Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Mesut Öztürkmen, müşteki Hanna Butym ile tarafların avukatları katıldı …
Duruşmada savunma yapan sanık Öztürkmen, 6 aydır bugünü beklediğini, heyecanlı ve his yüklü olduğunu söz etti.
Öztürkmen, eşinden 5 ay haber alamadığını tez ederek, “Bütün toplumsal medyalarından beni engelledi. Ukrayna’ya gittim, geldim, bulamadım. Kız kardeşi pozisyon paylaştı. Bu eşim olacak kişinin İstanbul’da olduğunu anladım. Alışveriş merkezine gittim, bekledim, yalnızca konuşmak için bekledim. Öteki hiç bir niyetim yoktu. Gelen olmadı. İkinci gün yeniden gittim. Bir saat bekledim. Yemek yedim. Oturduğum yerden müşteki ile sevgilisi olacak adam ve kız kardeşi, kocası oturuyorlardı. 5 dakika izledim. Hanna’nın sevgilisi olacak kişinin saçını sakalını okşadığını görünce kendimi kaybettim. O adam yanında olmasaydı katiyen şiddet olmazdı. Bilerek yüzüne vurdum. Öldürme hedefim olsaydı, yüzüne değil boğazına vururdum. Arttan gidip, saçını tutup, sağ yanağından başının üst tarafına yanlışsız iki atak yaptım. O esnada herkes üzerime çullandı.” dedi.
Müştekinin daha öncesinde kendisine attığı bildiride yaşlı dediğini, kendisine bu durumun ve onu diğeriyle görmesinin çok dokunduğunu anlatan sanık Öztürkmen, kendisini kaybettiğini, öldürmek isteseydi yanımda bıçak götürebileceğini öne sürdü.
“KİMSE İÇİN CEZA YATILMAZMIŞ”
Aklının ucundan öldürmek geçmediğini aktaran Öztürkmen, “Maket bıçağını işte kullanırım. Genelde yanımdadır. Ben insan öldürmeye hayatta yürek edemem. Geriden tuttum, sağ yanağından başının üst tarafına yanlışsız iki atak yaptım sonrasını hatırlamıyorum. Beni darbettiler. Aziz adaletinize sığınıyorum. Çocuklarım mağdur.” diye konuştu.
Mahkeme Lideri Harun Yüzüak’ın “Maket bıçağını nasıl soktun alışveriş merkezine?” sorusuna sanık Öztürkmen, “Alışveriş merkezinde maket bıçağını almadılar. Yalnızca HES kodunu sordular, geçtim.” halinde cevapladı.
Öztürkmen, toplumsal medyada tanışıp evlilik yapmanın en büyük yanlışı olduğunu kaydederek, “Ben 3 sene evli kaldım, hiçbir gün keyifli olamadım. Benim tertemiz sicilim vardı, pişmanım. Kimse için ceza yatılmazmış. Bu saatten sonra ne yaparsa yapsın, resmi olarak boşandık.” dedi.
“3 KEZ ATAK YAPTI”
Kelam verilen müşteki Butym, sanık ile 3 yıl evli kaldıklarını, bu olaydan 2 ay evvel boşanma davası açarak, Ukrayna’ya gittiğini fakat endişeden sanığa davayı söyleyemediğini anlattı.
Müşteki Butym, sanığın kendisini birlikte yaşarlarken tehdit ettiğini, daha öncesinden konutundan kovduğunu aktararak, şöyle devam etti:
“Sanık, ‘Benden boşanırsan seni ve ailenden 4 kişiyi öldüreceğim’ diyordu. Boşanma davasında SEGBİS’ten bile beni tehdit etti. Olay günü alışveriş merkezinden dışarı çıkmıştık. Geriden geldi, hiçbir şey söylemedi. Saçımı çok güçlü bir halde çekti ve atılım yaptı. Elinde saçlarım kalmıştı. 3 sefer atak yaptı. Titriyordum, şoka girdim. Zira yüzümün yarısı elimdeydi. Öleceğim diye korktum. İçerden çıkarsa beni gelip öldürür diye korkuyorum. Ben ona hiç bir vakit yaşlısın yazmadım ve hayatımda kimse yoktu. Burak ile sevgili değiliz. Yalnızca o gün Burak’ı bize İstanbul’u gezdirmesi için çağırdık. Olaydan sonra yüzümde seyirme kaldı. Sağ kaşımı oynatamıyorum. Gözümü tam kapatamıyorum. Sağ yanağım daima uyuşuk tam hissetmiyorum. Şikayetçiyim.”
Müşteki, mahkeme yüzündeki izleri gösterdi. Mahkeme heyeti ise eksikliklerin giderilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Mesut Öztürken ile Ukrayna asıllı müşteki Hanna Butym’ın 5 Haziran 2018’de evlendikleri, sanığın ikinci evliliği olduğu anlatıldı.
Sanık ile müşteki ortasında geçimsizlik olduğu aktarılan iddianamede, geçimsizlik üzerine müşteki Butym’ın olay tarihi olan 15 Ocak’tan 5 ay evvel konutu terk ederek kendi yakınlarının yanına gittiği kaydedildi.
İddianamede, bu devirde sanık Öztürkmen’in müştekiye ulaşamadığı, nerede olduğunu bilmediği, müştekinin de boşanma davası açtığı ve sanığın kendisine ziyan vereceğini iddia ettiğinden 3 ay periyodik uzaklaştırma kararı çıkarttığı tabir edildi.
İddianamede, sanığın boşanma ve uzaklaştırma kararını kendisine bildirisi sonucu öğrendiği, çok öfkelendiği, müştekinin nerede olduğunu öğrenmek için araştırma yaptığı, müşteki ve yakınlarının sanık ile tüm bağlantılarını güvenlik korkusuyla kestikleri ve engelledikleri kaydedildi.
Sanık Öztürkmen’in çocuğunun toplumsal medya hesabından baldızının hesabını takibe başladığı ve müştekinin İstanbul’da bir alışveriş merkezinde gittiğini gördüğü anlatılan iddianamede, sanığın müştekiye ulaşabilmek fikriyle bu alışveriş merkezine gittiği aktarıldı.
Yanına falçata alarak sanığın alışveriş merkezine gittiği söz edilen iddianamede, planlı bir hareket hazırlığında olduğu açıkça anlaşılan sanığın birinci gün alışveriş merkezinde tüm gün takip yapmasına karşın müştekiye ulaşamadığı ve olay tarihi olan 15 Ocak’ta tekrardan alışveriş merkezine gittiği bildirildi.
İddianamede, olay şu biçimde aktarıldı:
“Olay tarihinde sanık birkaç saat süren ısrarlı araştırma ve takibi sonrasında müşteki, kız kardeşi ve olayın şahidi olan iki arkadaşı ile birlikte bir alanda oturduklarını görmüştür. Sanık daha evvel planladığı halde üzerinde bulunan falçatayı çıkartmış, arttan müştekinin göremeyeceği biçimde ona sokularak falçata ile boyun kısmını kesmeye çalışmıştır. Sanığın bu emelle attığı birinci darbe, müştekinin kulağı ile burnu ortasında kalan kesitini derin formda kesmiştir. Maksadının müştekiyi öldürmek olduğu anlaşılan sanık, ikinci darbeyi daha aşağıya gerçek sallamış, bu sefer müştekinin kulağı ile ağzı ortasında kalan alanı kesmiştir. Müştekinin arkadaşları olaya müdahale ederek, şüphelinin elinden falçatayı almış, onu etkisiz hale getirmek için uğraşmışlardır. Bu sırada sanık falçatayı rastgele sallayarak, aksiyonunu tamamlamaya çalışmıştır. Bu uğraş esnasında müşteki, yeniden yüzünün değişik kısımlarından yaralar almıştır.”
İddianamede, sanık Öztürkmen’in “eşini tasarlayarak taammüden öldürmeye teşebbüs etme” hatasından 13 yıldan 20 yıla kadar mahpusla cezalandırılması isteniyor.
