KTÜ’lü Prof. Dr. Buruk’tan Omicron varyantına karşı aşı çağrısı Açıklaması

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtuluş Buruk, Kovid-19’un Omicron varyantının, hastalığı tekrar geçirme mümkünlüğü ile rahatsızlığın yayılma suratında artışa neden olabileceğini belirterek, “Başta geçerli ve yeni bir aşı olmak üzere uygun maske kullanımımız, toplumsal davranışlarımız ve paklık yaklaşımımızda pandemi unsurlarına ahengimiz, sağlıklı yarınlar için temel kurallarımız olmaya devam edecektir.” tabirini kullandı.

Prof. Dr. Buruk, yaptığı yazılı açıklamada, virüslerin insan bedeninde çoğaldığı sırada kusur sonucu yapısındaki birtakım moleküllerin değişime uğradığını söz ederek, değişime uğrayan virüsün de öteki insanlara daha çarçabuk bulaşabildiği ve daha çok hastalık oluşturabildiğine dikkati çekti.

Virüsteki bu cins değişimlerin varyant olarak isimlendirildiğini kaydeden Buruk, Dünya Sıhhat Örgütünce (DSÖ) “kaygı uyandırıcı” formunda tanımlanan Kovid-19 varyantlarından sonuncusunun Güney Afrika kaynaklı Omicron olduğunu hatırlattı.

Buruk, bugün prestijiyle Türkiye dahil 90’a yakın ülkede varlığını gösteren Omicron’un en değerli farkının, öteki varyantlara nazaran çok sayıda yapısal değişim içermesi olduğunu kaydederek, “Bu değişimlerin bir kısmının, virüsün hücreye daha kolay bağlanmasına, daha fazla şahsa bulaşmasına, bağışıklık sistemimizin esirgeyici tesirlerinden daha az etkilenmesine ve bunların sonucunda da tekrar enfekte olma (hastalığın tekrarlaması) riskinin artmasına neden olabileceği bildirilmiştir.” bilgisini paylaştı.

Omicron varyantının bulaşıcılığıyla ilgili net bir data olmasa da görülme sıklığındaki artış eğiliminin daha kolay bulaştığını gösterdiğini belirten Prof. Dr. Buruk, şöyle devam etti:

“Omicron varyantının, PCR testi müspet bireylerdeki görülme sıklığının 1,5-3 günde ikiye katlandığı hesaplanmaktadır. Yani bugün testi olumlu çıkanların yüzde 2’si Omicron varyantı ise 3 gün sonra bu oran yüzde 4’e çıkmaktadır. Bu eğilim ile bir aylık mühlet zarfında toplumda hastalığa neden olan baskın varyantın Omicron olacağı öngörülmektedir. Hastalık ve önemli hastalık geçirme riski ile ilgili açık bir bilgi yoktur. Yapılan çalışmalar genç erişkinlerin, hastalığı daha hafif atlattığı formundadır. Fakat aşısızlar yahut öteki yaş kümelerindeki davranışı ile ilgili data bulunmamaktadır. Her ne kadar Güney Afrika’da hastaneye yatış oranında bir artış kaydedilse de bunun çok fazla artan olay sayısıyla da alakalı olabileceği formunda yorumlanmaktadır. Beklentiler, yeni varyant ile müspet hadise sayısındaki artışa rağmen hastalık şiddetinin azalacağına yöneliktir.”

Kurtuluş Buruk, birinci bilgilerin, virüsün aşı yahut daha evvel geçirilen hastalıktan kaynaklanan bağışıklıktan az etkilendiğini gösterdiğini söz ederek, “Bununla birlikte virüs ne kadar değişirse değişsin, üzerindeki bağlanma molekülünün insan hücreleri üzerindeki ACE2 reseptörüne bağlanmasını engelleyecek değişimler kelam konusu olamayacaktır. Münasebetiyle bu bölgeye karşı bedenimizde gelişen bağışıklık bir ölçü azalsa da önemli hastalık geçirme riskini azaltmaya devam edecektir.” değerlendirmesinde bulundu.

Hala Türkiye’de kullanılan teşhis testlerinin, tüm varyantları saptayacak halde tasarlandığı için virüs varlığını saptama yeteneğinin azalmayacağına dikkati çeken Buruk, bununla birlikte virüsün hangi varyant olduğunun, ek testlerle belirlenebileceğini aktardı.

Buruk, “Sonuç olarak Omicron varyantı için öngörüler, hastalığı tekrar geçirme olasılığımızda ve hastalığın yayılma suratında artışa neden olabileceği istikametindedir. Başta geçerli ve aktüel bir aşı olmak üzere uygun maske kullanımımız, toplumsal davranışlarımız ve paklık yaklaşımımızda pandemi prensiplerine ahengimiz, sağlıklı yarınlar için temel kurallarımız olmaya devam edecektir.” değerlendirmesinde bulundu.

AA / Gazi Nogay – Son Dakika Haberleri