Türk tiyatrosunun efsanelerinden Ferhan Şensoy (70), tedavi gördüğü İstanbul Tıp Fakültesi’nde kalp damar hastalıkları ve teneffüs yetersizliği …
2 Eylül Perşembe günü Ses Tiyatrosu’nda düzenlenen merasim ile son seyahatine uğurlanan Şensoy, Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. Usta sanatkarın mevti Türkiye’yi yasa boğdu.
PERA’YI GÖREMEDİ!
2004 yılında boşandığı oyuncu Derya Baykal ile evliliğinden dünyaya gelen Derya ve Müjgan isminde iki kızı olan Şensoy, dede olmak için gün sayıyordu.
32 yaşındaki büyük kızı Müjgan Ferhan Şensoy, dokuz aylık gebeydi. Lakin usta sanatçı, doğumuna sayılı günler kala torunu Pera’yı göremeden hayatını yitirdi.
“EVLİLİK YILDÖNÜMÜMÜZDE GELDİ”
Evvelki gün doğum yapan Müjgan Ferhan Şensoy ve eşi Cem Öget, ‘Pera’ ismini verdikleri kızlarının evlilik yıldönümlerinde doğmasıyla ikili memnunluk yaşadı.
Bir firmanın Pera için hazırladığı armağana toplumsal medya hesabından teşekkür eden Şensoy, kelam konusu paylaşıma “Kızımız evlilik yıldönümümüzde geldi” iletisiyle yanıt verdi.
“CEM KULAĞIMA EĞİLİP SÖYLEDİ”
Eylül 2018’de nikah masasına oturan Müjgan Ferhan Şensoy ile müzisyen Cem Öget, bebeklerinin ismine nasıl karar verdiklerini şu sözlerle açıklamıştı:
“Cem ile konuştuğumuz bir şeydi; bir kızımız olursa ismi ‘Pera’ olsun dedik. İkimizin hem farklı ayrı hem de kesişen hayatlarının mesken sahibiydi Pera. Ortadan geçen yıllar içinde tatlı Pera kızlar çıktı karşımıza, birçok vakit birbirimize çaktırmadan içimizden tıpkı şeyleri geçirdik sanırım. Bebeğimizin kız olduğunu öğrendiğimiz tabip denetiminde birbirimize baktık, Cem kulağıma eğilip ‘Pera geliyor’ dedi.”
BABASINA BU TÜRLÜ VEDA ETTİ: MEVTTEN HİÇ KORKMADI!
Vefat haberinin akabinde Twitter hesabından “Babam uçtu göklere” iletisini paylaşan Müjgan Ferhan Şensoy, Ses Tiyatrosu’nda düzenlenen merasimde ise şu sözleri kullanmıştı:
“O kadar güç ki burada bu türlü durmak. Ne söylesem eksik kalacak. Size babamı anlatmaya kalkamam, onu az benim kadar tanıyorsunuz. Babamı ne kadar sevdiğimden bahsetsem eminim hepiniz benim kadar başka ve özel olarak seviyorsunuz. Küçükken bu sevgiyi paylaşmak zorlardı beni. Onu en çok benim sevdiğimi ispat etmeye uğraşırdım…”
“Şu an burada dururken bu sevgiyi sizlerle paylaşmak ve bölüşmek yüreğimi biraz olsun hafifletiyor. Vefattan hiç korkmadı babam. Ömrünü manalı kılmaya değer verdi. Sayısız insanın aklına, kalbine ve fikrine ektiklerine bakınca anlıyorum ki hayat tam olarak bu türlü bir inatla yaşanır.”
