Osman Kavala hakim karşısında

İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Osman Kavala, Ses ve İmajlı Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) bağlandı. Duruşmada Kavala’nın avukatları da yer aldı. Duruşmada izleyici olarak Osman Kavala’nın eşi Ayşe Buğra Kavala, Polanya ile İsviçre’nin Başkonsolosları, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Danimarka, Norveç ve Hollanda Başkonsolosluklarının temsilcileri katıldı. Duruşmada izleyici olarak CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da yer aldı.

SUÇLAMALAR ÇELİŞKİLİ HALDEDİR

Tutuklu sanık Osman Kavala sözünde üzerine atılı suçlamaların hiçbirinin olgusal bir temele dayanmadığını öne sürerek “Bu suçlamalar dünya görüşüm ve yürüttüğüm faaliyetlerle taban tabana zıt. Üzerime atılı casusluk suçlamasının kolay olmadığı fark edilmiş olacak ki iddianamede cürmün nasıl oluştuğuna dair Seyahat Parkı olayları anlatılmış. Talimatım altında çalışan beşerlerle Seyahat Parkı olaylarını yönettiğim biçiminde fantastik bir kurgu vardı. Benim, Seyahat Parkı olaylarını evvelden bildiğime, hükümeti devirmeye çalıştığıma dair hiçbir kanıt olmamasına rağmen bu suçlamalar yapılmış. Suçlamalar, olgusal gerçeklerden kopuk ve çelişki halindedir” şeklinde konuştu.

BARKEY İLE LOKANTADA TESADÜFEN KARŞILAŞTIM

Kavala, “Hayatım boyunca askeri darbelere karşı çıktım. Ordunun siyasete karışmasını eleştirdim. Gülenci örgüt ile irtibatım olmadı. Hayat görüşüm buna müsaade vermez. Yurtdışı seyahatlerimde görüştüğüm bireyler aşikardır. Henri Barkey ile süreklilik arz eden bir irtibatım olmadı. 2016 yılında bir lokantada tesadüfen müsabakamız dışında hiçbir görüşmemiz hatta telefon konuşmamız olmadı” diye konuştu.

TUTUKLU OLMAM AZAP HALİNE GELDİ

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ve İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hakkındaki verdiği beraat kararına değinen Kavala ” Açık Toplum Vakfı faaliyetlerini kanunlara uygun bir biçimde yürüttü. Bu vakfın idaresinde olarak ben de faaliyetlerden sorumluyum lakin tek başıma karar almadım. Beraat ve tahliye kararlarına karşı yıllardır tutuklu olmam azap haline geldi” tabirlerini kullandı.

Tutuklu sanık Kavala’nın savunma yapmasının akabinde şahitler dinlendi. Şahit Bayram Sinkaya, 15 Temmuz günü Büyükada’da bir çalıştay yaptıklarını, Henri Barkey’le orada tanıştıklarını söyledi. Şahit Sinkaya, darbe teşebbüsü olduktan sonra da çalıştaya devam edip etmeme konusunda kısa bir konuşma yaptıklarını belirtti. Şahit Sinkaya, Osman Kavala’yı tanımadığı için çalıştayda görmediğini de tabir etti.

DARBE TEŞEBBÜSÜNÜ HENRİ’DEN ÖĞRENİNCE ÇOCUKLARI EVVELDEN AMERİKAYA GÖNDERDİK

Şahit Cem Fadıl Bozkurt ise beyanında darbe teşebbüsünden sonra İshak Alaton’u hastalığı nedeniyle aradığını söz ederek “Alaton bana Cuma günü nerede olduğumu sorduğunda, darbe teşebbüsünden haberim olmadığını söyledim. Bana çocuklarının Amerika’ya gittiğini söyledi. Kendisinin neden gitmediğini sorduğumda ‘Beni alsalar bile yakında ölürüm. Geçen hafta Henri buradaydı, olayları ondan öğrendik çocukları da tedbir hedefli Amerika’ya yolladık’ dedi. Ortadan 1-2 ay geçince de öldü zaten” dedi.

Şahit Bozkurt, “İshak Alaton ile Kavala yakınlardı. Soros İshak Bey’in yakın arkadaşıydı. Açık Toplum Vakfı’nın kurulmasını Soros teklif etti, bu vakıfın komitesinde İshak Beyefendi, onun kızı ve Osman Beyefendi de vardı” tabirlerini kullandı.

Şahit Ayhan Ulaş ise toplantı yapılan otelde çalıştığını belirterek “Kavala’yı tanımıyorum. Henri Barkey’i ise çalıştığım otele geldi. Onlar otelden gittikten 2 gün sonra Pensilvanya yazılı çanı resepsiyonda gördüm, durumu emniyete haber verdim. Otelde Kavala’yı görmedim” diye konuştu. Duruşma sanık avukatlarının beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.