Lise öğrencisi sporda cinsiyet eşitsizliğinin hikayesini yazdı

Aras Aydın, İzmir Amerikan Koleji 11’inci sınıf öğrencisi. Doktor bir ailenin tek çocuğu. Aras sayısalcı olsa da edebiyata olan ilgisi onu yazmaya yönlendirmiş. Asıl gayesi ise 16 yaşında bir genç olarak toplumsal bahislerde farkındalık yaratmak. Bu emelle ‘Yılmaz Koç’ kitabını yazdı. Kitapta mahallenin kız futbol grubunda oynayan Eda’nın kazanma hırsının Yılmaz tarafından gerçek maksatlara dönüştürülme süreci anlatılıyor. Aras’a nazaran bilhassa bayan hakları ve cinsiyet eşitliği hususlarında eksikler var. Öbür bir bahis ise günümüz gençliğinin azim ve şevkini kaybetmiş olması. “Bu ikisi hallolursa toplumdaki birçok sorun da bence düzelir” diyen Aras Aydın kitabını ve yazma öyküsünü şöyle anlattı:

AMACIM YALNIZCA MESAJIMI İLETMEK
“Okumayı öğrendiğimden beri kitap okumayı çok seviyorum. Kitap okumanın çok değerli olduğunu küçük yaşlarda öğrendim. Her vakit öykü yazmayı çok severdim. Lakin son 6 aydır kitap yazma konusunda çok önemli adımlar attım. Kendime muharrir diyemiyorum, çok değerli ve pahalı isimler var zira. Ben yalnızca kendimi açıklamak ve mesajımı iletebileceğim kadar çok bireye iletmek istiyorum. Dedem öğretmendi. O da kitap yazardı. Bilhassa ders kitapları. Ben de onun eğitimci kişiliği ve benimsediklerini genç kardeşlerime, yaşıtlarıma ve hatta saygıdeğer büyüklerime ulaştırmak isterim.

ASIL KAR KENDİ MUTLULUĞUMUZ
Kitabın ismini veren Yılmaz koç, farazi bir isim. Kişinin yılmaması gerektiğini alt ileti olarak verdiğim yorumlanabilir. Futbolcumuz Eda karakteri ise günümüzdeki ortalama bir genç. Asıl emeli kazanmak. Eda’nın başından geçenler ve turnuva serüveni açıkcası muvaffakiyete giden bir yolu temsil ediyor. Lakin sonunda kazanmıyorlar. Kupanın boş bir kase olduğunu ve asıl kazanmanın kendi mutluluğumuz olduğunu anlatmak istedim. Karşı kadro şiddetle ve yanlış yollarla maçı kazanıyor. Hile ile kazanmanın ne kadar iç rahatlığı yok eden bir şey olduğunu vurguladım.

İYİLİK EN ÇO KYAPANA YARAR
‘İyilik en çok yapana yarar’ der annem daima bana. O yüzden kitabın gelirlerinin görme engelliler derneğine gitmesini istedim. Bazen maddi gelirden daha çok kitapların bril alfabesinde olması, sesli kitaba dönmesi de eğitim için çok değerli. İnternet çağına çok uymadığım için kitapların en değerli kaynak olduğunu düşünüyorum. O yüzden kitabın bildirisi bayan erkek eşitliği olsa da görme engellilerle ilgili bir kütüphaneye gitmesi benim için çok daha kıymetli. Yazmaya devam edeceğim. Zira mesajımı bir şahsa bile iletebiliyorsam. emelime ulaşmışım demektir.”

OKULUN VOLEYBOL TAKIMINDAYIM
Aynı vakitte ben okulun ‘he for she’ kulübünün lideriyim. Bayan erkek eşitliği üzerine çalışan bir kulüp ve bu eşitlik bildirisini topluma yaymak istiyorum. Genç nesili spora yakınlaştırmak için çalışmalar yapan okulumuzun spor komitesinin de lideriyim. Voleybol ekibinin da üyesiyim, amerikan futbolu ve basketbol oynadım. Okul dışında da bir yardım kuruluşunda çalışıyorum. Bunların da tesiri kitapta vermek istediğim bildirisi somutlaştırmamı sağladı.

SOSYOLOJİ YA DA İKTİSAT EĞİTİMİ ALMAK İSTİYORUM
Arkadaşlarımdan çok hoş yorumlar aldım. Bu beni rahatlatan bir şey. Kimi insan sinema izler, ben de kitap yazmak istedim. Üniversitede matematik okumak istiyorum. Bunun yanında sosyoloji ya da iktisat eğitimi de almak istiyorum. Eğitimde beşerlerle iç içe olacağım çalışma alanlarını istiyorum. Şahısları psikoloji çözümlese de toplumun kıymetlerini ortaya sosyoloji çıkarır. Matematik yapabilen bir insanın her mevzuda başarılı olacağını düşünüyorum. O yüzden gayem bu iki alan üzerine.