya eşlik edebildiğini anlattı.
EL GÖZ TEMASI AZALTILMALI
Dış ortam ile daima temas halinde olan ellerin gözlere sürüldüğünde göz yoluyla koronavirüse yakalanmaya taban hazırlanmış olduğunu lisana getiren Prof. Dr. Özkurt, yapılan çalışmaların, koronavirüsünün göz sıvılarında bulunabileceğini gösterdiğini söyledi.
Konjonktivaya virüsün havadan damlacık yoluyla yahut elden göze direkt temasla bulaştığının varsayım edildiğini belirten Prof. Dr. Özkurt, bulaşma riskini önlemek için en az ağız ve burun kadar gözlerin korunmasının da kıymetli olduğunu, bu nedenle el göz temasının azaltılması ve genel hijyen kurallarına titizlikle uyulması gerektiğini söyledi.
Koronavirüsün göz tutulumu belirtileri ortasında beğenilen kızarıklık, batma, yanma ve çapaklanma olduğunu belirten Prof. Dr. Özkurt, “Tüm viral hastalıklarda olduğu üzere, ellerin göze temas etmesi ve daha sonra öbür insanlara ve yüzeylere teması esnasında bulaşabileceği akılda tutulmalıdır.” ihtarında bulundu.
ÇOCUKLARDA GÖZ SORUNLARI ARTTI
Koronavirüs salgını nedeniyle okulların kapanması ve sokağa çıkma kısıtlamalarından ötürü çocukların tablet, bilgisayar ve telefon üzere dijital ekranlar karşısında geçirdikleri ortalama müddetin tüm dünyada ve ülkemizde arttığını hatırlatan Prof. Dr. Özkurt, bu durumdan ötürü uzun müddet dijital ekrana bakan çocuklarda göz kuruluğu, dijital göz yorgunluğu, baş ağrısı ve bulanık görme üzere şikayetlerin ortaya çıktığını söyledi.
Dijital ekrana bakarken çocuklar olağanın yalnızca üçte biri kadar göz kırptığını ve bu göz kırpmalarının yalnızca kısmi kapak kapanmaları olduğunu tabir eden Prof. Dr. Özkurt, “Bu yüzden ekran karşısında sık ve istemli olarak gözlerin kırpılması, gerek dijital göz yorgunluğu gerek, göz kuruluğuna bağlı semptomlarda besbelli bir yarar sağlayacaktır.” diye konuştu.
Geçen yıl Çin’de 6-8 yaş kümesindeki yaklaşık 125 bin çocuğun son 5 yıldaki göz kusuru ölçümlerine dayanarak yapılan bir çalışmaya dikkat çeken Prof. Dr. Özkurt, miyopi görülme sıklığının evvelki yıllara nazaran 6 yaşındaki çocuklarda 3 kat, 7 yaşındaki çocuklarda 2 kat, 8 yaşındaki çocuklarda 1,4 kat arttığının belirlendiğini söyledi.
Bu nedenle yakın vakitte göz muayenesi olmamış olan tüm çocukların göz muayenesi yapılarak göz kusurlarının düzeltilmesi gerektiğini lisana getiren Özkurt, ayrıyeten ekranlardan yayılan mavi ışığa uzun müddet maruziyete dikkat çekerek, “Uykusuzluk, iştahsızlık ve depresyona neden olması nedeniyle bilhassa saat 18.00’den sonra ekranlardan yayılan mavi ışığı kapatmak yahut gece moduna almak yerinde bir yaklaşım olacaktır.” tavsiyesinde bulundu.
Çocukların sıhhatlerinin bilhassa bu devirde dikkatle yönetilmesinin çok kıymetli olduğunu tabir eden Özkurt, bilhassa el göz temasının azaltılması ve genel hijyen kurallarına titizlikle uyulması gerektiğini kelamlarına ekledi.
