Üsküdar Üniversitesi tarafından düzenlenen Pandemi ve Sarsıntı Psikolojisi Sempozyumu’nun açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, doğal …
Üsküdar Üniversitesi tarafından düzenlenen Pandemi ve Sarsıntı Psikolojisi Sempozyumu’nun açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, doğal afetlere kriz idaresi ile yaklaşımın ehemmiyetini vurguladı. İş sıhhati ve güvenliği açısından en büyük düşmanın umursamazlık olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “En büyük gereksinimimiz farkındalık. Bu nedenle toplumun önemli bilinçlenme gereksinimi var” diye konuştu. Pandemilerde ve doğal afetlerde tedbir almanın birincil boyutta bir ahlak ögesi olduğunu kaydeden Tarhan, “İkinci boyutta mesleksel sorumluluk geliyor” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Daima Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜSEM) ile Üsküdar Üniversitesi İş Güvenliği, İş Sıhhati, Etraf Sıhhati Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜSGÜMER) tarafından düzenlenen ‘Pandemi ve Sarsıntı Psikolojisi Sempozyumu’nda alanında uzman isimler bir ortaya geldi. Sempozyum, pandemiyle çabada alınan tedbirler kapsamında çevrimiçi olarak gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Doğal afetlere kriz idaresi ile yaklaşım gerekir”
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, açılış konuşmasında kriz idaresinde iki kıymetli mevzunun olduğunu belirterek bunlardan birinin plan ve risk tahlili yapmak olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Krizden evvel risk tahlili ve plan yapılmalıdır”
Zelzele ve pandeminin doğal afetler olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Biri biyolojik doğal afet, başkası ise yer katmanları ile ilgili doğal afettir. Doğal afetlerin ruhsal boyutunu da önemsiyoruz. Ruhsal boyut olarak ele aldığımız vakit insanların doğal afetlere bir kriz idaresi üzere yaklaşmaları gerekir. Örneğin bir fırtına da doğal afettir. Ancak fırtına her sene olduğu için fırtınaya karşı beşerler önlem alıyorlar. Bizim sarsıntıyla ve pandemi ile bağlantımız, fırtına ile olan ilgimiz üzere olmalı. Bu olamadığından ötürü ve bu türlü durumlarda ve ne vakit olacağı öngörülemediği için beşerler doğal afetlere gafil bir formda yakalanıyorlar. Kriz idaresinin iki kıymetli kuralı var. Birincisi krize evvelce plan yapmaktır. Krizden evvel risk tahlili yaptıysanız, krizle ilgili bir planınız varsa o kriz en hafif ve en az ziyanla aşılır. İnsanoğlu tabiattaki istikrarları bozdu. Tabiatın kendi kanunları var, buna uymazsanız bedelini hiç acımadan ödetiyor. Yaratılış kanunları tabiatta bu türlü bir sistem koymuş” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “İş sıhhati ve güvenliği afetlerde değer kazanıyor”
Türkiye’nin nesil olarak hem sarsıntı açısından hem de toplumsal ve ekonomik hareketlilik açısından çok riskli bir coğrafyada bulunduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, tedbirlerin de buna nazaran alınmasının gerekliliğini vurguladı. İş Sıhhati ve Güvenliği programlarının en büyük hedefinin bu olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bununla ilgili toplumda farkındalık oluşturmak, kontroller yapmak iş sıhhati ve güvenliği kısmının planları ortasında yer alıyor. Türkiye’de pandemi öncesine kadar iş kazalarında önemli bir azalma vardı. Şimdi de azalma devam ediyor. Bir yere büyük yatırımlar yapıp, önlemler alacaksınız. O önlemler uzun müddet lazım olmasa da lazım olduğu an hayat kurtaracak. Hayat esasen bir zincir üzeredir. Zincirin en kuvvetli yeri zincirin en zayıf halkasıdır. Tansiyon anında oradan kırılma ve kopma olur. Bu nedenle kriz anında da en zayıf neresi ise oradan kırılma olur” diye konuştu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “En büyük düşmanımız umursamazlık”
Pandemi ve doğal afetlerde tedbir almayanların ve risk kümesinde bulunanların birinci etkilenenler olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu nedenle toplumun önemli bilinçlenme muhtaçlığı var. Şu anda iş sıhhati güvenliği açısından en büyük düşmanımız umursamazlık. En büyük gereksinimimiz da farkındalık. Türkiye’de şu anda bir zelzele olsa nasıl bir risk olduğuna dair senaryosunun yazılması lazım. Yazılmış, çalışmalar yapılmış ama yatırım konusunda çok önemli önemsememe, öteleme sorunu var. Türkiye bir gemi ise geminin faydası bireylerin faydasından daha değerlidir. Gemiyi etkileyen kriz durumlarında sorumluluktan kaçan değil, sorumluluk alan şahıslara muhtaçlık var” diye konuştu.
“İş sıhhati güvenliğinin ahlak ve vicdan boyutu çok önemli” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çıkar odaklı kapital sistemlerde iş güvenliğine yatırım gerektiği için karşıt olarak bedellendiriliyor. O sistemdeki bir işveren iş güvenliğine yatırım yapmak istemiyor. Bu türlü durumlarda farkındalık gerekiyor. Yazılı hukuk da kendimizi müdafaamız kıymetli. Ayrıyeten iş sıhhati güvenliğinin aylık raporları da büyük kıymete sahip. İş sıhhati güvenliği uzmanı, aylık raporu verirken denetim yapmadan raporlar verirse vicdani sorumluluk oradan başlıyor” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “İnsanı koruyan hesap verebilir olmasıdır”
Pandemilerde ve doğal afetlerde tedbir almanın birincil boyutta bir ahlak ögesi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İkinci boyutta mesleksel sorumluluk geliyor. Mesleksel sorumluluk varsa lakin vicdani sorumluluk yoksa o insan yanılgı yapabilir. İnsanı tehditten ve felaketten koruyan şey, yeterli niyetli olması, vatansever ve dindar olması değildir. İnsanı koruyan hesap verebilir olmasıdır. Maddelere karşı hesap vermek kanunlarla oluyor. Topluma karşı hesap vermek, toplumsal normlar ve geleneklerle oluyor. Saklı berbatlığa karşı hesap vermek vicdanla oluyor. Vicdan, insanın en kutsal iç bekçisidir, zihinsel jürisidir. Vicdan semavi öğretilerde, kutsal kitaplarda Allah’ın tezahür ettiği yer olarak görülür. Yalnızca fizikî tedbirler değil, insani tedbirler de kıymetli. Bu nedenle iş güvenliği uzmanlarına ruhsal ve spritüal boyutta vicdanın ehemmiyetini vurgulamış olduk” dedi.
Prof. Dr. Şefik Dursun: “Pandemiyle yaşamayı öğreneceğiz”
Üsküdar Üniversitesi Sıhhat Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şefik Dursun, tüm dünyada tesirli olan pandeminin hayatımızı değiştirdiğini belirterek pandemiyle gayrette ruhsal tedbir alınmasının ehemmiyetine işaret etti. Pandeminin pek çok tesirleriyle hayatımızı değiştirdiğini belirten Prof. Dr. Şefik Dursun, “Böyle yaşamayı öğreneceğiz” dedi.
Sıhhatle ilgili tematik bir üniversite olan Üsküdar Üniversitesi ve uygulama ortağı NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nin psikiyatri ve psikoloji alanında pek çok kıymetli çalışma gerçekleştirdiğini belirten Prof. Dr. Şefik Dursun, “Bugün pandemi ve sarsıntılarla ilgili ortaya çıkan psikolojiyi kıymetlendirmek açısından İş Sıhhati Güvenliği Kısım Lideri Rüştü Uçan başkanlığında bir program düzenlemiş oldular. Kendilerini tebrik ediyorum. Üsküdar Üniversitesi pandemi periyodunda elinden geleni yapan üniversitelerin önde gelenidir” dedi.
Dr. Öğretim Üyesi Rüştü Uçan: “Çok katlı binalarda pandemi süreci güç atlatılıyor”
Üsküdar Üniversitesi İş Sıhhati ve Güvenliği Kısım Lideri Dr. Öğretim Üyesi Rüştü Uçan, açılış konuşmasında sarsıntı ve yangın üzere doğal afetlerin ya da insan faktörünün yol açtığı olaylarda çok katlı yapıların tercih edilmesinin riskleri artırdığına dikkat çekti. Pandemi sürecinde de yüksek katlı binalarda çeşitli güvenlik problemleri ortaya çıktığını kaydeden Uçan, Avrupa ve Amerika’da tek ya da iki katlı yapıların tercih edildiğini belirterek “Biz yüksek katlı binalarda yaşayacak alan bulamazken, onlar bahçelerinde rahatlıkla pandemiyi atlatıyorlar” dedi.
Yüksek katlı binalarda ortak kullanım alanlarının fazlalaştığını ve bunların dezenfeksiyon süreçlerinin alabildiğine sıkıntı olduğuna dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Rüştü Uçan, “Aile bireylerinin yeşil alan muhtaçlığı giderilemiyor. Zira bu kadar büyük binalarda beşerler konutun içine tıkılıyorlar ve büyük bir ruhsal sorunlarla karşı karşıya kalabiliyorlar” dedi.
Dr. Öğretim Üyesi Rüştü Uçan, sonuç olarak yüksek katlı binalar yerine daha sağlıklı yapılaşmaya gidilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Zelzele her tarafıyla konuşuldu…
Sempozyumda 1999’da Gölcük Belediye Lideri olan Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı ve Toplumsal Hizmet Kısım Lideri Doç. Dr. İsmail Barış, “Depremin Öncesi ve Sonrası İnsan” başlıklı sunumunda Marmara zelzelesinin tesirlerini anlattı. Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sıhhati ABD Lideri Prof. Dr. Haydar Sur, “Depremlerin Epidemiyolojisi” başlıklı konuşma yaptı. Üsküdar Üniversitesi Bağlantı Fakültesi Dekanı, İLİMER Müdürü Prof. Dr. Nazife Güngör, “Afet Durumunda Kriz Bağlantısı Yönetimi” başlıklı sunumu ile katıldı.
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Dr. Öğretim Üyesi Esra Işık, “Deprem Sonrası Ruh Sıhhati ve Psikosoyal Hizmetler”; Üsküdar Üniversitesi AİLEMER Müdürü, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji kısmı Dr. Öğretim Üyesi Mert Akcanbaş, “Travmanın Şiddetini Artıran Faktörler” başlıklı konuşmaları ile katıldı . Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği ABD Lideri Dr. Ayhan Özşahin ise “Afet Yardımında En az Standartlar: Memleketler arası Sphere Projesi” başlıklı sunumunu yaptı. Çayeli Bakır İşletmeleri A.Ş. İSG Etraf ve Güvenlik Müdürü A. Hamit İtina, “Depremlerde Kurtarmacıların Rolü” başlıklı konuşmasıyla sempozyuma katıldı. Dr. Öğretim Üyesi Rüştü Uçan ile Üsküdar Üniversitesi ÜSEM Eğitim Uzmanı Bengisu Altınten moderatörlük yaptı.
