Kemal Kılıçdaroğlu: İktidara gelirsek Demirtaş ile Kavala serbest kalacak

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’daki programları dahilinde dün akşam saatlerinde gençlerle bir ortaya geldi.

Bir otelde düzenlenen buluşmada dikkat çeken açıklamalarda bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de daima bir arada huzur içerisinde yaşayacağız” dedi.

Kılıçdaroğlu daha sonra ise gençlerden not aldığı kimi sorulara karşılık verdi.

“İKTİDARA GELİRSEK DEMİRTAŞ VE KAVALA’YI HÜR BIRAKACAĞIZ”

“İktidara geldiğinizde Selahattin Demirtaş’ı özgür bırakacak mısınız” sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, Demirtaş’ın hiçbir hatası olmadığını, hiçbir günahı olmadığını; Demirtaş, Osman Kavala üzere birçok mahkumu özgür bırakacaklarını söyledi.

“HİÇBİR GÜNAHLARI YOK”

2016 yılında bir anayasa değişikliği geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Diyelim ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığını kaldıracağız. Getirirler Meclis’e, Meclis’te yarıdan fazlası el kaldırsa otomatikman dokunulmazlık kalkar. Hasebiyle Selahattin Bey’in içeride tutulmasının temel nedeni şu, hiçbir kabahati yok. Hiçbir günahı yok. Aslında yargı da bunu kabul etti. ‘Cumhurbaşkanı adayı bile olabilirsiniz’ dedi. ‘Ben seni lider yaptırmayacağım’ dedi. Madem o denli söyledin. Ben de seni içeride tuttururum dedi. Selahattin Demirtaş’ı da, Osman Kavala’yı da, askeri öğrencileri de, gazetecileri de ne kadar haksızlığa uğramış onlara nazaran fikir mahkumları varsa, tamamını hür bırakacağız. Selahattin Demirtaş ile en fazla görüşen milletvekilleri de CHP’li vekillerdir. Onu da bilmenizi isterim.” diye konuştu.

“PKK BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR”

Kılıçdaroğlu, bir gencin “PKK terör örgütü müdür?” sorusuna ise şu tabirlerle cevap verdi:

“Bizim partimizin kanısına nazaran, PKK bir terör örgütüdür. Yalnızca bizim partimize nazaran değil, pek çok ülkede de terör örgütü olarak geçmektedir. Bir arkadaşımız ‘bir HDP’li vekilin dokunulmazlığı kaldırıldı, neden CHP’li vekiller el kaldırdı’ dedi. Bir milletvekilinin elinde uzun namlulu silahlarla fotoğraf çektirmesi hakikat değil. Bu bir cürümdür. Münasebetiyle bu türlü bir tablo hukukun üstünlüğünün tartışıldığı bir yerde kabul edilemez.

“SURİYELİLERİ ÜLKELERİNE GÖNDERECEĞİZ”

Suriye ile bağlantılarımızı mutlaka düzelteceğiz. Türkiye’de yaklaşık 6 milyon 300 bin civarında Suriyeli kardeşimiz var. Kendi özgür iradeleriyle ülkelerine göndereceğiz. Ülkelerine gidecekler. Bunun alt yapısını oluşturduk. En son Gara operasyonuna karşı çıktık. Lakin ülkemize karşı da bir tehdit varsa buna da karşı çıkacağız. Benim de, partimizin de niyeti bu.”

“DİYARBAKIR’A GELMEMENİN BEDELİNİ ÖDEDİK”

“12 yıldır Diyarbakır’a gelmediniz?” sorusunu da cevaplayan Kılıçdaroğlu, kelamlarını şöyle sonlandırdı:

“Aslında birkaç sefer Diyarbakır’a gelmiştim. Ancak demek ki o vakit ortam çok müsait değildi. Benim açımdan müsait değildi. Tahminen Diyarbakırlılar açısından müsait değildi. Bir devir biz göğsümüze CHP rozetini takıp değil Diyarbakır’a, Sivas’ın bu tarafına bile geçemiyorduk. Son 10 yılda değişimi yaşayan parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Diyarbakır’a gelmedik ve gelmemenin de bedelini ödedik. Bir milletvekilimiz bile yok. Kabahat bizim.

“HDP’NİN KAPATILMASINA KARŞIYIZ”

Işık arkadaşımız, ‘6 parti var. HDP’yi neden çağırmadınız?’ dedi. Güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışması içinde HDP yoktu. Güçlendirilmiş parlamenter sistemin çalışması yaklaşık 3-4 aydır devam ediyor. 6 partinin genel lider yardımcıları vardı, HDP yoktu. HDP’nin katkı vermediği, çalışmasında bulunmadığı bir masaya HDP’yi nasıl çağıralım. HDP diyecek ki, ben hiç bakmadım, görmedim. HDP artık üçüncü ittifakı kuruyor. Üçüncü ittifakı kurmasını isteriz. İki başka toplantı yaptılar. Biz HDP ile bütün siyasi partilerle görüşen tek partiyiz. HDP ile de görüşürüz. HDP’nin kapatılmasına, kayyum atanmasına karşıyız. Seçimle gelen seçimle masraf dedik.”