Kimimiz müzik müsabakalarından, kimimizse günlük hayattan aşinayızdır kekeme insanların müzik söyleyebilmesine. Pekala lakin bunu nasıl …
Kaynak: http://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/k…
Öncelikle kekemeliğin iki küme altında incelendiğini belirtelim.
Bunlardan birincisi; rastgele bir tetikleyici olmaksızın çocukluğun erken devirlerinde ortaya çıkan gelişimsel kekemelik. İkincisi ise felç yahut baş travması üzere beyin hasarları sonucu ortaya çıkan nörolojik kekemelik.
Bu küçük bilgiden sonra gelelim mevzumuza: Nasıl oluyor da konuşurken zorluk yaşayan kekemeler, zorlanmadan müzik söyleyebiliyor?
Bu durumun nedeninin, konuşma sırasında beynin sol tarafı faalken, sayı saymak ya da bilinen bir şarkıyı söylemek üzere mantıksal bir düşünme süreci gerektirmeyen kelamlı tabirlerde beynin yüklü olarak sağ tarafının faal olması olduğu düşünülüyor.
Yani emsal davranışlar olarak görülseler de, konuşma ve müzik söyleme aslında büsbütün farklılar.
Gerçekten beynimizde, bu iki olay bambaşka sistemler tarafından denetim ediliyor. Münasebetiyle konuşmada zahmet yaşanırken, müzik söyleme işi büsbütün rahat bir halde gerçekleştirilebiliyor.
Aslına bakılırsa bu durum sadece kekemelerde değil, beyin hasarı nedeniyle konuşma zahmeti yaşayan insanlarda da görülüyor.
Tam olarak bu nedenle de felç, beyin hasarı üzere meseleler nedeniyle konuşma sorunu yaşayan insanların tedavisinde müzik söyleme terapileri kullanılabiliyor.
Ek bir bilgi olarak verelim: Kekemeler müzik söylemenin dışında, hiç takılmadan fısıldaşabiliyorlar da.
Hatta kendi seslerini duymadıklarında da takılmadan konuşabiliyorlar. Bu nedenle de kimi bilim insanları, kekemeliğin nedeninin konuşma süreçlerinde ortaya çıkan bir sorun değil, beynin sol tarafındaki bir bozukluk sonucu duyusal dataların hakikat formda birleştirilememesi olduğunu düşünüyor.
Özetle bu değişik durumun perde ardındaki bilim bu türlü…
