PEN ayın kitaplarını seçti: ‘Öldürülüşünün 100. yıldönümünde Mustafa Suphi üzerine iki eser’

PEN Yazarlar Derneği, Ahmet Kardam’ın “Mustafa Suphi Karanlıktan Aydınlığa” ve Cazim Gürbüz’ün “Mustafa Suphi Olayı ve Edebiyata Yansımaları” adlı eserlerini şubat ayı kitapları olarak seçti.

PEN’den yapılan açıklamada “Suphi ve 15’leri saygıyla anarken, ülkemizdeki aydın katliamının hiç bitmediğini de acıyla düşündük. Hiçbir şeyin karanlıkta kalmayacağına olan inancımızla” denildi.

PEN’in açıklaması şöyle:

“Mustafa Suphi ve 15 yoldaşı bundan tam 100 yıl önce 28 Ocak’ı 29’a bağlayan gece Karadeniz’in karanlık sularında katledildi. TKP’nin kurucu önderi Mustafa Suphi ve yoldaşlarının katlinin ardından geçen 100 yılda ise sular hiç durulmadı. Bu katliam sürekli sorgulanırken, şiirlere, şarkılara, araştırma kitaplarına konu edildi, yazıya, yani tarihe geçti, Suphi ve 15’ler ölümsüzlük mertebesine erişti.

“Konuyla ilgili iki yeni kitabı da şubat ayının kitapları olarak seçtiğimizi bildiriyoruz. İlki Ahmet Kardam’ın ezber bozan, etkileyici biyografisi “Mustafa Suphi Karanlıktan Aydınlığa” (İletişim), diğeri Cazim Gürbüz’ün kapsamlı araştırması “Mustafa Suphi Olayı ve Edebiyata Yansımaları” (Berfin).

“Suphi ve 15’leri saygıyla anarken, ülkemizdeki aydın katliamının hiç bitmediğini de acıyla düşündük. Hiçbir şeyin karanlıkta kalmayacağına olan inancımızla.”

Mustafa Suphi hakkında:

Türkiye Komünist Partisi’nin ilk merkez komitesi başkanı olan Mustafa Suphi, farklı kaynaklara göre 4 Ağustos 1882 veya 4 Mayıs 1883’te doğdu.

İlköğrenimini Kudüs ve Şam’da, lise öğrenimini Erzurum’da gördü. İstanbul Hukuk Fakültesi’nde yükse öğrenimini tamamladı. Ardından, 1905 yılında Paris’e gidip Ecole des Scienes Politiques’de (Siyasal Bilgiler Okulu) eğitim gördü. Suphi, Osmanlı Talebe Birliği’nin başkanlığını da bu dönemde yürüttü.

Eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul’a dönen Suphi, Tanin, Servet-i Fünûn ve Hak gazetelerine yazılar yazdı. İttihat ve Terakki Fırkası’nın 1911 yılındaki genel kongresine Anadolu delegesi olarak katıldı. İttihatçılıktan kopuşu bu kongreden sonra başladı ve 1912 Ağustos’unda partiden tamamen ayrılarak fırkaya muhalefet etmeye başladı.

1913 yılının sonlarında Sinop’a sürülen Suphi, 1914’te bir grup arkadaşı ile Rusya’ya kaçarak kendisini komünist düşünceyle tanıştıracak olan sürece adım attı.

Suphi, 28 Ocak 1921’de TKP’nin Bakü’deki kuruluşundan birkaç ay sonra Karadeniz’de 15 yoldaşı ile Trabzon açıklarında öldürüldü.