Onlara Karşı Kazanmaya Gidiyoruz! 2020 Avrupa Şampiyonası’nı Kazanması En Olası 9 Milli Takım

Fransa kuşkusuz güçlü defa güçlü takımıyla turnuvanın en büyük favorilerinden. Turnuvaya getirilmeyen Fransız futbolculardan bir 26 kişilik grup daha toplansa ve o takım finale çıksa kimse şaşırmaz, bu türlü bir güce sahipler. Üstüne üstlük hariyerinin en yeterli dönemini geçiren Benzema da Fransa’nın gücüne güç katmaya geldi.

Onlar için bir şey demeye gerek var mı? Her turnuva değişen çarklarına karşın takılmayan bir makine üzere tıkır tıkır çalışmasını biliyor ve her rakibin dehşetli düşü olmayı sürdürüyorlar. Hele ki kimsenin finalde karşılaşmak istemeyeceği bir ülke olan Almanya, Avrupa Şampiyonası’nı İspanya ile en çok kazanan ülke durumunda. 2008’de en güzel futbolumuzla karşılarına çıkmamız bile yetmemişti, bakalım bu turnuvada tekrar karşılaşacak mıyız?

Avrupa Şampiyonası’nı en çok kazanan iki ülkeden biri olmalarının yanında onlar üzere üst üste iki defa kazanan diğer bir ülke yok. Herhalde bu cümle ne kadar çekinilmesi gereken bir ülke olduklarını her kezinde gösterecektir. Gösterişli oyuncuları olsun olmasın her vakit bir ekol olan İspanya, bu kupa uğrunda Bizim Çocuklar’ın diş geçirmesi gereken ülkelerden biri olabilir.

O sene bu sene mi? İngiltere hiç olmadığı kadar argümanlı bir takımla geliyor. Takımının savı büyük isimlerden oluşması değil de isimlerin uçsuz bucaksız kapasiteleri. Ne yapacağı aşikâr olmayan yetenekli ayakların dolu olduğu bu takımla İngiltere’nin kupaya ve hayallerine nihayet uzanması pek muhtemel. Başımızın belası İngiltere’ye golümüz bile yoktu ki bu şanssızlığımızı kırmıştık en son. Bu sefer karşımıza çıkarlarsa mutlak galibiyet isteyeceğiz. Başarabilecek miyiz? Bunu karşılaşınca göreceğiz.

Dünya Kupası’ndaki muvaffakiyetini Avrupa Şampiyonası’na her ne kadar yansıtamamış olsa da karşımızdaki İtalya gerçeğini kimse yadsıyamaz. Kümede yenildiğimiz İtalya ile ilerleyen cinslerde tekrar karşılaşabiliriz, hatta bu müsabakanın ismi final bile olabilir. O yüzden birinci maçta onları âlâ etüt etmemiz ve mümkünse yanılgılarımızdan ders çıkarıp diş geçirmemiz kural.

Son Avrupa Şampiyonu Portekiz, bahtımızın tutmadığı rakiplerden. Cristiano Ronaldo önderliğinde, İspanya’nın bir sefer başardığı üst üste turnuva kazanma muvaffakiyetini göstermek isteyecekler ve bu yola baş koyarlarsa illa karşılaşacağız demektir. Umarız bu sefer karşılaştığımızda onları durduracak yolları bulmuş oluruz.

Görkemli takımıyla her turnuvada göz korkutan ve her turnuvanın bilinmeyen favorisi olan Belçika, bu sefer kendinden beklenen patlamayı yapabilir ve finale kadar yürüyebilir. Kümelerde işler onlar ve bizim için çok da düzgün gitmezse birinci 16’da müsabaka ihtimalimiz olan Belçika, De Brüyne’den Lukaku’ya ışıldayan takımıyla karşılaşmak istemediğimiz fakat karşılaşırsak da yenmemiz için potansiyelimizi zorlamamız gereken takımlardan.

Evet, eski güçlerinde olmayabilirler ve son maçlarda onlara üstünlük sağlamış olabiliriz lakin turnuva havası çok farklı bir hava ve karşımızda onları bulduğumuzda rehavete girmememiz gereken kadrolardan birisi Hollanda. Genç oyuncularıyla bizim üzere yeni bir kuşak yaratmaya çalışan Hollanda’nın Avrupa Şampiyonluğu yaşamış bir ülke olduğunu unutmamalı. Transfer döneminin da beğenilen oyuncularını barındıran kadroları her vakit için çok tehlikeli.

Dünya Kupası finaline çıkmalarının bir baht olmadığını tüm dünyaya futbollarıyla kanıtlayan damalı formalılar karşısında 2008’deki kadar şanslı olmayabiliriz. Bunu da 2016’daki turnuvadan hatırlıyoruz zati. Avrupa Şampiyonası’nı kazanmaya en yakın ülkelerden olan Hırvatistan’la karşılaşmamızın sonucu her ne olursa olsun kora kor bir maç yaşanacağını şimdiden söyleyebiliriz.