Dilmen, “Fenerbahçe konutunda birinci sefer üst üste 3 mağlubiyet aldı. Maşallah, tarihe geçtik. Fenerbahçe’de üst üste içeride 4 yenilgi kimse görmedi, yeni kuşak hiç görmedi” derken, Başkan Ali Koç’a yönelik de “25 kişiyi gönderemeyeceğin için antrenörü mü gönderirsin yoksa oyuncularla ilgili bir yaptırım mı yaparsın bilemem. Fakat tarihe geçtin işte, övün” sözünü kullandı.
NTV’de müsabakaya ait değerlendirmelerde bulunan Dilmen, Fenerbahçe Teknik Direktörü Erol Bulut’un performansını eleştirirken, “17 yaşında, 20 yaşında oyuncuyu Alanya’da ben de yönetirim. Büyük kadro hocası olmakla, Alanya’da hoca olmak ortasında fark vardır” formunda konuştu. Dilmen, “Sayın Ali Koç’a, sayın Emre Belözoğlu’na ve oyunculara mektup: Burası Fenerbahçe Spor Kulübü. Riskin olabileceği fakat kumarın olmayacağı bir kulüp” açıklamasında bulundu.
Dilmen’in açıklamalarından satır başları şu biçimde:
- Fenerbahçe meskeninde birinci kere üst üste 3 mağlubiyet aldı. Maşallah, tarihe geçtik. Fenerbahçe’de üst üste içeride 4 yenilgi kimse görmedi, yeni kuşak hiç görmedi.
- Malatyaspor’un tamamını ve teknik yönetici Hamza hocayı kutlarım. Her türlü oyunu hak ettiler, eze eze kazandılar. Malatyaspor’da Semih Kaya, Kadıköy’de kaç maç oynadı, bu kadar rahat etmemiştir.
- Sayın Ali Koç’a, sayın Emre Belözoğlu’na ve oyunculara mektup: Burası Fenerbahçe Spor Kulübü. Riskin olabileceği lakin kumarın olmayacağı bir kulüp. Yıllar boyunca şampiyonluğun olmadığı vakitler oldu, tahminen Ali Koç geldiğinde grup küme düşme potasında olduğunda dahi oyuncular gayret ediyordu. Her gün geriye giden bir teknik yönetici, her gün geriye giden bir futbol kadrosu. Diyelim Gaziantep’e gittin, bir 3 de orada yedin? Bu türlü olunca mı kararlar alınması gerekiyor?
’10 üzerinden daima 7’lik oyuncular olunca, siz eğitmen olacaksınız’
- Bu ligde şampiyonluk yarışının en kıymetli gruplarından biri Fenerbahçe’dir fakat Ali Koç’un da konsantrasyonunun çok daha fazla olması lazım. Bir lider gruba karışır mı diye konuşulur, karışır. Erol hocanın bir muahedesi mı var Pelkas’ı 70’de çıkaracak diye, 8’de 8 oldu.
- 10 üzerinden daima 7’lik oyuncular olunca, siz eğitmen olacaksınız, nasıl randıman alabiliriz diyeceksiniz. Teknik yöneticilik yalnızca laktak testi, rakip tahlili, şu kadar orta, bu başkan, şu küme düşüyor falan değil. Göz var, nizam var. Birinci hafta Gustavo’yu çıkarınca sanki ne yapacak dedim, düzgün bir atak yaptı ancak her geçen gün oyuncuları kaybediyor. Gökhan’ı oynatarak kaybetti, ölüsü bile oynar diyor. Tisserand’a gelelim, Serdar Aziz ve Lemos ağzıyla kuş bile tutsa bu arkadaş oynayacak. Bir de oynarken, her maç sol stoper oynayacak ve teknik yönetici olarak sen sağ stopere koyacaksın ve uzun müddettir oynamayan Sadık’ı yanına koyacaksın.
- Oyuncu duygusaldır, çocuk üzeredir. Sosa daima önder oyuncuyken, sen aldın liderliği götürdün. Ne oldu, Sosa gitti. İster 35 olsun, ister 15 yaşında olsun, Pazartesi oynayacağını bilecek. Devrede oyuna giriyor, maça mı giriyorsun, yürüyüşe mi çıkıyorsun… Isınanlara bakıyorum, Novak kakara kikiri yapıyor, burası Fenerbahçe! Emre Belözoğlu, Ali beyefendi, siz hangi kadroda oynadığını anlatamadıysanız, birinci hatalı sizlersiniz.
- Erol hocanın verdiği demeç, 11 maçta 23 puan verseler kabul etmez miydiniz? Fenerbahçe hocası bu türlü olmaz, ben kabul etmiyorum, sen et! O denli diyorsan, demek ki bu maçları olağan karşılıyorsun. Bunu bir muvaffakiyet olarak gösteriyor.
‘Erol hoca kadar bu oyuncuların da hizaya getirilmesi lazım’
- Erol hoca kadar bu oyuncuların da hizaya getirilmesi lazım! Ne anlıyorsunuz, anlayın. Burası Fenerbahçe, tıkır tıkır maaşınızı alıyorsunuz. Bu kadar isteksiz oyuncular… Özel hayatınız mı makûs, düzgün mi çalışmıyorsunuz? Teknik yöneticiniz esasen hala Anadolu kadrosu hocası başında, başından sonuna kadar dert var.
- Fenerbahçe’nin performansını geri götüren Erol Bulut ve idaredir. Gökhan berbata gidiyor, Caner berbata gidiyor, Tisserand bomba, Gustavo’nun Beşiktaş maçında yürüyecek hali yoktu. Oyuncunun coşkusu da gidiyor. Ozan’ın son haftalarına bakalım, Cisse’ye bakalım. Soldaki Thiam et mi, balık mı? Bir tane ısıran adam var Pelkas, o da oyundan çıkıyor. İşin tuhaf tarafı, o da çıkacağını biliyor!
- Selçuk Şahin, Volkan, Emre Belözoğlu, Semih… Ne yaparsınız abi siz? Buranın neresi olduğunu bir anlatın, bizim tarihimizde bunlar yok deyin. Son 4 haftada meskeninde oynadığı 3 maça bakıyoruz, 9 gol yemişsin, 19 tane kaleci kurtarmış.
- Fenerbahçe’de oyuncular ortalama oyuncular, o denli büyük yıldız falan değiller; 6,5-7. Sosa ve Pelkas’a söyleyeceksin, ‘Kardeşim, ben burada olduğum sürece sizi oyundan çıkarmayacağım, siz benim saha içi antrenörümsünüz’ derim. Bu olmazsa, olmaz. Ver Sosa’ya kaptanlığı, ver ve tekrar eski itimadını kazandır.
- 25 kişiyi gönderemeyeceğin için antrenörü mü gönderirsin yoksa oyuncularla ilgili bir yaptırım mı yaparsın bilemem. Fakat tarihe geçtin işte, övün. Gökhan da benim onu sevdiğimi bilir ancak Fenerbahçe’de sağ bek Nazım oynar! Canlı, canlı. Gereksinim olduğunda Gökhan’ı kullanırsın. Gökhan’ı, Caner’i oynatmazsan kırılır diye düşünemezsin. Şu andaki fizik durumu ile Gökhan oynamaz. Yeniden Erol hocanın yanılgısı, Mert Hakan’a hiç forma verilmeyerek bitirilmiştir, yüzüyor üzere koşuyor. En çok arzulayan o lakin kuvvetli değil. Sosa’yı kararsızlıktan kaybettin. Beyefendiler makus oynayın desen de Fenerbahçe bu türlü olmaz.
‘Alanya’da ben de yönetirim’
- Emre abi ‘Gel’ demiş, gelmişler, ‘Ben size gel dedim lakin yürüyün diye gel demedim’ diyecek. Caner, Mert, Gökhan, ‘Emre’yi kıramadım’ diyor. Kırsınlar o vakit Emre ağabeylerini. Başarıyı herkes sahiplenir, başarısızlıkta herkes kaybolur.
- 17 yaşında, 20 yaşında oyuncuyu Alanya’da ben de yönetirim. Büyük ekip hocası olmakla, Alanya’da hoca olmak ortasında fark vardır. Olmaz demiyorum fakat gidişatı uzaklaştırıyor kendini. Sergen Yalçın’ın çok idman bilgisi olduğunu düşünmüyorum fakat bir önder duruşu var. Vİda’ya otur diyor, oturtuyor. Fenerbahçe’de bütün oyuncular formsuz.
