Kanada’da, British Columbia eyaletinin Kamloops kentindeki yatılı kilise okulunun bahçesinde 215 çocuğun cansız vücut kalıntısının bulunduğuna …
Kanada’da, British Columbia eyaletinin Kamloops kentindeki yatılı kilise okulunun bahçesinde 215 çocuğun cansız vücut kalıntısının bulunduğuna dair haberler ülke gündemine oturmuştu. Yaşanan acı olayın derinlemesine araştırılmaya başlanmasının akabinde Alberta eyaletindeki yatılı kilise okullarında da kayıtlara geçmemiş 821 çocuk mevti olduğu bilgisinin yer aldığı ortaya çıkmıştı.
AİLELERİNDEN ZORLA KOPARTILMIŞLAR
1800’lü yıllarda Katolik Kilisesi tarafından Kanada hükümeti ismine açılan ve sonuncusu 1997’de kapatılan 139 yatılı kilise okulu, faaliyette olduğu yıllarda 150 binden fazla yerli çocuğun ailelerinden zorla koparılarak alıkonulduğu yerler oldu. AA muhabiri, ülkedeki yatılı kilise okullarının büyüklerinden biri olan Ontario eyaletine bağlı Brantford kentindeki Kanaata bölgesinde faaliyet gösteren Mohawk Yatılı Kilise Okulunu görüntüledi.
OKUL HALA HİZMET VERİYOR
Katolik Kilisesi tarafından 1831 yılında açılan ve 27 Haziran 1970’te kapatılan okulun ana binası, yenileme çalışmaları gerekçesiyle kapalı tutuluyor. Okul, hala sonradan inşa edilen binadaki 3 sanat galerisi, tarih müzesi ve kütüphanesiyle 1972’den beri kültür merkezi olarak hizmet veriyor.
11 YIL O OKULDA KALAN KİŞİ KONUŞTU
Brantford kentindeki Six Nations Yerli Topluluğu üyesi Geronimo Henry (84), yaşadıklarını 11 yıl kaldığı okulun önünde anlattı. Geronimo Henry, 6 yaşında alındığı okuldan 17 yaşında çıktığını, bu mühlet içinde bir erkek ve 2 de kız kardeşinin daha okulda tutulduğunu söyledi.
”KARDEŞİM FIRSATINI BULUP KAÇTI”
Erkek kardeşinin, bir fırsatını bularak okuldan kaçtığını ve bir daha geri dönmediğini anlatan Henry, “Bu kapının önüne yaklaşamazdık. Buradan lakin vazifeliler girebilirdi. Kız kardeşlerimi de okul boyunca hiç görmedim.” dedi.
Ülke genelindeki 139 okulun yerli çocukların toplanması emeliyle açıldığını anlatan Henry, “Amaç onların lisanını, kültürünü ve inançlarını değiştirmekti. Ailem kiliseye inanmıyordu. Bizim kendi inancımız vardı. Birebir Afrika’dan getirdikleri beşerler üzere. Onlar Hristiyan değildi ve kendi inançları vardı.” diye konuştu.
”TÜM OKULLAR TARANMALI”
Yatılı okulda olduğu yıllarda rastgele bir mezar görmediğini söyleyen Henry, “Ama daima konuşulurdu. Okulun art tarafındaki çiftlik bölgesinde mezar olduğu söylenirdi. Hem buranın hem de Kanada genelindeki tüm yatılı okulların bölgesinin taranmasını istiyoruz. Bu iş tamamlandıktan sonra da bulunan tüm cesetlerin kayda girmesi ve inancımıza nazaran her birine cenaze merasimi yapılması gerekir.” biçiminde konuştu.
”KANADA’NIN BİZE YAPTIĞI SOYKIRIMDIR”
Yatılı okullarda yaşananlardan Katolik Kilisesi ve Kanada devletinin sorumlu olduğunu tabir eden Geronimo Henry, “Kanada’nın bize yaptığı soykırımdır. Tüm bu yaşananlar ve çocuklarımız için adalet istiyoruz. Bu okullar, çocuklar için bir hapishaneydi. Biz bir cürüm işlememiştik. Yalnızca yerliydik. Kanada, soykırım ile suçlanmalı ve bunun hesabını vermeli. Özür dilemek, yaşananlar için kâfi değil.” dedi.
”ÇOCUKLARIMIZIN BEYNİNİ YIKADILAR”
Brantford bölgesindeki Six Nations Yerli Topluluğu üyesi Jacquline House da dua etmek için geldiği Mohawk Yatılı Kilise Okulu’nun bahçesinde AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Babasının da bu okulda tutulduğunu belirten House, British Columbia ve Saskatchewan’dan gelen isimsiz çocuk mezarları haberlerinin, kendilerini derinden sarstığını söyledi.
House, şöyle devam etti:
“Bu haberler içimizi yakıyor. Babam da bu okullarda yıllarca kalmış. Artık kendi lisanını konuşamıyor. Buralarda çocuklarımızın beynini yıkadılar, kimliklerini değiştirdiler, kültürlerini yok ettiler. Yakın vakte kadar beşerler, okul, eğitim yahut medeniyete dair öğretiler olduğunu düşünüp, yatılı okullara olağan gözle bakıyorlardı. Artık herkes şoke oldu. Bu bir katliam. Kanada yatılı okullarla çocuklarımızı katletti. Vefat sebepleri ne olursa olsun bunun hesabı verilmeli. Onlar pak çocuklardı. Bu güya Kanada’nın çocuklarımıza açtığı bir savaştı.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Seyit Aydoğan
