Sunucu Ece Erken’in eşi ve Beşiktaş kulübü eski yöneticilerinden Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu, 27 Ocak günü gece saatlerinde ortağı olduğu …
Sunucu Ece Erken’in eşi ve Beşiktaş kulübü eski yöneticilerinden Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu, 27 Ocak günü gece saatlerinde ortağı olduğu balık restoranında silahlı taarruza uğramış, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere karşın hayatını kaybetmişti. Cinayetin akabinde zanlıların yakalanması için çalışma yürüten İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Cürümlerle Uğraş Şube takımları, olaya karıştığı belirlenen 17 kişiyi gözaltına almıştı. Şüphelilerden 16’sı emniyetteki süreçlerinin akabinde tabirleri alınmak üzere Bakırköy Adliyesi’ne sevk edilmişti. 1 kuşkulu ise koronavirüs testinin müspet olması nedeniyle hastanede karantinaya alınmıştı.
8 KİŞİ TUTUKLANDI
Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen şüphelilerden Abdulkadir K., Ali Y., Burak O., Fatih K., Gökhan K., Kadir Y., Kerem Ö. ve Uğur Can B.’nin kamera izleme ve imaj inceleme tutanağı içeriği, telefon inceleme tutanağı içeriği, baz sinyal bilgilerine ait yapılan tespitler, kanıtların tam olarak toplanmamış olması, bir kısım şüphelilerin firari olması kıymetlendirilerek tutuklanıp cezaevine gönderilmişti. Şüpheliler Ahmet Y., Batuhan A., Buğra H., Gökhan A., İbrahim Ç., İrfan E., Mehmet Sedat S., Rasim Türker K. ise hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve kolluk ünitesine imza atma halinde isimli denetim tedbiri uygulanarak serbest bırakılmıştı.
“ARANIZDA BİR SORUN VARSA SAKİNCE ÇÖZELİM”
Dün tutuklanan şüphelilerden biri olan Ali Y.’nin ifadesi ortaya çıktı. Şüpheli Ali Y. ifadesinde olay günü kardeşi ile buluşacağını anlatarak “Seccad Y. bana kardeşimin balıkçıda oturduğunu, birileriyle konuştuğunu ve problem olabileceğini söyleyerek ‘git bir bak’ dedi. Ben içeri girdim, kardeşimin olduğu masaya oturdum. Masada Şafak Mahmutyazıcıoğlu, kardeşim, daha sonra medyadan öğrendiğim Serkan D. vardı. Kendimi tanıttım. Şafak’a Kadir’in ağabeyi olduğumu söyledim. Aralarında hararetli bir konuşma vardı. Ben konuya vakıf değildim araya girdim. Kendisine Şafak Abi olarak hitap ettim. Aranızda bir sorun varsa sakince çözelim dedim” dediği öğrenildi.
“ŞAFAK, KADİR’E HAKARET EDİYORDU”
Ali Y. ifadesinin devamında şunları söyledi: “Görüşmede Şafak, Kadir’e hakaretler ediyordu. Ben en son duyduğum kadarıyla Kadir, Şafak’a hitaben ‘Şafak Abi sen benim arkamdan böyle böyle küfür mü ediyorsun, ailemize varacak kadar’ şeklinde hitaplarda bulundu. Bunun üzerine Şafak daha şiddetli konuşmaya başladı ve Kadir’e sesini yükseltmeye, ağır hakaretler ile küfretmeye başladı. Her ne kadar araya girmeye çalışsam da ilk anda başarılı olamadım. Şafak’ın Kadir’e küfür ederek parmak salladığını gördüm. O arada Kadir, Şafak’a ‘bana hakaret, küfür etme’ dedi. ”
“KADİR’İN ELİNDE SİLAH GÖRDÜM ŞAFAK VURULDU VE YERE DÜŞTÜ”
“Ondan sonra Şafak ayağa kalkıp Kadir’in üstüne saldıracak gibi gittiğinde ben hala iki tarafı sakinleştirmeye çalışıyordum. Kadir’i elimle dur işareti yaparak aralarına girdim. İkisi arasında masa vardı. Ben Şafak’ı tutmaya çalıştığım esnada silah patladı ve döndüğümde Kadir’in elinde silah gördüm. Şafak vuruldu ve yere düştü. Kadir ilk anda bir el ateş etti. Daha sonra Şafak yerdeyken başka bir şahsa daha bir el ateş ettiğini gördüm.”
“ŞAFAK KİLOLU OLDUĞU İÇİN TAŞIYAMADIM VE SÜRÜKLEYEREK DIŞARIYA ÇIKARMAYA ÇALIŞTIM”
Ali Y. yaralı Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nu dışarı çıkarıp ambulans çağırmak istediğini söyleyerek “Şafak kilolu olduğu için taşıyamadım ve sürükleyerek dışarıya çıkarmaya çalıştım. Buradaki amacım, ilk olarak Kadir ile Şafak’ı birbirinden uzaklaştırmak, dışarıya çıkardıktan sonra vale kulübesine haber verip, Şafak için 20-30 metre ileride bulunan taksi durağından araç çağırmalarını istememdi. Daha sonra Kadir, Şafak’ı dışarıya çıkaracağım kapının oraya gelerek rasgele 2 el daha ateş etti. Bu mermilerden biri bana da gelebilirdi. Hayatımda daha önce hiçbir çatışmanın içerisinde bulunmadım. İnsanlar ambulansı aramaya başlayınca Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nu çekmeyi tam kapının önünde bırakıp Kadir ile birlikte oradan uzaklaştım. Ben silahı Kadir’den aldım ve oradan beraber uzaklaştık. Daha sonra Kadir ile olay gecesi Yeşilyurt civarında sokaklarda gezdik” ifadelerini kullandı.
“SİLAHI BELİMDEN ÇIKARTIP, POŞETE KOYUP KAYALIKLARIN ARASINDA GÖMDÜM”
Sabah saatlerinde arkadaşı Batuhan’ı aradığını söyleyen şüpheli Ali Y. “Batuhan A.’yı aradım ve ‘dün gece Kadir bazı olaylar yaptı, kavga etti, işe gitmediysen gel beni dondurmacının ilerisinden al’ dedim. Batuhan gelerek beni aldı. Batuhan’ın Yeşilköy Mahallesi’nde bulunan ancak tam adresini bilmediğim evine gittik. Kadir bu esnada halen sokaklarda geziyordu. Daha sonra medyadan konuyu duydum ve Şafak’ın vefat ettiğini öğrendim. Olay silahı bendeydi. Ben Batuhan’a kendimi kötü hissettiğimi ve hava almak istediğimi söyledim, o da bana her zaman kedileri beslediğini, kendisiyle dışarıya çıkabileceğini söyledi. Kedi maması alarak Batuhan ile dışarıya çıkarak sahile gittik. Bana silahı gömmek için boş poşet lazımdı. Ancak Batuhan’ın haberi olmadığı için ben Batuhan’a bütün kedileri beslettim ve boş mama poşetini alıp, kayalıklara doğru ilerledim. Silahı belimden çıkartıp, poşete koyup kayalıkların arasında gömdüm. Batuhan’ın bundan haberi yoktu. Yakalandığım gün kendi rızamla kimse benden bir şey talep etmeden bu silahı kendim teslim ettim” şeklinde ifade verdi.
“MEDYA BASKISI AZALINCA TESLİM OLMAK İSTEMİŞTİM”
Ali Y. ifadesinin devamında “Daha sonra Batuhan’ın tekrar evine döndük. Mehmet Sedat S.’yi aradım, olayı anlatmadan gidip Kadir’i dondurmacının çevresinden almasını söyledim ve Batuhan’ın evine birlikte gelmelerini söyledim. Bu bizim sık sık yaptığımız aktivitelerden biridir. Daha sonra Mehmet Sedat S. ve Kadir geldiler. Batuhan’ın 16: 00 gibi toplantısı olduğu için çıkması gerekiyordu. O yüzden Kadir ile ben, Mehmet’in Büyükçekmece’deki tam olarak adresini hatırlamadığım evine gitmek istediğimizi ve aç olduğumuzu belirttim. Bu ana kadar halen Mehmet’in haberi yoktu. Daha sonra Kadir’i bu eve bırakıp alışveriş yapmak için Mehmet ile çıktık. Sonrasında eve dönerek yemek yaptık. Akşam saat 19:00-20: 00 gibi Abdülkadir’i, Mehmet Sedat’ın telefonunda arayarak çağırdık, çünkü benim üzerimde telefon yoktu. Telefonu olay gecesi sabahında Batuhan’ın evinde unutmuştum. Abdülkadir geldi. Sedat’ın evinde sıkıldık, daraldık. Gürpınar Konakları’na Sedat, ben, Abdülkadir ve Kadir ile birlikte Abdülkadir’in akrabası olan daha önce hiç tanımadığım Mehmet A.’nın evine gittik. Bu aşamaya kadar halen Sedat ve Abdülkadir olayı bilmiyordu. Mehmet A., Abdülkadir K. ve Sedat öğlen 11: 00-12: 00 gibi evi terk ettiler. Biz Kadir ile yalnız kaldık. Biz olayı söylemedik ancak bu evde istenmediğimizi hissetmiştik. Belki bu esnada olayı öğrenmiş olabilirler ancak ben hiçbir şey söylemedim. Açıkçası olay ile ilgili bilgilerinin olabileceğini düşünmüyordum. İşleri olması sebebiyle evden çıkmışlardı. Evdeyken onlar çıkmadan önce kavga ettiğimi ve başımın belada olduğunu söylemiştim. Sonrasında polisler bizi yakaladı. Zaten ben bir gün sonra teslim olacaktım. Teslim olmamdaki sebep daha önce böyle bir durumda bulunmadım, ne yapacağımız bilemedim. Medya baskısından dolayı ürktüm, biraz vakit geçirip medya baskısı azalınca teslim olmak istemiştim” dedi.
Şafak Mahmutyazıcıoğlu, Cep Telefonu, İstanbul, Silah, 3. Sayfa, Magazin, Güncel, Haber